Yine bir soru/cevaplı ‘son durum nedir, ne olur’ toparlaması yazmak şart oldu.
Buyrun;
Koalisyon görüşmeleri, istikşafi görüşmeler oyalama mı?
Hayır; bunu söylemek ‘iki parti de oyalama konusunda anlaştı’ anlamına gelir.
Erken seçime daha çok ihtimal verilmesi ne anlama geliyor?
İki partinin de kendi politik duruşuyla bağlantılı bir ‘hükümet etme’ anlayışı var. AK Parti hep tek başına iktidar olduğu için öncelikle bunu tercih ediyor; ikinci tercih de milliyetçi bir parti ile ortaklık... CHP de AK Parti yerine MHP destekli bir HDP koalisyonunu tercih ediyordu. Ancak şartlar AK Parti ile CHP’yi masaya oturttu. Şimdi iki parti de ‘politikalarımız ayrı ama ortada hangi konularda buluşabiliriz, bunlardan bir hükümet çıkar mı’ diye çalışıyor. Bu arayış sonuç vermese bile ‘oyalama’ değil, ciddi bir deneme olarak değerlendirilmeli.
Koalisyon ihtimali ne kadar?
Siyasi bir cevap olsun; ‘hala ihtimal dahilinde’...
Ne bekleniyor?
İki parti de kamuoyu yoklamalarına bakıyor ve olası bir erken seçimde tablonun değişip değişmeyeceğini gözlüyor. Tablo değişmedikçe koalisyon ihtimali artar.
Tablo değişiyor mu?
Şu anda ciddi bir değişiklik gözlenmiyor. MHP’nin hükümet sorumluluğundan kaçma veya AK Parti’li bir hükümeti desteklememe algısı MHP tabanından AK Parti ve CHP’ye 2,5-3 puanlık geçiş olduğunu gösteriyor. Aynı şekilde HDP tabanından da iki partiye daha az oranda da olsa dönüş gözleniyor. Ancak bu bir erken seçim için hiçbir partiyi iştahlandırmıyor.
Kurulacaksa veya kurulmayacaksa ne zaman açıklanır?
Bugünden itibaren her an bir Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesi beklenebilir. İki liderin görüşmesi ‘parti organlarında son değerlendirme’ için kararla sonuçlanmayabilir ancak ciddi işaret verir.
Erken seçim olursa ‘45 günle sınırlı’ zorunlu erken seçim mi olur?
Büyük ihtimalle olmaz. Zira Cumhurbaşkanı’nın seçim kararı alması halinde, AK Parti’nin başbakanlığında, milletvekili sayılarına göre CHP, MHP ve HDP’nin de bakan verdiği bir seçim hükümeti kurulmak zorunda. MHP, HDP ile aynı kabinede yer almak istemeyecek. Bu durumda bakan vermeme hakkı var, yerlerine bağımsız bakanlar atanır. Ancak böyle bir hükümetle seçime gitmeyi de AK Parti istemiyor.
Azınlık hükümetiyle erken seçim ne anlama geliyor?
İşte bu öne çıkan ikinci ihtimal: TBMM kararıyla erken seçime gitmek. Bu hem bugünkü AK Parti hükümetiyle ‘azınlık hükümeti’ olarak seçime gitmeyi sağlar, hem de 45 günde seçime gitme şartını ortadan kaldırır. Ancak her iki durumda da seçim Kasım ayını geçmez.
Azınlık hükümetiyle 6 ay sonra seçim formülü güçlü mü?
Tam olarak değil. AK Parti’de ‘olası’ 3 aylık veya 6 aylık bir azınlık hükümeti konusunda tercih yapmış değil. Ayrıca MHP de erken seçim kararına destek için ‘uzun süreli olmama’ şartını getirebilir. Ancak bu AK Parti-MHP görüşmesine bağlı. AK Parti Suriye ve PKK sorunlarındaki sıcaklığın biraz soğuduğu ortamda seçime gitmeyi daha uygun bulursa MHP’ye bu yönde teklif götürebilir.
Koalisyon kurulamazsa da seçim barajı düşürülebilir mü?
CHP, bu yönde bir kanun teklifi TBMM’ye verdi. Koalisyon halinde bunun olacağı söylenebilir. Ancak hükümet kurmasalar bile olası bir AK Parti azınlık hükümetinde CHP’nin bu yönde AK Parti ile birlikte hareket edip etmeyeceği henüz gündeme gelmedi. Ancak bu mümkün olursa seçim barajının düşürülmesi, PKK’nın HDP lehine sandık baskısı yapmasına karşı köylerdeki sandıkların ilçe-il merkezlerine alınması, hatta belki milletvekili başına düşen seçmen sayısının azaltılmasına yönelik değişiklikler yapılabilir.
CHP buna neden destek versin?
Son seçimde AK Parti ve CHP, HDP ve MHP’ye oy kaptırdı. Özellikle HDP’ye ‘barajı aşsın’ diye oy verildi. Benzer bir endişe olası bir erken seçimde MHP seçmeninde de yaşanabilir; zira ‘hükümetten kaçma’ algısı MHP oylarında düşüşe neden oldu. Barajın CHP’nin önerdiği gibi yüzde 5’e değilse de örneğin 7’ye düşürülmesi bu kaygıyı ortadan kaldırarak, AK Parti ve CHP’nin oylarını geri getirebilir. Ayrıca, PKK baskısıyla HDP’ye giden oylarda AK Parti’den daha az olsa da CHP oyları da var. Bu oyların ‘sandık birleştirme’ ile CHP’ye getirilmesi, CHP’nin Doğu ve Güneydoğu’da yeniden görünür hale gelmesini sağlar. Ancak CHP’nin HDP ile 7 Haziran öncesi örtülü işbirliğini sürdürebileceği de unutulmamalı.
CHP: Üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi?
Koalisyon görüşmelerine katılan AK Parti heyetinden bugüne kadar bir ‘sızdırma haber’ çıkmadı. Ancak erken seçim ihtimali konuşuldukça CHP’den sorumluluğu Cumhurbaşkanı’na yıkma mesajları geliyor. Kulislerde “Kılıçdaroğlu, masadan kalkmak için Erdoğan kartını kullanacak. Başbakan’a “Cumhurbaşkanı’ndan bağmsız olacaksanız koalisyona hazırız” diyecek” ifadeleri dolaşıyor. Bu ifadenin daha ‘itidalli’ hali şu; “Biz koalisyon kurabiliriz, ancak Cumhurbaşkanı-Hükümet ilişkilerini sizin düzenlemeniz lazım.” Bu sözler AK Parti’de Başbakan’ı ya masadan kalkmaya ya da Cumhurbaşkanı ile karşı karşıya getirmeye zorlama çabası olarak görülüyor ve “CHP üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi istiyor” tepkisiyle karşılanıyor.