Siyasi Partiler ve Seçim yasasıyla ilgili değişiklik yasa teklifi açıklandı. Büyük ihtimalle hafta içinde meclise sevk edilecek.
Demokratikleşme istikametinde atılacak adımların en önemlilerinden biri darbe ürünü olan siyasi partiler ve seçim yasalarıdır.
Bugüne kadar yapılan değişiklikler yeterli olmamıştır. O yüzden de her iki ittifak da bu alanda değişiklik ihtiyacını gündemde tutmaktadır.
Bu alanda atılacak son adımın ana hatları belli olmuştur.
Görüldüğü kadarıyla hazırlanan teklifi 3 ana başlık altında ele almak mümkün.
Birincisi, partilerin seçime katılma kriterlerinden biri olan mecliste grup kurmuş olması şartının kalkmasıdır.
Bir siyasi partinin hiçbir teşkilatı olmasa bile mecliste 20 kişilik bir gruba sahip olursa ülke çapında seçime katılması mümkün oluyordu.
Bunun anlamı bir partiden ayrılıp grup kuran muhaliflere seçime girme hakkı tanınmasıdır.
Yeni teklife göre ölçü partilerin meclisteki grubu değil ülke çapındaki örgütlenmesidir.
Demokratik olan da budur.
Bu değişiklik Cumhur İttifakı'nın demokratikleşme istikametinde attığı önemli ve âdil bir adımdır.
İkincisi, seçim barajıdır. Yüzde 10 olan seçim barajının yüzde 7'ye indirilmesi elbette ki önemli bir karardır.
Ancak ittifakların yasalaşmasından sonra seçim barajının hiçbir anlamı kalmadığı için barajın düşürülmesine de artırılmasına da netice itibariyle bir anlam yükleyemiyorum.
Bir siyasi parti resmen ittifaka girince barajı aşamasa dahi bir seçim bölgesinde milletvekili çıkaracak oranda oy aldığında milletvekili çıkarıyor ve barajı delmiş oluyor.
Hiçbir seçim bölgesinde milletvekili çıkaracak kadar oy potansiyeli olmayan partiler de ittifakın büyük ortağı listesinden meclise giriyor ve barajı deliyor.
Bugün bırakın barajın altında kalmasını hiçbir bölgede milletvekili seçtirecek tabanı olmamasına rağmen 10 siyasi parti bir şekilde mecliste temsil ediliyor.
Türkiye İşçi Partisi 4, Demokrat Parti 2, Memleket Partisi 2, Zafer partisi 2, Büyük Birlik Partisi 1, Demokrasi ve Atılım Partisi 1, Demokratik Bölgeler Partisi 1, Saadet Partisi 1 ve Yenilik Partisi 1 milletvekiliyle meclise temsil ediliyor.
Hangisi barajı aşacak seçmen desteğine sahip?
Hiçbiri!
Barajı yüzde 7'ye düşürmenin ya da 17'ye çıkarmanın bir anlamı kalıyor mu?
Kalmıyor!
Dolayısıyla ittifak yasası yürürlükte olduğu sürece barajın bence anlamı yoktur. Bu konuda Millet İttifakı'nın barajı yüzde 3 olarak ilan etmesinin de bir mantığı yoktur.
Benim bu konuda tercihim barajın sıfır olması istikametindedir.
Grup şartının kaldırılması ve barajın düşürülmesinin, PKK uzantısı siyasi partilerin önünde bir engel gibi değerlendirilmesinin de bir anlamı yoktur.
Çünkü CHP bu engelleri aşmakta maharetini 1989 yılından beri göstermektedir.
Grup engelini bile 15 milletvekili transfer ederek aşan CHP gibi bir parti varken bu tedbirler bana göre anlamsızdır.
Diğer maddeler teknik değişikliklerdir.
Dar veya daraltılmış bölge, önseçim, tercihli sistem gibi konularda bir uzlaşma sağlanmamış anlaşılan.
Üçüncüsü zamanlamadır. Siyasi bir hamle olarak zamanlama, Millet İttifakı'nın sıklıkla tekrarlayıp durduğu iddiasını boşa çıkarmıştır.
Millet İttifakı üç senedir erken seçim deyip durdu. Hele öyle genel başkan yardımcıları var ki günde birkaç kez 'erken seçim hemen seçim' deyip durdular.
Teklifin meclise bu hafta sunulacak olması muhtemelen Nisan ayında yasalaşması demektir. "Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz " anayasa hükmü hatırlanırsa, erken seçim ihtimali tamamen ortadan kalkmış oluyor.
Millet İttifakı parlamenter sistem talebinde olduğu gibi erken seçim talebinde de abesle iştigal eden ittifak durumuna düşmüştür.
Tabiri caizse Cumhur İttifakı, Millet İttifakı'nı ters köşeye yatırmıştır.