Son yıllarda sıkça duyduğumuz kavramlardan biri olan mobbing, aslında çok önemli sonuçları olan ve hatta mağdurunu intihara kadar götüren bir süreci ifade ediyor. Hem mobbinge uğrayan hem de bu kişinin yakın çevresi ve ailesi de mobbingden olumsuz yönde etkileniyor.
Bir kavram olarak mobbing, psikolojik taciz veya yıldırma, işyerinde bir başka kişiyi ve/veya kişileri rahatsız edici, ahlak dışı ve sistematik söz ve davranışlar olarak tanımlanabilir. Bu davranışlar kötü niyetli ve kasıtlıdır, kişiyi yıldırmaya yöneliktir. Bazı durumlarda mağdur kişinin pasifize edilmesi bazı durumlarda ise mağdurun işten uzaklaştırılması amacıyla yapılır.
Her davranış mobbing değildir?
İşyerinde karşılaşılan her türlü olumsuz davranış mobbing değildir. Olumsuz davranışın sürekli ve sistematik biçimde yapılması gerekir. Süreklilik göstermeyen, sık tekrarlanmayan kaba ve nezaketsiz davranışlar mobbing değildir. Bazen bu tür olumsuzluklar iş yoğunluğundan ve stres altında çalışmanın bir sonucu olabilir, dolayısıyla doğrudan kişinin şahsına yönelik olmayabilir.
İşyerinde kişiye yönelik yıldırma davranışı kasten yapılmalıdır. Aşağılama, dışlama, uzaklaştırma, başarısız ve beceriksiz göstermeye yönelik davranışların hepsi kasten yapılmış olmalıdır.
Yıldırmaya yönelik davranış sadece üstlerden değil aynı zamanda çalışma arkadaşlarından da gelebilmektedir. İşyerinde psikolojik taciz araştırmalarına bakıldığında bu tür davranışların en çok üst pozisyonda bulunan kişiler tarafından gerçekleştiği görülmektedir.
Yargıtay’a göre (E.2012/1925) mobbing olarak nitelendirilen davranışlar; “‘…kendini göstermeyi engellemek, sözünü kesmek, yüksek sesle azarlamak, sürekli eleştiri, çalışan iş ortamında yokmuş gibi davranmak, iletişimin kesilmesi, fikirlerine itibar edilmemesi, asılsız söylenti, hoş olmayan imalar, nitelikli iş verilmemesi, anlamsız işler verilip sürekli yer değiştirilmesi, ağır işler verilmesi ve fiziksel şiddet tehdidi” olarak sayılmıştır.
İşverenin “Gözetme Borcu” var!
İşveren, işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek ve işyerinde dürüstlük ilkelerine uygun bir düzeni sağlamakla, özellikle işçilerin psikolojik ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri alması şarttır.
İşçilerin kötü davranış ve muamelelere karşı korunması işverenin işçiyi gözetme borcunun bir sonucudur.
Mağdur ne yapsın?
İşyerinde mobbinge maruz kalan işçinin; iş sözleşmesini kıdem alabilecek şekilde haklı nedenle feshetme ve ayrımcılık tazminatı isteme hakkı, Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu’na göre tazminat isteme hakkı vardır.
Ayrıca mağdur işçi, psikolojik tacizde bulunan yöneticisini de dava edebilir ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. İşyerinde mağdur işçi, yöneticilerinden değil, çalışma arkadaşlarından dolayı olumsuz davranışa maruz kalıyorsa bu durumu mutlaka işverene bildirmesi gerekir.