Eş olmak ortak hayat yaşamak sorumluluğu getiriyor. Ortak yaşam mutluluk, yardımlaşma, karşılıklı destek kadar kaçınılmaz olarak çatışma ve sorun da yaratıyor.
Eşler arasındaki en sık altı sorun
Tüm dünyada eşler arasında en sık şu altı alanda sorun çıkıyor: Ailelerle ilişkilerin nasıl olacağı, cinsel yaşamın sıklığı ve içeriği, çocukların eğitiminin nasıl yapılacağı, eve giren paranın nasıl yönetileceği, ev işlerinin kimler tarafından nasıl yapılacağı ve boş zamanların nasıl geçirileceği.
Ailelerle ilişkiler nasıl olacak?
Eşlerin birbirlerinin ailesiyle geçinmede sorun yaşaması sorunu, neredeyse tüm dünyada evlilikte sık yaşanan sorunlar listesine giriyor. Bizim ülkemizde muhtemelen evliliklerde en sık yaşanan sorun bu.
Kayınvalide ile gelin çekişmesi en sık olanı. Yeni evlenen genç kızlar, işe eşini annesinin kontrolünden çıkarıp, kendisine bağlama mücadelesiyle başlayabiliyor. Yani, neredeyse ilk hedef kaynanayı alt etmek. Kayınvalideler ise, biricik oğullarını geline kaptırmama mücadelesine girebiliyor. Erkek genelde iki sevdiği arasında kalarak, ikisine de yaranamaz hale geliyor.
Ben, yeni evlenen genç kızlara kayınvalide ile iyi ilişkiler kurmalarını, onları müttefik haline getirmelerini öğütlüyorum. Erkeklere de artık kendisinin de bir ailesinin olduğunu ve eşlerinin yanında olduklarını göstermelerini öneriyorum.
Mutlu evliliklerde ailelerle ilişkiler olumlu
Mutlu / iyi evliliklerde eşler ailelerle ilişkilerde bir denge bulmuş görünüyorlar. Örneğin araştırmamıza katılan bir kadın şöyle dedi: “Ailelerimiz ile ilişkilerimiz gayet güzel, çok uyumlu. Biz birbirimizi sevdiğimiz için ailelerimizi de çok sevdik. Allah rahmet eylesin benim kayınvalidemle, görümcemle, ki ilk yıllarda eşimin anneannesi de vardı, çok güzel ilişkiler vardı. Yan yana dairelerde oturuyorduk zaten. Eşim de benim ailemi çok sevdi. Ailelerimiz arasında da pek fark yoktu. Sadece bizimki kalabalık onların ki çekirdek aileydi. Ama eşit düzeylerdeydiler sosyoekonomik olarak. Birbirlerine denklerdi yani. Yaşam tarzları, ailevi beklentiler falan hep aynı düzeydeydi”.
Başka bir kadın şöyle dedi: “Benim açımdan hiç sorun olmadı diyebilirim. Tabii kızdığın yönler falan oluyor ama ben kalabalık aileleri seviyorum zaten. Mesela onlar 5 kardeşler, ben bayılmıştım o zaman. Geliyorlar, gidiyorlar falan. Anne ve babasıyla zaten hiç sorun yaşamadım yani. Ben de onlara kusur etmedim saygımda, sevgimde. Onlar da bana. Eşimin kardeşleriyle daha çok görüşüyorum. Hoş annemin ölümünden sonra kardeşlerimle de biraz daha yakınlaştık ama. Eşim de yani benim aileme koşmuştur gerektiğinde. Ya çok benziyordu ailelerimiz. Yani işte gelir seviyesi olarak, yaşam tarzı olarak”.
Erkek katılımcının cevabı ise şöyle: “Ben mesela kayınvalidemle iyiyim. Ama içlerinde bir abisi var, en büyük abisi, onla çok daha iyiyim. biraz da yaşıtım. Öbürleriyle de görüşüyoruz. Küs falan değilim ama çok sık değil. Yani büyük abisi ile ayrı bir sıcaklık var aramızda. Onla gider geliriz. Görüştüğüm için de daha bağlıyım onlara. Hanımım da benim ablamla, kız kardeşimle falan benden çok daha iyiler. Devamlı görüşürler. Onlar da burada, yakın oturuyorlar zaten”.
Başka bir erkek katılıcı ise şöyle dedi: “Eşim ailemle ilişkilerinde daha iyi. Ben daha zayıfım bu konuda. Mesela bizim sülalede herkes eşimi çok sever. Beni de sever onların tarafı ama ben biraz daha geri plandayım bu konuda. Kültür olarak aileler birbirlerine benziyorlar. Farklar da var ama buna girmek istemiyorum”.