Şüphesiz grubun en zayıf takımıyla oynadık. Bu maçın öncesinde Kazak hoca da basın toplantısında zaten favori olarak bizi gösterdi. Kazakistan takımı top rakipteyken topun arkasına geçip iyi savunma yapmaya çalışan, ancak top onlara geçtiğinde, ne bir atak organizasyonu, ne de 3. bölgede çoğalabilecek kaliteli oyuncuları olmayan bir takım.
İlk yarıda böyle zayıf bir takıma karşı organizasyonlarımız ve tempomuz çok yüksekti.
Merkez oyuncularımız Arda-Selçuk ikilisi oldukça iyi iş yaptılar. Volkan Şen ve Olcay’ın boşaltığı alanlara Caner ve Ozan’ın koşuları ve buluştukları toplarla iyi orta yapmaları bizi birçok pozisyona soktu. İlk yarıda net ve belirgin üstünlüğümüz vardı. Burak bu yarıda gol vuruşlarını biraz daha düzgün yapsaydı en az 4 gol atabilirdi.
Burak’ın en güzel özelliği her gol kaçırmasından sonra, bıkmadan usanmadan yine gol araması ve gol kaçırmasına rağmen penaltıyı atması inanılmaz bir özgüven. Bu da ona artı bir değer katıyor.
Fatih hocanın Gökhan Gönül’ün sakatlığı nedeniyle onbirden çıkarılmasından sonra Kazakistan’a karşı Umut ve Burak ikilisine forvette görev vermesi doğru karardı.
İkinci yarıda da bariz üstünlüğümüz vardı. Burak ve Umut girdikleri pozisyonları cömertçe harcadılar. Kazaklar biraz üzerimize gelmeye başlayınca da Fatih hoca Umut’u çıkarıp Mehmet Topal’ı oyuna soktu. Arda’yı da biraz daha forvete yakın oynattı. Gökhan Töre de oyuna girince milliler yine hareketlendi. Töre’nin kornerinde de Serdar Aziz skoru üçledi. 4. maçımız ilk galibiyetimiz.. Bu maçın kazanılması moral ve motivasyon açısından çok önemliydi. Ancak önümüzde Hollanda maçı var. Umarım o maçta da bu tempo ve istekle oynar oyuncularımız.
Maçın öncesinde Volkan Demirel’e yapılan kötü tezahürat yapanları kınıyorum. Bu bizim milli takımımızın maçı, orada takım yok, renk yok arkadaşım. Milli duygularınız da mı yok kardeşim sizin?