İlginç bir maç izledik. 90 dakika boyunca Trabzonspor belki de son zamanlarda deplasmanlardaki en iyi oyununu oynadı. Ama işin kötü tarafı, iyi oyunda bile istediğini alamadıktan sonra Trabzonspor’un hangi maçlardan puan çıkaracağını anlamak zor.
Trabzonspor’da tertip devamlılığı olmadığı ve her hafta değişik kadro ile sahaya çıkıldığı için, istikrarsızlık had safhada gözüküyor. Bu da puan alamamanın en büyük sebebi oluyor.
Bursaspor maçının ikinci yarısında Trabzonspor büyük gayret gösterdi. Fakat ileri uçtaki yalnızlık, gol bulmada sıkıntı yarattı. Henrique ve Halil Altıntop, ellerinden geldiğince mücadele etti. Hatta başarılı oldukları da söylenebilir. Orta sahanın ortasında “tehlikeleri önleyici” birileri olmadığı için, savunmanın göbeği Bursaspor ataklarına direk maruz kaldı ve çok açık verdi.
Tolunay Kafkas’ın Alanzinho ve Colman değişiklikleri oyuna biraz canlılık getirdi. Ama “golcü vuruşu”na kadar yapılan iyi hareketler, sonlandırılamadı.
Sonuç olarak Trabzonspor, iyi mücadele ettiği, 2 de gol attığı maçı kaybetti.
Trabzonspor camiasının kimsenin himmetine ihtiyacı olmadığını ve bu durumun ciddiyetini anlatacak birileri olmalı. Ve bu sıkı bir şekilde anlatılmalı. “Takımda şu oynasaydı bu oynasaydı” gibi klişeleri konuşulacak zaman degil. Kim oynarsa oynasın, o formayı giyen, maç bitiminde Trabzonspor’un galibiyeti için birbirine sarılmalı. Artık tek puan kaybının kabul edilemeyeceği haftalara giriliyor. Üstelik bu takım şu anda, devre arasında “Kesin düştü” denilen Elazığspor ile aynı puana sahip!.. İkinci yarının başlamasıyla en az puan alan takımın Trabzonspor olduğu, futbolcu arkadaşlarımıza açıkça anlatılmalı. Kötü neticeler alınabileceği, ama futbolcuların kabiliyetsiz olduklarını kimsenin söyleyemeyeceği, onlara izah edilmeli. Böylece oyuncuların moralleri yükseltilmeli.
Trabzonspor moralini bozmayıp bu gayretlerini devam ettirir ve kazanmak için aynı hırsını sürdürürse; netice alacaklarını tahmin ediyorum.
Bundan böyle Trabzonspor’un kendi sahasındaki maçların hepsini kazanmaktan başka çaresi yoktur.