Öncelikle bir uyarı ile başlayayım. Eşinize tanı koymaya çalışmak iyi fikir değildir. Eşiyle sorun yaşayan kişiler, eşlerinde bir bozukluk olduğunu düşünüp, onun doktor tarafından düzeltilmesini bekleyebilirler. Nasıl internetten öğrendiklerimizle koyduğumuz tıbbi tanılar genellikle yanlışsa, psikolojik tanıların da çoğu yanlış çıkar.
Toplumun çoğunluğu bir düzeyde kendine güvenli davranmaya çalışır, beğenilmek çoğumuzun hoşuna gider, yine çoğumuz zaman zaman duygulara eşlik edemediğimiz olur. Bu tür özelliklerin hafif şekillerinin bir kişide olması o kişiyi bu yazıda kastedilen narsist kişi yapmaz. Narsist denmek için şu üç özelliğin aynı anda, oldukça belirgin olması ve kişinin ilişkilerini bariz bozması gerekir: “Kendini üstün görme”, “Aşırı düzeyde hayran olunma beklentisi” ve “Başkalarının duygularına empati gösterememe”.
Narsist olmayan bir eşi narsist olarak damgalayıp, ona göre davranış düzenlemek zarar verici olabilir. Ama eşiniz gerçekten patolojik düzeyde narsist ise bu özelliğini dikkate almadan davranmak ta diğer taraftan uygun tepki vermemenize sebep olur. Yani yanlış adlandırma yıkıcı, doğru adlandırma ise kurtarıcı olabilir.
***
Narsist olmak bir kişinin sadece bir yönü: Narsist bir eşle boşanmak yerine ilişkiyi yönetmeyi seçmenin farklı nedenleri olabilir. Çünkü narsizm bir insanın özelliklerinin bir kısmı. Narsist eş aynı zamanda özel yetenekleri olan biri olabilir veya olmayabilir. Oldukça zeki bir olabilir veya olmayabilir. Meslek hayatında başarılı veya başarısız olabilir. Oldukça yakışıklı/güzel olabilir veya olmayabilir. İnanç ve dünya görüşü açısından sizinle benzer veya farklı olabilir. Eğer narsist eşin sizin için pozitif tarafları varsa, boşanmak maliyetli ise, onu sevdiğinizi düşünüyorsanız evlilikte kalıp, eşin narsist özelliklerini yönetmek rasyonel bir seçenek olabilir.
Narsist eşi gözleyerek anlamaya çalışın: Eğer narsist özellikleri belirgin olan bir kişi ile evliyseniz ve bu evliliği devam ettirmek istiyorsanız, eşinizin kişilik özelliklerini dikkate alarak davranmak zorundasınız. İlk yapmanız gereken narsist özellikleri olan eşinizin zihninin nasıl işlediğini anlamaktır. Onun meselelere bakış açısını bilmek gerekli. Yani narsist eşimiz üzerine gözlem yapmak gerekiyor. Onu analiz edip çözdüğünüzde, bir çok davranışı sürpriz olmaktan çıkıp beklendik olur. O zaman o davranışlardan olumsuz etkilenme düzeyimiz azalabilir.
***
Narsist eşle savaşmayın: Narsist eşle ayrılmayacaksanız ilişkide yapılacak en büyük yanlış onunla savaşmaktır. Narsist eşle haklılık savaşını kazanamazsınız. Zaten ana patolojilerinden biri kendini üstün görmek olan biri, kendinin haksızlığını kabul edemez. Onu kişilik özelliklerini eleştirip yüzüne vurursanız, aynı sertlikle cevap vermekten kendini alıkoyamaz. Bu sebeple onun kişilik özelliklerini eleştirmek yerine, istemediğiniz davranışlarını dile getirmek daha işe yarayabilir. İlişkide düzelmesini beklediğiniz davranışları somut bir şekilde dile getirebilirsiniz.
Narsist eşin bakış açısına teslim olmayın: Narsist eşin ihtiyaçlarının kurbanı olmamak için uyanık olmak gerekir. Onun bakış açısını anlamaya çalışmak doğru iken, onun bakış açısına boyun eğmek sizi siz olmaktan çıkarabilir. Narsist eşler sürekli yüksek beklentilere sahip olup, aynı zamanda aşırı eleştirisel oldukları için, eşlerinin özgüvenini kırıp, onları güçsüz bir konuma düşürebilirler. Bu sebeple narsist eşin bakış açısını gerçeklik olarak kabul etmeyin. Onun zihninin patolojik bir bakış ürettiğini unutmayın.
***
Kendinizin ve eşinizin duygularını yönetin: Narsist eşin yoğun duygusal ihtiyaçları vardır. Bir kısmını tatmin etmekte fayda var. Özellikle beğenilmek arzusunu belirli bir ölçüde gidermek iyi olabilir. Özellikle gerçekten de iyi olduğu tarafları belirli bir aralıklarla ve belirli bir dozda dile getirmekte fayda var. Narsist eş beğenilerinizi aldığında sizinle uğraşmayı azaltıp, sizi müttefik olarak görebilir. Ama ne yazık ki ondan gelecek pozitif duygu beklentilerinizi de azaltmanız gerekiyor. Çünkü, narsist eşler alma konusunda iyiler ama verme konusunda pek iyi değiller. Örneğin kolay özür dileyemezler. Kendilerini pek borçlu hissetmezler. Acınızı derinden anlayamazlar. Be sebeplerle, beklentilerinizi gerçekçi ayarlamak sizi duygusal incinmelerden koruyabilir.