Geçen hafta sonu Şam Havaalanı’ndan kalkmak üzere olan bir Suriye Havayolları uçağına ateş açıldı... Direnişçilerden uyarı maksatlı geldiği sanılıyor... Ve zaten güvensiz olan havaalanı artık silah menzlinde. Bu yüzden dış dünyanın Suriye ile tek temas adamı olan Laktar İbrahimi, pazar günü Suriye’ye karayolundan, Beyrut’tan geldi...
İbrahimi, ABD-Rusya odaklı ve Türkiye’nin de desteklediği planı Şam’a götürdü: Beşar çekilsin, sürgüne gitsin, kendi adamlarının ve muhalefetin olduğu bir geçiş hükümeti kurulsun... Eski durumdan farkı, Rusya sanki bu planı destekleyecek... ‘Sanki’ çünkü Rusya’dan bazı demeçler var, ama Moskova’nın net tavır değiştirdiğini gösteren bir adım yok. Yani Devlet Başkanı Putin ve Dışişleri Bakanı Lavrov’dan açıklamalar geldi, ama bunu destekleyecek bir adım henüz yok.
İbrahimi, Şam’dan sonra Moskova’ya gidecek. İbrahimi’nin tek bir temasıyla Şam’ın teslim olması beklenmiyor. Hâlâ durum Moskova’ya bağlı.
Moskova halen bütün atlara para yatırmış kumarbaz durumunda. Hem Beşar’a mesafe koymuş izlenimi veriyor, hem de Suriye’ye yeni füze teslimatı yaptığı anlaşılıyor.
Aralık başında yollanan 24 adet İskender tipi füzelerin Tartus limanına indirildiği, Rus teknisyenlerce kurulduğu yazılmakta. Hatta Amerikan Fox kanalına göre füzelerden 12 tanesi Türkiye’ye 12 tanesi de İsrail ve Ürdün’e dönük. Menzilleri 250 ila 400 km.
Sonra Lavrov’un Brüksel’den Moskova’ya dönerken söyledikleri var: Uçakta ne içecek ikram ediliyordu onu belirleyemedik, ama Lavrov’un -Esad ve sürgün- laflarında alaycı üslup olması daha muhtemel. Yani Moskova’nın destek çektiği değil, yalnızca durumun çıkmazda olduğunu tesbit etmesi daha muhtemel. Lavrov bir yerde -Esad bir yere gitmiyor- da demiş... -İpi çekildi- yorumu için erken.
Moskova direnişçilerin savaşı kazanamayacaklarını, Esad’ın gitmesinin de kan dökülmesini önlemeyeceğini söylüyor... Batı askeri müdahalesi istemiyor. Batının mecbur kalmadıkça - Şam kimyasal kullanmadıkça- böyle bir niyeti yok...
Lavrov da -Şam’ın kimyasal kullanmayacağını, bunun siyasi intihar olacağını Beşar’ın bildiğini- söyledi. Hatta kimyasal silahların -daha güvenli iki yerde toplandığını- bildirdi... Lavrov olaylara Şam rejiminin kurmaylarından daha vakıf.
Moskova’nın Suriye konusundaki niyetini belirsiz kılan bir başka işaret de Rusya Dışişleri Bakanı’nın, Türkiye’deki Patriot’ların İran’dan gelecek füzelere karşı ve Kürecik’teki ABD-NATO radarını da korduğunu öne sürmesi. Lavrov ‘Evet okuduğuma ve duyduğuma göre bazı uzmanlar Suriye’den gelecek ateşi önlemek içinse (Patriot’ların) daha farklı yerlere konması gerektiğine inanıyorlar’ diyor.
Sonra da ekliyor: ‘Bazıları, bu konumlandırmanın -İran tehdidine karşı- dedikleri Amerikan radarını korumak için olduğunu söylüyor... Durum buysa, daha da riskli. Bu çok maksatlı konumlandırma yoldan çıkarıcı başka cazibeler yaratabilir.’
Rus Dışişleri Bakanı’nın dedikodu yapar gibi konuşması ilginç. ‘Ben başkalarının yalancısıyım’ üslubu ile konuşuyor. Patriot’ların Kürecik için geldiği iddiası erkenden çıkarılmış bir İran-Rusya propagandasıydı... Şimdi Bakan bu propagandayı alevlendiriyor. Aslında Kürecik’teki radardan en çok rahatsız olan, Moskova. Suriye’nin bütün füzelerini veren ve bu füzelerin teknik yönlendirmesini yapan ve denetleyen de Moskova.
‘Patriot’ları Suriye sınırına koyma, uçuşa kapalı bölge olmasın...’ Sonra ‘İçeriye koyma, Kürecik’i koruyorsun...’ Patriot’ların nereye konacağını herhalde Moskova-Tahran-Şam’a sorup anketle belirlemek gerekecek!
Patriot’lar, Türkiye’nin savunmasına bir NATO yükümlülüğüdür... Türkiye’nin her karış toprağı bu yükümlülük altındadır. Herhangi bir yerden Türkiye’deki şu ya da bu adrese atılacak ve büyük olasılıkla başka yere gidecek Rus imalatı füze, Türkiye’ye saldırı demektir. Bunu herkes biliyor. Lavrov’un bilmiyormuş gibi yapmasına bakmayın.
twitter.com/selimatalayny