Muhalefetin onursuz bir siyasî duruşu var. Birbirlerine yaptıkları hakaretleri sineye çektikleri gibi, millete değil, Batı'ya yaslanmayı siyaset zannediyorlar...
Bu onursuz duruşu örneklendirelim.
CHP'nin onuru:
Kılıçdaroğlu, gitti Yozgat'ta; "Söz veriyorum o Kandil denen terör yuvasını yerle yeksan etmezsem Kılıçdaroğlu demesinler. Mücadele yürek, bilek işidir."dedi.
1. Terör üssü Kandil, sınırlarımızın ötesinde. Orayı yerle bir etmek için sınır ötesi harekât, onun için de Meclis'e gelen tezkereye evet denmesi gerekir. Birkaç gün önce bu yöndeki tezkereye 'hayır' demiş bir siyasînin duruşu, onurlu olabilir mi?
2. Kandil terör yuvasıdır da, hangi terör örgütünün yuvasıdır? Kılıçdaroğlu, neden "PKK terör örgütü" diyemiyor? Hem "yürek ister" diyor, hem de kendisinde, "bölücü terör örgütü PKK" diyecek bir yürek göremiyoruz.
3. Yozgat'ta atıp tutuyor. Aynı sözleri Diyarbakır'da söyleyebilir mi? Söyleyemez. Bunun için de yürek ister.
Yozgat'ta dediğini Diyarbakır'da diyemiyorsan, onurlu siyaset yaptığınız söylenebilir mi?
HDP'nin onuru
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, meydanda konuştu:
"Sayın Öcalan'ın arkasındayız. Kandil'deki dostlarımız, arkadaşlarımız, kardeşlerimiz, yoldaşlarımız, Sayın Karayılan, Sayın Bayık... Bu insanlar dağlarda. Hakkârili gençler dağlarda, Hâkkari'nin çocukları dağlarda."
Kılıçdaroğlu, bu Kandil'e terör yuvası diyor, yerle bir edeceğini söylüyor. Hiç onurunuz yok mu? Niye Kılıçdaroğlu'na cevap vermiyorsunuz?
İP'in onuru
Akşener heyecanla sesini yükseltiyor: "Biz aylardır HDP'yi PKK'nın yanında konumlandırıyoruz. Fark etmedim, 'Sayın Öcalan' demişim, sizden ve milletimden özür dilerim, aklımın ucundan geçmez bebek katiline 'Sayın' demek"
Selahattin Demirtaş meydanlarda, "Apo'nun heykelini dikeceğiz" diye bağırmıştı. Sonra da Akşener'e döndü, "eşimle birlikte kahvaltıya gelsek" dedi.
Akşener, "kapımız açık" cevabını verdi.
Bugün Öcalan'ın bebek katili olduğunu hatırlayan Akşener, kahvaltı lafı edildiğinde neden unutkan oldu?
Bu siyasî duruşun onuru var mı?
SP, DEVA, Gelecek...
Diğer muhalefet partileri de onursuz siyasete alet oluyorlar.
Türkiye'yi bölmek, "Kürdistan" kurmak için Türk devletini tehdit eden HDP'lilere karşı sessiz kalıyorlar.
HDP'yi ve Demirtaş'ı meşrulaştırmaya çalışıyorlar.
İkide bir "Demirtaş neden içerde?", "Serbest bırakılsın" diye çıkışıyorlar...
Osman Baydemir, Demirtaş'tan farklı mıdır? O da Demirtaş gibi HDP'ye eş başkanlık yaptı. Şu anda firari...
Birkaç gün önce Diyarbakır eski Belediye Başkanı ve HDP eski Şanlıurfa Milletvekili Osman Baydemir, Paris Kürt Enstitüsü'nde düzenlenen bir törene katıldı.
Meral Akşener'in Siirt ziyareti sırasında bir HDP'linin, "Bulunduğunuz yer Kürdistan'dır" dedikten sonra gözaltına alınmasını eleştirerek şunları söyledi:
"O kardeşimizi yüreğinden öpüyorum. Orası Kürdistan'dır. Kürdistan bin yaşasın! İşgalciler bilmelidir ki şu an üzerinde misafir oldukları yeri, ya Kürdistan olarak kabul edecekler ya da gelecekte Kürdistan'a komşu olacaklar. Saddam da Kürdistan'ı tanımıyordu. Ama sonunun ne olduğu belli..."
Türkiye'ye işgalci diyen Baydemir bu sözleri, Saddam'ı deviren ABD'ye güvenerek söylüyor.
Muhalefet liderleri bunu bilmiyor mu?
Bal gibi biliyorlar. Ama kös dinliyorlar...
Nedir bu Erdoğan düşmanlığı?
Vatan bölünsün, Türkiye tökezlesin yeter ki Erdoğan gitsin, öyle mi?
Millete yaslanıp onurlu bir muhalefet yapmak varken, nedir bu zillet?