Migren tipi başağrısı çoğunlukla başın bir tarafında şiddetli zonklama veya çarpıntı şeklinde başağrısı ile seyreden, bazı kişilerde bulantı, kusma, ve ses ve ışığa hassasiyet gibi şikayetlerin de eşlik ettiği bir sağlık sorunu. Hayati bir riski bulunmasa da sık tekrarlaması ve birkaç saat ya da bir kaç gün sürebilmesi durumunda insanı hayatından bezdiren, geçici olarak iş göremez hale getirebilen bir sorun. Aslında “aura” olarak adlandırılan ve ışık çakması, görüş kaybı veya yüz/kol/bacağın bir tarafında karıncalanma gibi uyarı sinyalleri migren krizlerinin önlenmesinde önemli bir avantaj sağlayabiliyor. Bir migren hastası olarak ben aura sırasında hemen nane yağı koklayarak sorunu etkin bir şekilde çözebiliyorum. Ancak her migren hastasında aynı şekilde olumlu sonuç alabilmek mümkün olamayabiliyor.
Yeni yayımlanan bilimsel bir klinik çalışma (çift körlü, randomize, plasebo kontrollü) nane yağının yeterli olmadığı durumlarda ağrı kesici ilaç kullanma ihtiyacı duyan hastalarda ağrı ile daha etkin mücadele imkanı vermesi bakımından dikkatimi çekti. Brezilya’da migren ağrısı ile acil servisine başvuran 120 hasta arasından belirli kriterlere göre seçilen (ayda 1-6 defa migren krizi geçiren yetişkin) 60 migren hastası iki gruba ayrılarak bir gruba (plasebo) damar yoluyla 100 miligram ketoprofen (ağrı-giderici ilaç) ampul ve etkisiz içerikli (selüloz) kapsül verilirken, diğer grup hastaları ketoprofen ampulün yanı sıra 400 miligram zencefil kapsülü verilmiş. Hastalarda uygulama öncesi, 30, 60, 90 ve 120 dakika sonra ağrı şiddeti, migren semptomları, tedaviden memnuniyet gibi hususlarda hastaların görüşü alınmış.
Tabloda siyah çubuklar ketoprofen ile birlikte zencefil verilen hastalar, beyaz çubuklar ise sadece ketoprofen verilenlerin memnuniyetini gösteriyor. Tablodan da görüldüğü gibi damardan ağrı kesici ilaç enjeksiyonu ile birlikte zencefil kapsül verilmesi ile hastaların tedaviden memnuniyeti üç misli artmış. Toplam memnuniyet oranı yüzde 80 civarındayken, ilaç uygulamasını daha etkili bulan, kararsız ya da memnun olmayanların oranı ise sadece yüzde 15-16 civarında. İlginç olan bir diğer bulgu, zencefilin migren hastalarında bulantı ve kusma üzerinde herhangi bir önleyici etkisi görülmemiş. Halbuki zencefil seyahatlerde, hamilelikte ve kanser kemoterapisinde bulantı-kusma şikayetleri üzerinde en etkili ve güvenilir seçeneklerden biri olarak biliniyor.
Zencefil ülkemizde yetişmediği halde artık her evin mutfağının temel elemanlarından biri haline geldi. Zencefilin iltihap ve ağrı giderici etkileri daha önce yürütülen klinik araştırmalar ile de ortaya konulmuştu. Bu çalışma zencefilden farklı bir şekilde nasıl yararlanabileceğimizi ortaya koyuyor.