Yıllardır peşinde koştuğum bir düşüncem daha zaman içinde kişilerce benimsendikten sonra ilgili kurumca da kabul gördü. Ve artık futboldaki yabancı sayısı kısıtlaması, nerede ise ‘yok’ durumuna getirildi.
TFF’nin şimdiki kararı böyle.
‘Şimdiki’ diyorum, bakarsınız birilerinin işine gelmez, bir kulis... Hoop değişir. Zira son 10 yılda yabancı sayısı uygulaması tam 8 kez değişmiş!
TFF bugün yürürlükte olan yapının arkasında kesinlikle duracağını üzerine basa basa bilmem kaç kez açıkladıktan sonra, gelecek yıl için düzeni değiştirdiğine göre, buradan da bir başka yöne dönebilir. Kimbilir, daha uygulama başlamadan düzeltmeler gelebilir!
‘Dönmemek’ de bir saplantı olmamalı, elbette. “Gerekli ise” ve gerçekten uygulanmakta olandan daha yararlı olacaksa, yeni bir yapıya geçilebilir. Ama bir iş yapılırken önce iyice düşünülür taşınılır, tartışılır... Öyle zırt pırt üzerinde oynanmaz.
Yabancı kısıtlamasına, başladığından bu yana karşıyım. Onun için bugün çok mutluyum. Mutluyum, ancak yanı sıra endişeliyim.
Zira ‘uygulama’ nasıl olacak, kestiremiyorum!
“Yabancı sınırlaması olmamalı, bu sınırı gerçek ihtiyacına göre yönetici kendi bilinci ile koymalı” dedim, durdum.
Ne var ki o bilinçliliğe de kefil olamayacağım için kimi ölçütler de konmalıydı. TFF bunu ‘borç durumuna’ göre saptadı. Borcuna göre... Ki o da yapılandırılmamış borçlar, yapılandırıldı ise gene ortam açık, engelsiz... Borca da, transfere de devam...
Borçluluk ölçütü önemli bir seçim. Peki, peşinde koşulabilecek mi? Kulüplerin borçluluk durumlarını TFF nasıl denetleyecek? Ve bu gerçekçi mi olacak, kayırmacı mı, göz yumucu mu?
Yönetici, kitabına uydurarak ‘yapılandıra, yapılandıra!’ borçları artırıp, kulübü iyice batağa sapladıktan sonra sorumsuzca çekip gidebilecek mi?
Yönetici, ille de 14 yabancı alınacağını sanıp, bir dolu uyduruk yabancıya yatırım yaptığında ne olacak?
“TFF ve Kulüp genel kurulları bana hesap sorar, canıma okur” ürküntüsü içine sokulacak mı? Bilinçsiz, bilgisiz ve sorumsuz yöneticileri rahatça kazıklayan uyanık menajerlerin denetimi yapılacak mı?
Yetersiz yöneticilerin bir özeti olan Kulüpler Birliği Vakfı yönetimi bilinçlenip, kulüplerin ve futbolumuzun geleceğine yönelik düşünceler, yatırımlar geliştirecek mi? Yarın aklına yeni bir şey geldiğinde de onun peşinde koşarak, TFF’yi yeni bir seçim baskısıyla kararından döndürecek mi?
Bir olumlu adım attık ama endişeler tümüyle yok olmadı...