Taze ya da kurutulmuş nane mutfaklarımızın popüler çeşnicisi; çorbaya, mantıya... Üşüttüğümüzde, midemiz sancıdığında ilk olarak yine “nane çayı” aklımıza gelir. Yazılarımı okuyanlar bilir, nane çayının bir diğer önemli özelliği ise “radyasyonun olumsuz etkilerini silmesi”. Bu etkisi yürütülen bilimsel deney hayvanı çalışmaları ile de kanıtlanmış. Bir başka önemli deneysel olarak kanıtlanmış özelliği ise bayanlarda hormonlar üzerinde yaptığı etki ile istenmeyen tüylenmeyi azaltması. Bu nedenle ayrıca polikistik over sendromu tedavisine de katkı sağlayabildiği bildiriliyor. Aslında mutfağımızda kullandığımız nane “kıvırcık nanesi” Latince bilimsel adı ile “Mentha spicata”.
Eczacılıkta kullanılan tıbbi nane ise farklıdır. Latince bilimsel adı ile “Mentha piperita”. En belirgin farkları kıvırcık nane uçucu yağı “karvon” taşırken, tıbbi nane uçucu yağı “mentol” taşır. Yani kokuları çok farklı. Tıbbi nane yağının benim hayatımda özel ve kıymetli bir yeri olduğundan sıklıkla bahsederim. Onun sayesinde uzun yıllardır, ağrı kesici kullanmadan migrenimle baş edebildim. Buradaki temel etkili bileşen mentol. Mentol özellikle sinir uçlarının hassasiyetini azaltarak etki gösteriyor. Yapılan değerlendirmelerde yüzde 10’luk nane yağının günde 2 defa alınan (1000 miligram) ağrı kesici parasetamole eşdeğer olduğu tespit edilmiş. Mentolün spor yapanlarda da ağrı şikâyetlerinde yararlı olabildiği gösterilmiş. Yapılan bir klinik araştırma egzersiz yaparken eklemlerini inciten sağlıklı gönüllüler üzerinde yürütülmüş. Hani bu gibi durumlarda incinen yerin şişmesini önlemek, ağrıyı azaltmak için hemen buz koyarsınız ya! İşte buzun etkisi ile yüzde üçbuçuk mentol taşıyan bir jel formülasyonunun [şu şeffaf merhemler] etkileri karşılaştırılmış. Araştırmada her iki uygulamanın 20 dakika içerisindeki etkinliği karşılaştırılmış. Mentol uygulandıktan hemen sonra 5 dakika içerisinde etkinliğini gösterirken, buzun etkisi ancak 20 dakika sonra gözlenebilmiş. Sonuç olarak mentol/jel formülünün üçbuçuk mililitresinin (3,5 mL) yarım kilo buzla eşdeğer ağrı giderici etkisi bulunduğu gösterilmiş. Araştırıcıların bir notu dikkatimi çekti; uygulandığı alanda doku hasarını önlemek için buz uygulamasını 20 dakika ile sınırlandırmışlar. Bir başka önemli bulgu ise mentol etkisini hemen gösterirken 20 dakika içerisinde etkisi giderek azalmış. Yani mentol ve buz birbirinin etkisini destekleyici nitelikte. Bu bakımdan sporcuların çantasına mentol taşıyan bu tip ürünleri bulundurması akılcı olacak. Benim görüşüm mentolün bu etkisinden kronik venöz yetmezlik ve varis gibi sorunlardan yakınan kişilerin de yararlanabileceği, bu tip ürünlerin rahatlama sağlayabileceği şeklinde.
Mentol taşımayan diğer nane türlerinin de ağrı kesici ve iltihap giderici etkileri bulunduğunu ortaya koyan araştırmalar var. Halk arasında it nanesi, pünk adı ile bilinen dere kenarlarında sık görülen ve bazı bölgelerde “yarpuz aşı” olarak çorbası hazırlanan Latince bilimsel adı ile “Mentha longifolia” çayının da bu şekilde yararlı olabileceği deney hayvanlarında gösterilmiş. Bir başka nane türü olan “delikara” (Mentha villosa) uçucu yağı da mentol taşımadığı, piperitenon taşıdığı halde ağrı ve iltihaplanma üzerinde deneysel olarak etkili olduğu gösterilmiş. Birkaç uyarıyı hatırlatmamda yarar var. Nane çayı mide asidini artırdığından sindirimi kolaylaştırır, ama reflü ve gastrit hastalarında sıkıntı yaratır. Diğer bir husus, naneyi yılın uzun gün dönemlerinde toplamanız. Aksi takdirde bitkide biyosentez yarım kaldığından yararlı olamaz. Bir uçucu yağları mutlaka güvenilir marka olarak eczanelerden satın almanız doğru olacaktır.