Türkiye emperyalist darbe girişimini atlattı; ama hâlâ sürüyor Türkiye’ye yönelik emperyalist saldırı tehdidi.
Böyle bir ortamda Türkiye’yi savunmak varken, Türkiye terk edilir mi?
Ama maalesef bazıları Türkiye’yi terk etme kararı almış.
Bunlardan biri de AK Parti’ye oy verenleri “kıllı ayı”, “bidon kafalı” olarak gören oyuncu Müjde Ar’mış.
Müjde Ar ve CHP yöneticilerinden eşi Ercan Karakaş, bir hafta önce Yunanistan’ın Rodos adasına taşınmış.
Belli ki Müjde Ar, “kıllı ayı”, “bidon kafalı” olarak gördüğü Türkiye halkından bıkmış.
Gerçi 15 Temmuz’daki emperyalist darbe girişimine karşı Türkiye’yi o beğenmediği halk savunmuştu; ama Müjde Ar için bunun bir öneminin olmadığı anlaşılıyor.
Anlaşılan Rodos halkı Türkiye halkı gibi “kıllı ayı”lardan, “bidon kafalı”lardan oluşmuyor!
Onlar Rodos Şövalyeleri gibi şövalye bir ruh taşıyor!
Müjde Ar deyince aklıma “Haydi Gel Bizimle Ol” adlı televizyon programı geldi.
Müjde Ar o programı manken Aysun Kayacı, edebiyatçı Pınar Kür, gazeteci Çiğdem Anad ile birlikte icra etmekteydi.
Playboy dergisinin gençliğinde kendisine çıplak poz verme teklifi yaptığını söyleyip övünen Pınar Kür, o programda “Başörtüsü gericiliktir; hoşlanmıyorum” demişti.
Hepsi birden ona onay vermişlerdi.
Yine o programda manken Aysun Kayacı, “Dağdaki çobanın oyuyla benim oyum niye bir olsun ki” demişti.
Yine hepsi birden ona onay vermişlerdi.
Eh Rodos’ta Türkiye’deki gibi başörtülüler yok; belki Rodos’ta dağdaki çobanın oyuyla mankenlerin oyu da bir değildir!
Öyleyse bunlar hep birlikte Rodos’a yerleşebilir.
Hem orada kendilerini “kıllı ayı”lardan, “bidon kafalı”lardan “dağdaki çoban”lardan koruyacak Rodos Şövalyeleri kol gezmektedir.
Bunlar hep birlikte Rodos Şövalyeleri’ne kaçıp sığınabilir!
İşin esprisi bir yana, bu Müjde Ar’ın eşi CHP yöneticilerinden Ercan Karakaş ki hızlı solcu geçinirdi.
Oysa solculuk, bir anlamıyla da halkçılık demek değil mi?
Ercan Karakaş hızlı solcu geçinirdi; ama eşi Müjde Ar’ın halkı böylesine küçümsemesine de hiçbir şey demezdi.
Solculuk bu mu?
Bu tip solcular solun itibarını zedelemiyor mu?
Hadi düşünceleri nedeniyle mahkum edilip zindanda yatırılacak olan aydınların, sanatçıların ülkelerini terk ederek başka bir ülkeye kaçmalarını, bir nebze olsun anlarım.
Bir nebze diyorum; çünkü 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yazdıklarımdan ötürü hakkımda açılan davalar nedeniyle, uzun süre zindanda kalma durumum varken bile ülkemden kaçmadım.
Onun içindir ki sırf halkı kendisi gibi düşünmüyor, kendisine benzemiyor diye ülkesini terk edip başka ülkelere yerleşenleri anlayamıyorum.
Hele ülkesi emperyalist saldırı tehdidi altındayken bunu yapanları hiç anlayamıyorum.
İşin ilginç tarafı bu Müjde Ar’ın eşi Ercan Karakaş, Sosyal Demokrat Halkçı Parti’nin yer aldığı hükümette Kültür Bakanlığı yaptı.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde de genel başkan yardımcılığı yaptı.
Bu iki partinin adında da halkçılık var; halk var.
Peki ülkesi emperyalist saldırı tehdidi altındayken, halkını bırakıp Rodos’a kaçmak, halkçılığın neresinde var?