Star TV’nin en iddialı işi Muhteşem Yüzyıl, çarşamba gecesi hayatımıza döndü.Kostümler büyük oranda yenilenmiş, çok eleştirilen göğüs dekolteleri sanki biraz daha cesur olmuş.Dizi için en büyük artı kullanılan figüran sayısındaki artış. İlk sezonunda Kanuni Sultan Süeyman’ı 50 kişiyle sefere yollamış sonra kötü grafik animasyonlar kullanılmıştı bu sezon o hatalardan dönülmüş. Oyuncu kadrosu geçen yıllara göre çok daha bildik isimlerden oluşuyor ama karakter eklemeleri galiba sorunlu olacak. Mesela Cansu Dere için kurgulanan hikaye Hürrem’in hikayesinin çok benzeri ve daha önemlisi Dere’nin calandırdığı karakteri hemen üstün karakter kılma gibi bir çaba gösterilmiş, bence hoş olmamış. Meral Okay’dan sonra senaryoya daha da dikkat edilmesi gerekirdi ama o özen şimdilik yok. Mesela Ozan Güven’in canlandırdığı karakter Kanuni Sultan Süleyman ile olan kısa diyaloğunda tam iki kere “Başka arzunuz var mı?” diye sordu. Konuşulan kişi bir cihan padişahı olduğuna göre doğru soru başka arzunuz mudur yoksa başka emriniz midir? Dikkat etseler de etmeseler de Muhteşem Yüzyıl bu sezon da beklenen seyirciyi toplar ama küçük hatalar ve özensizlikler son kullanma tarihini hep öne çeker...
Yüzüme bak...
SKY Türk 360’da adını en sevmediğim program ‘Şimdi Söz Sizde’. Zira bir başka haber kanalında ‘Söz Sende’ diye bir program var ve bu isim bana hiç de yaratıcı gelmedi.Her neyse, salı akşamı programda yaşanan “Beni dinliyor musun?” çıkışı uzun zamandır yazmayı düşündüğüm bir konuda tetikleyici oldu. Programcılar son birkaç yıldır ama özellikle de twitter yaygınlaştığından beri karşılarındaki konuğun yüzüne bakmak yerine önlerindeki bilgisayar ekranına bakıyorlar. O sırada kamera sadece konuğu gösterdiği için seyirci çok anlamıyor ama konuğa da çok ayıp oluyor. Düşünün size bir soru soruluyor, sonra siz cevap verirken soruyu soran yüzünüze bakmıyor, önündeki ekranla alakadar oluyor. Hem ayıp, hem de konsantrasyon bozucu bir durum bu.
Dört değil üç bir taraf
Haberi medyaradar’da okudum, Enver Aysever CNN Türk’teki Dört Bir Taraf’tan ayrılıyor yerine Emre Kongar geliyormuş. Programda 4 kişi her ne kadar iki farklı fikir tartışıyor gibi gözükse de Altan Öymen ile Enver Aysever’in sosyal demokrasi anlayışları arasında dağlar kadar fark vardı. Emre Kongar ile Altan Öymen arasındaysa öyle bir fark yok hatta ciddi bir paralellik var. O zaman da dört değil üç bir taraf tartışacak demektir.