"Ayşe tatile çıksın parolasıyla başlayan....”
Her 20 Temmuz günü Kıbrıs Barış Harekatı’nın yıl dönümüne dair haberlerde bu cümleye rastlarsınız.
Yıllar önce, Atv’de olduğu dönemde Ali Kırca yapmıştı bu hatayı ve aynı cümlesini kurmuştu.
Hemen kanalı aramış ve yaptıklarının hata olduğunu, “Ayşe tatile çıksın” parolasının Cenevre görüşmeleri sırasında ,14 Ağustos tarihli ikinci harekat sırasında kullanıldığını söylemiştim. O günden sonra medyada bu hataya o kadar çok şahit oldum ki, uğraşmayı kestim. Hamaseti seven yanımız, Cumhuriyet tarihinin tek savaşı ve deniz aşırı harekatına dair doğru bilgiler vermeyi beceremiyordu.
***
Dün Milliyet Gazetesi’nin manşet haberine bakınca gözlerime inanamadım.
Haberde, hem doğruya yakın hem de hatalı bilgi birlikte kullanılmış.
Başka gazete yapsa umursamazdım ama rahmetli Mehmet Ali Birand’ın Milliyet muhabiri olarak yıldızının parladığı, yazı dizisiyle tirajı patlattığı, Milliyet Yayınlarının bastığı 30 Sıcak Gün kitabının elden ele dolaştığı bir dönemden sonra Milliyet Gazetesi’nde böyle bir hata olmamalıydı.
Hata hata diyorum da hatanın ne olduğunu da yazayım.
Haberin 2. cümlesi “Ayşe tatile çıkdı (Haberde böyle yazılmış) parolasıyla başlayan....” diye başlıyor ve ilk harekatın öncesindeki dönemden söz ediliyor.
Parola da yanlış tarih de üstelik burada da bitmiyor sıkıntı.
Sayfada kullanılan grafik ve altında yer alan bilgilerde “8 Ağustos’ta bu kez Ayşe tatile çıksın parolasıyla adaya ikinci bir çıkarma yapıldı”
8 Ağustos 1974 tarihi doğruya yakın ama o da doğru değil.
8 Ağustos’ta 2. Cenevre Konferansı başladı ama kopma ve parola 13 Ağustos’ta Ankara’ya iletildi.
Ayrıca Ada’ya ikinci bir çıkarma yapılmadı, ilk çıkarma ve ateşkes sürecinde Ada’ya ulaşan birlikler harekete geçti.
***
Röportaj haberde bir başka sıkıntı daha var, o da Türkiye’nin askeri harekata 15 Temmuz Sampson darbesinden sonra karar vermesi. Yani 12-13 Temmuz’da başlayan denizaltı görevinin direkt harekatla ilgili olması çok zor.
Haberi yapan Gökhan Karakaş, su altı haberlerini ilgiyle okuduğum başarılı bir muhabir. Kıbrıs Barış Harekatı’nın tarihçesini bilmek zorunda da değil elbette ama Google hafızasında bile tüm yazdıklarım var.
Üstelik haberi sayfaya koyan editör de,manşet yapan yazı işleri de içeriğe bakmalıydı. Dedim ya, aynı hata gazete ve televizyonlarda çok yapılıyor ama Milliyet Gazetesi ve Birand’ın hatırasına saygıdan sessiz kalamadım.