Mısır Orta Doğu Ülkelerinin en önemli olanlardan biridir. Hal böyle olunca diğer büyük ülkeler onu rahat bırakmazlar. Ayrıca Mısır, Akdeniz ülkeleri halkı olup çok sıcakkanlı hemen dolduruşa gelip kavga etmeye bayılırlar.
Tarihte Mısır'a yönetici olarak atanan kişilere "sopan aba altından görünsün" diye talimat verile gelmiştir. Otoriter rejim ile idare edilmeye alışılmış bir halk vardır. Zaten bütün Orta Doğu Ülkeleri otoriter rejim ile asırlarca yönetilmişlerdir. Kavganın ve sapkınlıkların eksik olmadığı bu bölge halkına, onları düzeltmek ve toplum olarak yaşatmak için çok sayıda peygamber gönderilmiştir. Peygamberlere çeşitli işkenceler yapmışlar, çarmıha germişler, çöle sürüp aç ve susuz bırakarak öldürmek istemişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu döneminde otoritenin güçlü zamanlarında Orta Doğu sükunet içinde yaşamış, otoritenin zayıfladığı dönemde ayaklanıp birbirleriyle kavga etmeye tutuşmuşlardır.
Mısır 1953'te otoriter bir rejime geçmiş (Mehmet Ali Paşa sülalesinin hâkimiyetine son verilmiş), geçen yıla kadar yarı diktatörlük ile yönetilmiş bir ülke. Arap Baharı maskesi altında halk isyanı olmuş, idareye el koyan askerler kısa dönem de serbest seçimler ile Cumhurbaşkanı seçimleri yapılmış ve Müslüman Kardeşler yanlısı MURSİ seçilmişti. Mısır ordusu bu kere, serbest seçimle iktidara gelmiş olan Cumhurbaşkanını devirmiştir.
Devrilen Cumhurbaşkanı MURSİ, ordunun verdiği ültimatomu twitter hesabından ve televizyonlardan tasvip etmediğini ifade etmiş ama yetkilerini kullanıp komutanları emekliye sevk etmemiştir. Gerekirse Demokrasiyi savunmak için canını verebileceğini söylerken komutanları değiştirme yoluna gitmemiştir. Adeta şapkasını alıp Milli Savunma Bakanlığına gitmiştir. Mursi'nin eski bir Müslüman kardeşlerden biri olması dolayısı ile muhalefet içten içe yayılmış sonunda halk meydanlara dökülmüştür.
Askerlerin sözlerinde durup erken bir seçime gidebilirlerse Mursi Yanlıları tekrar iktidar olur, bir iki yıl gene iktidardan sonra askerler tekrar ayaklanırlar. Bu süreç, başa otoriter bir yönetici gelesiye kadar böyle devam eder. Biz de bir söz vardır "her toplum müstahak olduğu bir yönetimle idare olunur." Bu söz Orta Doğu ülkelerine çok uyuyor. Biz istediğimiz kadar Mısır askerlerinin yaptığını tenkit edelim, bu döngü böyle devam eder. Mısır veya başka bir Orta Doğu ülkesi için batı standartlarında bir demokrasi istemek hayalciliktir. Irakta Saddam Hüseyin var iken, yılda 10-15 kişi sorgusuz sualsiz ortadan kaldırılırdı, şimdi ise 40-50 bin kişi hayatını kaybediyor, ne imiş halka demokrasi gelmiş.