Taraf, MİT hakkında suç duyurusunda bulunmuştu... (10 Şubat 2012)
Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Markar Esayan, Amberin Zaman ve ‘çok bilen çocuk’ Mehmet Baransu’yu, kod isimlerle dinlemiş MİT...
(MİT hakkındaki suç duyurusunun tarihi de dikkat çekicidir; 10 Şubat.. Yani 7 Şubat’ta Hakan Fidan’a ve dolayısıyla Başbakan’a çizik atma operasyonundan 3 gün sonra!.. Tesadüfün iğne deliği işte!!..)
Taraf diyor ki, ‘telefonlar bize ait ama MİT mahkemeden dinleme izni isterken kod isimler, sahte isimler kullanmış... Evrakta sahtecilik yapılmıştır, MİT suç işlemiştir.., Gereği yapıla!..’
Derken önceki gün Sevilay Yükselir bomba haberi patlattı...
‘Söz konusu kişileri dinleyen MİT hakkında soruşturma yapabilmek için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Başbakanlığa izin başvurusunda bulundu!..’
Sevilay Yükselir, ‘Peki bu paranoya MİT’in eseri mi?’ başlıklı yazısında savcılığın izin talebinde kullandığı ifadelere de yer vermiş...
...
"MİT güzide bir kurumumuz. Bu kurumumuzun yöneticileri hiç de kendilerine yakışmayan bir olaya imza atmışlardır. Vatandaşı sahte kod adlarıyla 'casusluk olaylarına karıştılar' deyip dinlemişler. Bu olay MİT üzerinde çok olumsuz etkiler bıraktı. Yapılan bu dinlemeler nedeniyle vatandaşta, 'Acaba ben de dinleniyor muyum?' şeklinde bir paranoya oluştu. MİT'in bu yanlış hareketi vatandaşın devlete güveninin zedelenmesine sebep oldu. O nedenle izin verirseniz söz konusu belgeyi düzenleyen görevliler hakkında, evrakta sahtecilik, haberleşmenin gizliliğini ihlal, özel hayatın gizliliğini ihlal ve görevi kötüye kullanmak suçlarından soruşturma başlatmak istiyoruz!"
...
Savcılığın durum tespiti tadındaki soruşturma iznini garipsemiş Sevilay Yükselir..
Sevilay abla ziyadesiyle haklı...
Zira ne diyor savcılık?
Güzide kurumumuz MİT’in Tarafçıları kod isimlerle dinlemesi 'Acaba ben de dinleniyor muyum? şeklinde paronaya oluşmasına sebep oldu... İzin verin soruşturayım!..’
Benim bildiğim 'Acaba ben de dinleniyor muyum?’ paranoyası ilk Önder Sav ile başlamıştı!... Lakin bu Paronaya, telefonu kullanma kılavuzunu okuduktan sonra geçmişti...
Sonra?!..
Onlarca yüzlerce telefon görüşmesi ve bir çok ses kaydı internete düştü...
Bazılarının görüntüleri, kasetleri dolaştı internette...
Bir çok telefon görüşmesi kaydı televizyon kanallarında yayınlandı...
Emekli muvazzaf asker, gazeteci, yargı mensubu, bürokrat, vekil..vs, nin yasadışı gizli kaydedilmiş sesleri.., görüntüleri...
Kimlerin yayınladığı, nereden servis yapıldığı bilinmeyen tüm bu kayıtların hiç bir kıymeti harbiyesi yoktu, ama MİT Tarafçıları dinleyince 'Acaba ben de dinleniyor muyum?’ paranoyası oluştu, öyle mi?!..
Vay be.., MİT dinlemiş!..
Tabii ya, MİT ‘casusluk olayına karıştı’ iddiasıyla gazeteci dinlemez!.. Dinleyebilemez!.. Onların işi Kelaynaklar Derneği için sosyal proje üretmek, değil mi?!...
...
İyi de kardeşim MİT, Ağrı’daki yerel bir gazetenin köşe yazarı Hüsnü Düztümsek’i dinlememiş ki!.. (Böyle bir gazeteci yoktur.. Tamamen hayal ürüdür!)
Tarafçıları dinlemiş!...
Hani sabah erken kalkan yazarın ‘elimde gizli belge var’ dediği Taraf’tan söz ediyoruz...
Kurye Gazeteciliği’nin feriştahı çok bilen çocuk Mehmet Baransu; ‘elimde belge var, yarın görüntüleri alacam, önümüzdeki hafta bilgi gelecek, Bayramın ikinci günü havalar nasıl olacak bayramdan sonra açıklayacağım!..’ deyip durmuyor mu?...
Diğer tarafta, Taraf’ta ‘Rıdvan Dilmen’in ‘gol olur’ dediği gibi ‘burası bombalanır, şurası basılır, mayın patlar..’ diyen.., Taa ABD’den Uludere Faciası’nda kaç ölü kaç yaralı olduğunu twitter üzerinden anında ‘canlı yayınlayabilme imkan ve kabiliyetine sahip’ Emre Uslu var...
...
Bir daha söyleyelim;
“Taraf diyor ki, ‘telefonlar bize ait ama MİT mahkemeden dinleme izni isterken kod isimler, sahte isimler kullanmış. Aha da MİT’in dinleme isteğinin belgesi!.. MİT suç işlemiştir.., Gereği yapıla!..’
Savcı gereğini yapmış.. İzin istemiş.. ( Öngörüm o ki, Başbakan izin vermeyecektir..)
Lakin MİT de gerekeni yapmış...
Zira;
MİT’in ‘dinleme talebinde bulunduğu belge’, dinlenilenler tarafından ele geçirilebiliyorsa, MİT doğru kişileri takip ediyor demektir..
Nokta...