Medeniyetlerin şehri Konya’da beş yıldır düzenlenen Ateşbaz-ı Veli Mutfak Kültürü Günleri her sene biraz daha gelişerek yola devam ediyor. Yemek kültürü bakımından bu etkinlikler benzer kültürel etkinliklere cesaret vermesi bakımından büyük önem taşıyor.
Şemseddin Yusuf nam-ı diğer Mevlana’nın aşçısı Ateşbaz-ı Veli. Hakkında ismi kadar çok şey bilinmiyor belki ama Anadolu Halk Mutfağı Derneği Genel Başkanı Adnan Şahin’in beş yıl önce Ateşbaz-ı Veli adına başlattığı bu etkinlik, Konya Valiliği, Konya Büyükşehir Belediyesi, Meram Belediyesi ve Selçuk Üniversitesinin katkılarıyla giderek daha da büyüyor. Bu vesile ile Ateşbaz-ı Veli’nin adını artık bilmeyen pek kalmadı. Mevlananın aşçısı aslında kimdir, neler yapmıştır çok da bilinmiyor. Google sorduğunuzda karşınıza bir şeyler çıkıyor ama bunların tümü kulaktan dolma rivayetler. Hakkında bu güne gelmiş yazılı güvenilir bir kaynak yok. Kesin olarak bilinen en önemli şey onun Mevlana ve Mevleviler arasında önemli bir yerinin olduğu ve misyonunun aşçılıktan çok aşçılık mesleğinin terbiyesinin eğitimini vermesi. Zaten Ateşbaz makamı aslen terbiye ve eğitim makamı.
Hazırlıkları aylardır sürüyor. Belediyenin heyecanını İstanbul’dan hissediyordum, jüri üyeliği için teklif geldiğinde onur duydum ve çok istediğim halde bu yıl gidemedim. Konya enteresan bir şehir. Havası, suyu farklı. Yoğun geçen bir dört gün, samimi bir mutfak muhabbeti, tarihin unutulan sayfalarından incelikle çıkarılan Selçuklu yemekleri ve benim için en önemlisi Konya’nın etli ekmeği. Tümü için orada olmak, o havayı solumak isterdim.
ARAŞTIRMALAR ÇOĞALACAK
Selçuk Üniversitesi Rektörü Mustafa Şahin, Ateşbaz-ı Veli’nin, Anadolu topraklarının önemli bir değeri olduğunu söylüyor, o dönem dergaha girenler ilk olarak mutfak terbiyesinden geçerler ve Ateşbaz-ı Veli’nin onayıyla dergaha kabul edilirlermiş. Anlayacağınız mutfakta sadece yemek değil, asıl terbiye öğretilirmiş. Selçuk Üniversitesi’nin Ateşbaz-ı Veli’nin daha iyi tanıtılmasına vesile olabilmek için çalışmalarına ağırlık vereceklerinin haberini aldım.
Anadolu Halk Mutfağı Derneği Genel Başkanı Adnan Şahin, bu etkinliğin Anadolu’daki değerli mutfak üstatlarına bir vefa borcu olduğunu vurgulayarak, ülkemizin mutfak değerlerinin doğru zeminlerde tartışıldığı, ticarî kaygılardan uzak bir organizasyon olmasının altını çiziyor. Ben bu tip etkinliklerin başka benzerlerine de örnek olmasını da değerli buluyorum. Darısı diğer kentlerimizin başına.
“Dergaha girenler ilk olarak mutfak terbiyesinden geçerler ve Ateşbaz-ı Veli’nin onayıyla dergaha kabul edilirlermiş.”
Oteller yarışması
Selçuklu Dönemi Mutfak Sanatları Yarışmasında, Konya Dedeman, Hich, Ramada ve Rixos otelleri şeflerinin yaptıkları yemekler yarıştı.
Bu yıl beşincisi yapılan ve Konya Valiliği, Konya Büyükşehir Belediyesi, Meram Belediyesi, Selçuk Üniversitesi ile Anadolu Halk Mutfağı Derneği’nin katılımcılığında düzenlenen; Türkiye topraklarının bereketli mutfak kültürünü temsil eden isimlerin hatırlanmasını sağlayan ‘Ateşbâz-ı Velî Mutfak Kültürü Günleri’ kapsamında Selçuklu Dönemi Mutfak Sanatları Yarışması gerçekleştirildi. Ateşbaz-ı Veli Türbe Meydanı’nda yapılan yarışmanın sunumunu aynı zamanda jüri üyesi de olan Selçuklu Yemek Kitabı yazarı Ömür Akkor gerçekleştirdi. Yarışmada Konya’daki otellerin şefleri takımlarıyla beraber en iyi sunum, en iyi şerbet, en iyi tatlı, en iyi çorba, en sıcak başlangıç, en iyi ana yemek kategorilerinde yarıştı. Her bir şef ve ekibinin yarışma esnasında yaptıkları yemeklerin tadımı yapılırken yarışma sonunda jüri, yemeklerin hepsinin çok leziz olmasından dolayı karar vermekte zorlandıklarını vurguladı.
Jüri üyeleri ve birinciler
Anadolu Halk Mutfağı Derneği Genel Başkanı Adnan Şahin, Gazeteci Nur Çintay, İşletmeci Cüneyt Asan, Yemek Yazarı Anissa Helou ve Şef Ömür Akkor’dan oluşan jürinin değerlendirmesi sonrasında Rixos Otel birinci olurken, ikinciliği Dedeman Otel ve Ramada Otel paylaştı. Üçüncülük ise Hich Otel’in oldu.
Wasa’dan Glutensiz Gevrek Ekmek
Geçtiğimiz günlerde Çölyak hastalarının ekmeğe alternatif bulmak konusunda zorlandığından bahsetmiştim. Tam da bu yazımın üzerine Wasa’nın yeni ürünüyle karşılaştım. İşlenmemiş tam tahıldan, doğal yöntemlerle üretilen ve içeriğinde hiçbir koruyucu katkı maddesi ya da renklendirici içermeyen ürünleri ile besleyici öğün alternatifleri sunuyor Wasa. Glutensiz besin kategorisine gevrek ekmeği ile girmişti. Şimdiyse çölyak hastalarının yanı sıra glutensiz beslenmeyi tercih edenler ile gluten ve laktoza karşı duyarlılığı olanlar için ideal bir ürün geliştirmişler.