Münevver Karabulut adını hatırlıyor musunuz? Hani sevgili Cem Garipoğlu tarafından kafası kesilen, bedeni 3 parçaya ayrılan ve her parçası bir çöp kutusuna bırakılan genç kızı? Münevver’n kafasının kesildiği testerenin fotoğrafı bu ülkede 8 sütuna manşet oldu. Üzerinde kurumuş kan ve Münevver’in saç tellerinin bulunduğu fotoğraf...
O dönem, çalıştığım gazetenin yazı işleri toplantısında bu fotoğraf sürmanşet olmasın diye bir sürü itiraz cümlesi kurmuş, başarılı olamamıştım. Cesedi Bodrum’da bir koya vuran 3 yaşındaki Aylan’ın fotoğrafı üzerinde yaşanan tartışmayı görünce aklıma Münevver ve ona olan özür borcumuz geldi.
***
Önce minik Aylan’ın fotoğrafı tartışmasına dair en rahatsız olduğum noktayı söyleyeyim: Bu tartışma yaşanan dramın önüne geçecek hale gelmemeli. Dün baktım bir sürü gazete ve internet sitesinde bu işe sayfalar ayrılmış. Mektubu bırakıp zarfı tartışmak gibi geliyor bana bu.
Oysa ortada ciddi bir dram ve yaşamını yitiren onlarca çocuk var. Bizim de tüm dünyanın da tartışması gereken, bir daha benzer bir fotoğrafın çekilmesinin önüne nasıl geçeceğimiz...
***
Bir fotoğraf ne zaman kullanılır ya da kullanılmaz? Buna dair meslek örgütlerinin ve kuruluşlarının yazılı kuralları var ama geçelim hepsini bir kalem. Minik Aylan savaştan kaçan ailelerin yeni yaşam yolunda hayatını kaybeden ilk çocuk değil aslında. Yazıyla bir sürü çocuğun ölüm haberi verildi kimsenin dikkatini çekmedi ama tek bir kare fotoğraf tüm dünyayı ayağa kaldırdı. Eğer sayfalar dolusu yazıyla anlatamayacağınız bir dramı anlatan tek bir kare fotoğraf varsa onu kullanmak gerektiğine inanırım.
Dedim ya, ölen onlarca çocuk sadece yazıyla haber oldu ama kimse üzerinde durmadı. Eğer o çocukların benzer fotoğrafları olsa ve kullanılsaydı belki de minik Aylan hayatta olacaktı.
***
Tartışmanın iyi tarafına gelince... Bu ülkede sırtında bıçak olan kadın fotoğrafı da yayınlandı, kaza geçirip sedyeye konulurken iç çamaşırı gözüken kadın fotoğrafı da... Bugüne kadar hiç de iyi bir sınav verilmemişti fotoğraflar konusunda en azından bu kez konuşuyoruz.
Yine de herhangi bir olayda ölenlerin genç ve güzel fotoğrafları varsa daha büyük haber yapıldığı bir dünyada bu tartışmaya sevinmek gerek. Bir de başının kesildiği kanlı testereyi bile sürmanşet Münevver’den özür dilemek gerek...