Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, firari Adil Öksüz için, “bu kişinin darbenin kilit isimlerinden biri olduğu konusunda en ufak bir tereddüt yok. Şu ana kadar çıkan bilgiler, belgeler, görüntüler, bağlantılar ve verilen ifadeler de zaten bunu teyit ediyor” dedi. 15 Temmuz darbe girişiminde olan biteni anlamada Adil Öksüz’ün yakalanması çok önemli. Öksüz, biri 15 Temmuz’dan üç hafta önce, diğeri 3 gün önce olmak üzere iki defa Pensilvanya’ya gidip gelen kişi. Muhtemelen F. Gülen, darbe ile ilgili son talimatları ona verdi. Bir ilahiyat öğretim üyesinin darbe gecesi Akıncı Üssü’nde ne işi olabilir? Hele hele bu kişinin o üsse getirilen Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ı, Fetullah Gülen ile görüştürmeye çalışması nemenem bir şeydir?
F. Gülen’in Türkiye’deki temsilcisi, kara kutusu Mustafa Özcan’dır. Para ve yargı, emniyet, silahlı kuvvetler içindeki yapının imamları ona bağlıdır. Türkiye’yi ilk terk eden kişi de Özcan’dır. Adil Öksüz’ün, M. Özcan’a bağlı çalıştığı devletin bilgisi dâhilindeydi. Ankara Terörle Mücadele şubesinde 14.01.2015 tarihinde 75 sayfa ifade veren Ç.A, Adil Öksüz için şunları söyledi: “Öksüz, Ankara Üniversitesi İlahiyat Mezunu, mezuniyetten sonra uzun süre İstanbul’da F. Gülen’e mollalık yaptı. Fetullah Gülen ABD’ye gittikten sonra Mustafa Özcan’ın Türkiye imamlığına geçmesiyle Hava Kuvvetlerinden sorumlu imam oldu.”
Prof. Dr. Kemalettin Özdemir de “Adil Öksüz’ü çok iyi tanıyorum, Hava imamı olduğuyla alakalı olarak hem Terörle Mücadele’ye hem Milli İstihbarat’a, hem savcılığa bu konuda beyan verdim. 2012 yılında verdim bu beyanımı ben, 2013 yılında da verdim” diyor...
15 Temmuz öncesine ait bilgilere rağmen, istihbarat zaafı ve kilit noktaları kripto FETÖ’cülerin ele geçirmiş olmasından dolayı maalesef 240 şehit 2 binden fazla yaralı verdik. Adil Öksüz olayının çözülmesi, 15 Temmuz’un karanlıkta kalan yüzünü aydınlatacağı gibi FETÖ yapılanmasıyla ilgili bilmediğimiz gerçekleri de su yüzüne çıkaracaktır. Şu anda devlet kurumları, yargı, emniyet, TSK evet, yaralarını sarıyor. Bir yandan da Adil Öksüz gibilerin bir an önce yakalanması gerekiyor. Emniyetin ve yargının zedelenen itibarının iyileştirilmesi için bu konuda hızlı netice alınmasını zaruri kılıyor.
İlahiyatçı Mustafa Özcan, ilahiyatçı Adil Öksüz F. Gülen’in insan karakterleri ile nasıl oynadığını da gösteriyor. “Molla” tabir edilen ilahiyat mezunları 5 yıl boyunca F. Gülen’in rahle-i tedrisinden geçiyordu. Meğer ilahiyatçı değil, Hasan Sabbah’a bağlı suikastçılar gibi darbeci hainler yetiştirilmiş.
F. Gülen gibisi bu topraklarda yaşamamıştır. Kendisini sabah namaza padişahların kaldırdığını, bulunduğu kolejin koridorlarında Peygamberimizin dolaştığını söyleyen, son olarak Haçlıları öven bir sapkınla karşı karşıyayız. Milletin himmetlerini haraca, rüşvete dönüştüren, ABD seçimlerinde bağışlarda bulunan, Mehdiliğini ileri sürerek haramları sevaba çeviren bir hain var karşımızda. Kendine bağladığı Gülencileri soru çalarak, sınav yolsuzluğu yaparak devletin kilit noktalarına bir darbenin işaretiyle harekete geçecek şekilde yerleştiren bir hain... F. Gülen, ahlak dedi, ahlaksızlık yaptı. Tevazu dedi, kibirden burnu havalarda bir karaktersizler çetesi kurdu. Doğruluk dedi yalanı ve takiyeyi huy haline getiren vicdansızlar yetiştirdi. “Çağımız ferdi hürriyetler çağı” dedi, iradesini ve aklını kendisine kiraya veren komitacılar yetiştirdi. FETÖ’nün Adil Öksüzleri yakalandıkça Üst Aklın tezgâhları, kumpasları, kirli hesapları da daha iyi anlaşılacak.