Rusya'nın küresel yeni düzen çerçevesinde beklentisi ve kurgusu "çok kutuplu dünya sistemi" üzerine olduğu bilinen bir durumdur. Moskova, resmen kendi "ortak, müttefik ve dostlarını" belirleme yolunda hızlı adımlara yöneldi. Rusya-Ukrayna arasında nihai durum ortaya çıkana kadar Moskova çevresindeki halkayı belirlemektedir.
"Moskova-Bakü Hattı!"
Rusya-Azerbaycan arasındaki ilişkilerin yeni dönemi dikkat çekicidir. Moskova, Putin döneminde "Ermenistan-Azerbaycan ikileminde denge yolunu" tercih etti. Son yıllarda ise "Moskova-Bakü hattı" daha belirgin ittifak üzerine konumlanmaya başladı. Putin, açıktan Bakü ile ortaklıktan daha ötesini, "ittifak kurmayı" hedefledi. Bakü, bu ittifak düzenine sıcak bakıyor ve "Avrasya jeopolitiği" denkleminde dengeden öteye geçtiğini söylem ve eylemleri ile görünür yaptı.
"Putin Bakü'ye Geldi!"
Putin-Aliyev görüşmesi, varılan anlaşmalar ve ilan edilen niyetler içeriklerine baktığımızda, Putin ve Aliyev'in "küresel gelecek" konusunda anlaşmaya vardıkları görülüyor. Aliyev'in "BRICS" ve "Şanghay İşbirliği Örgütü"'ne duyduğu ilgiyi açıktan beyan etmesi, Azerbaycan'ın "yeni dünya düzenindeki" tercihlerine dair net bir tablo ortaya koydu.
"Moskova ve Putin İçin Rus Dili Meselesi..."
Eski Sovyet Bloku ülkelerinde "Rus dili" ve "Ruslara yönelik siyasi tutum", Putin ile birlikte Rusya siyasetinin temelini oluşturdu. Azerbaycan, "Rus dili ve Rus okulları" meselesinde Moskova'dan hep olumlu tepkiler aldı. Bu ziyaretinde de Putin'in gündeminde bu konuya yönelik memnuniyetin olması gözden kaçmadı.
"Ve Tabii Yeni Dünya ve Yeni Ticari Yolların Geleceği..."
"Kuzey-Güney ticaret koridorunun genişletilmesi", Putin'in gündeminde esas meselelerden biridir. İran ile İsrail arasındaki gerilimin savaşa dönüşmemesi için Moskova'nın İran'a telkinin altında yatan meselenin ticaret yolunun geleceği olduğu açıktır. Hamas lideri Haniye'nin şehit edilmesi ile İran'ın cevap vereceği yönündeki beklentilerin ortada kalmasının birkaç nedeninden biri de Rusya faktörüdür. İran, kendisi de bunu itiraf ediyor. Zarif'in beyanına bakılırsa, İran'ın savaşacak durumda olmadığı açıktır. Ayrıca İran, ABD ve Rusya ile ters düşmek istemiyor. İsrail ise savaşı körüklüyor. Şimdi anlaşılan, Bakü ziyareti sonrası Putin, İran yönetimi ile görüşecek. Ayrı ayrı bu görüşmeler sonucunda "Rusya, Azerbaycan ve İran", "yeni koridor" konusunda masaya oturacaktır.
"Ve Elbette Bakü-Erevan Hattı..."
"Ermenistan'ın savaşa sürüklenmemesi" bölgedeki tüm aktörler için önemlidir. Azerbaycan ile Ermenistan arasında "barış anlaşması" Rusya için elzemdir. O nedenle, Erivan'ın itirazı olan "Zengezur" olmak üzere ana başlıklara daha sonraki aşamada geri dönülecek. Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki "sınırların belirlenmesi süreci" bitmeden, anayasal değişim gerçekleşmeden nihai barış anlaşması zor; ama şimdilik orta yolda buluşma kararına varılmış gibi gözüküyor.
Ermenistan yönetimi için fırsat verilmesi ve iç kamuoyunda hareket manevra alanı oluşturulması için zaman gerekli. Azerbaycan, "Zengezur koridoru" konusunda ısrarını sonuna kadar sürdürecek. Ermenistan'ın "anayasal değişimi" gerçekleşene kadar Bakü, istikrarı koruma yolunu takip edecektir.
Putin'in ziyareti, durumu teyit etmek ve "anlaşmaya sadıklık" meselesinde tutum beyanı olarak da yorumlanmalı. Kafkasya'da "istikrar", "ateş çemberinden kurtulmak" Moskova için elzemdir. Gürcistan ile Rusya ilişkilerindeki son perde, Putin'in hedeflerini açıktan gösteriyor. Rusya, "Gürcistan ve Azerbaycan ile ortak paydada buluşma" gayesine gitmekte. Ermenistan şimdilik istekli gözükmüyor. Ama kapıları da kapamıyor. Erivan içindeki süreci, dışarıdan olan baskılar gölgesinde okumak durumundayız. Bakalım Ermenistan kendisi için nasıl bir geleceği tercih edecektir. "Ukrayna benzeri süreç" mi, "Azerbaycan-Gürcistan benzeri siyaset anlayışı" mı? Göreceğiz...