Demokrasi nöbetinden evimize döndük. Ben de, gerekirse yeniden siyaset yazmak üzere, psikiyatri ve psikoloji alanına geri dönüyorum. Mutlu evliliklerin yedi özelliği başlıklı yazı serimi devam ettirmek istiyorum.
Bir yandan “siyasal mücadele” içinde iken bir yandan da “inşa” içinde olmak gerek. “Siyasal açıdan hayatta kalmak” ile “ince işçilik” arasında gidip gelen dinamik bir denge tutturmak zorundayız.
Daha önce mutlu evliliklerin yedi özelliğinden dört tanesi hakkında ikişer, beşinci özellik olan cinsel hayat hakkında bir yazı yazmıştım. Araya 15 temmuz girdi. Bu yazıyla, mutlu evliliklerde cinsel yaşam meselesine devam ediyorum.
Mutlu/iyi evlilik araştırmamızın cinsel yaşantılar bölümünün bize gösterdiği sonuca göre, bu çiftlerin cinsel yaşamlarının ortak dört özelliği var. Bunlar; “cinselliğe olumlu bakış”, “karşılıklı rıza ve zorlamanın olmaması”, “cinsel açlık yaşamama” ve “cinsel talebi iletme ve cevap vermede uzlaşılmış bir tarzın olmasıdır”.
Cinselliğe bakışın olumlu olması
Mutlu/iyi evliliği olanların cinselliğe bakış açıları ve tutumları olumlu. Cinselliği manevi/dini bir form veya insan doğası üzerinden meşru ve hoş bir şey olarak görüyorlar. Bu durumu çalışmaya katılan bir kadın şöyle ifade etti: “Cinsel yaşantımızın iyi olmasını mutlu bir ailenin katkısı olarak görüyorum”. Bir diğeri “cinsel hayat bir evliliğin olmazsa olmazıdır” şeklinde tanımlıyordu. Bir başkası:” Bence cinsellik çok önemli. Evliliğin %60’ı diyebilirim” dedi.
Karşılıklı rıza ve zorlamanın olmaması
İyi evliliğe sahip çiftlerin cinsel yaşamları ile ilgili yaptıkları ikinci vurgu da “karşılıklı rıza” ve “zorlama olmaması” oldu. Yani cinselliği birinin diğerinden zorbalıkla aldığı bir mesele değil de, birbirini gözeterek, istemli ve keyifli bir ortak eylem olarak yaşıyorlar.
Örneğin bir kadın bu durumu şöyle izah etti: “Cinsel hayatımdan memnunum. Herhangi bir şikâyetim yok bu konuda. Eşim cinsel ilişki konusunda zorlamaz, bu konuda saygılıdır. Bir başkası “cinsel hayatınız nasıl?” sorusuna şöyle cevap verdi: “İyi. O konuda da uyumluyuz. Rıza boyutunda eşim bana destek verir. İstersem olur, istemezsem olmaz. Tek taraflı aslında hiçbir şey olmuyor”.
Cinsel açlık yaşamıyorlar
İyi evlilerin cinsel yaşamlarının üçüncü özelliği de, cinsel yaşamlarının “cinsel açlık” oluşmayacak şekilde bir düzen içinde devam etmesi. Halbuki evlilik sorunları ile terapilere başvuran grupta ise “eşlerden birinde veya ikisinde de cinsel açlık olması” oldukça sık görülen bir özellik.
İyi evliliğe sahip çiftler cinsel yaşamlarında yeterli buldukları bir sıklık düzeni olduğunu anlattılar. Örneğin erkek katılımcı şöyle dedi: “Cinsel yaşamımızdan çok memnunuz. Birbirimizi çok iyi tatmin edebiliyoruz. Ayda 5-6 defa olan bir cinsel yaşantımız var”. Başka bir katılımcı “haftada iki defadan, ayda altı yedi defaya kadar değişebilir” şeklindeki bir düzene vurgu yaptı. Başka bir katılımcı cinsel yaşam sıklıklarını şöyle anlattı: “İyi. Sorun yok. Memnunum. Eşim de memnun. Haftada 2-3 kez yapıyoruz”.
Cinsel ilişki talebinde ve cevapta uzlaşma
İyi evliliklerde eşler cinsel isteklerini iletme ve bu talebe olumlu veya olumsuz karşılık vermede uzlaşılmış ve içinde hassasiyet içeren bir tarza sahipler. Halbuki terapi gurubundaki çiftlerin cinsellik isteklerini iletmeleri veya bu talebe karşılık verme süreçleri de bizatihi kavga ve uyumsuzluğun önemli bir parçası.
İyi evliliklerde cinsel isteği iletmenin rahat ve esprili söz ve davranış tarzları var iken, zorda olan evliliklerde “talep iletmede çekinme”, “yanlış anlaşılma ve reddedilme korkusu”, “gurur ve inatlaşma”, “intikam alma” gibi duygular oldukça yaygın.