Mutlu olmayı mümkün ve mutluluk kelimesini de olumlu buluyorum. Sadece haz ve neşe anlamında kullanılmayan; içinde haz ve neşenin, vecd hali yaşatan meşguliyetlerin, iyi insan ilişkilerinin, maneviyatın/ anlamın, başarının, sağlığın olduğu geniş anlamda kullanılan mutluluk kelimesinin değerli bir şey anlattığına inanıyorum.
İnsanların mutluluk açısından spektrumal dağıldığını, ortalamasının olduğunu, mutsuz ve oldukça mutsuz, mutlu ve oldukça mutlu hisseden insanların olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca, mutluluk hali hayatın dönemleri içinde değişebilir. Yani mutluluk akışkandır. Belirli bir aralıkta değişebilen bir durumdur.
ACI VE HÜZÜN HAYATIN GERÇEĞİ
Mutluluk mümkün olmakla beraber acı da o kadar mümkün ve gerçek. Enin de sonunda olumsuz yaşam olayları, hastalık, yaşlılık, sevdiklerimizin hastalığı ve ölümü, kendi ölümümüz gelip bizi bulacak. Tüm bunlardan uzak kalabilen bir insan teki yok.
Zor çocukluk dönemleri, akademik problemler, eş ilişkisi sorunları, iş hayatındaki zorluklar, geçici veya şeker /tansiyon/kalp/barsak hastalığı gibi kalıcı hastalıklar gibi stresli ve travmatik yaşantılar yaygın. Herkesin payına geçici veya kalıcı olarak bunlardan biri veya birden fazlası er geç düşüyor.
MUTLULUĞUN ÇOĞU İÇSEL BİRAZI DA DIŞSAL
Mutluluk hissimizin büyük kısmı bizim kendi içimizden, kendi hissiyatımızdan, mizacımızdan geliyor. Bir kısmı ise ekonomik düzeyimiz, eğitimimiz, oturduğumuz semt, sağlık durumumuz, çalıştığımız işten memnuniyetimiz, evliliğimizin hali, ülkenin içinde bulunduğu sosyal ve siyasal durumdan geliyor. Yani toplam mutluluk algımız bizzat kendimizin hali ile yaşadığımız sosyal ve fiziksel çevrenin dinamik etkileşiminden kaynaklanıyor.
Mutluluk ile ilgili bildiğimiz gerçeklerden biri de “termostat etkisi” diyebileceğimiz bir fenomen. Piyangodan kazanılan bir paradan sonra yükselen ruh halimiz veya bir hastalıktan sonra düşen ruh halimiz yaklaşık altı ay sonrasında kendi haline geri dönüyor. Bir şekilde mutluluk veya mutsuzluğumuzun dolaşabileceği bir sınır var.
MUTLAK MUTLULUK VAR MI?
Bir şeyin mutlağı eksiksiz olanıdır. Mutlak içinde kendi cinsinin dışında başka bir şey taşımaz. Yani mutlak mutluluk içinde kendisinin, sevdiklerinin ve başkalarının travmaya, kalıcı bir hastalığa, ölüme uğramadığı bir haldir. Bu anlamdaki mutlak bir mutluluk yeryüzü için mümkün değildir. Bu hal ancak cennet için geçerlidir. Yeryüzü iyi şeyler barındırdığı kadar zalimce şiddet, açlık, yıkıcı doğa felaketleri, sakat bıraktırıcı kazalar ve ölümcül hastalıklar da barındırır.
Sonuç olarak; yeryüzünde mutluluk mümkünken, mutlak mutluluk mümkün değildir. Hayatın içinde acı ve hüzün mutluluk kadar gerçektir.