GEÇTİĞİMİZ genel seçimlerde adeta kardeşliğe dönen CHP-MHP dayanışması son zamanlarda savaş havasına girmiş durumda. CHP’nin TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırması sonrasında ‘liderler’ düzeyinde başlayan vekiller ve il başkanları düzeyinde demeç savaşları ile süren CHP-MHP kavgasında tansiyonun yeni açıklamalarla artarak devam edeceği görülüyor.
CHP-MHP savaşında fitili ateşleyen gelişmelere baktığımızda bu iki partini geçmişe yönelik dayanışmasının sona erdiğini de söyleyebiliriz. Bundan sonra MHP İzmir’de sessiz kaldığı CHP’ye karşı muhalefet bayrağını yükseltmesi beklenmelidir.
Peki neler yaşandı da bu iki parti kılıçları çekerek savaş konumuna geçtiler. İki partiyi bu noktaya getiren gelişmeler nelerdi? İki parti arasında ki köprüler nasıl atıldı. Kim ne dedi?
Önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP’yi iktidarın yanaşması olmakla suçladı.
MHP lideri Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözlerinin haddini aştığını savunurken şöyle konuştu. “Zamana ve şarta göre rüzgar gülü gibi dönmenin siyaset olacağını zanneden yarım ve yanlış bir anlayışın, partimiz hakkında hüküm vermeye yeltenmesi en başta haddini ve hududunu aşan bir durumdur. Yeni CHP, PKK’nın gündemini meclise taşımaya çalışmıştır. Türkiye’yi yabancı ülkelere her fırsatta şikayet ve ihbarda bulunarak samimiyet ve millilik konusunda sıfıra düşen yeni CHP’dir diyerek şimdiye kadar CHP’ye yönelik en ağır suçlamasını yöneltti. Bahçeli, “MHP’nin PKK yan ve yardakçısı olmaktansa, terörle mücadelede iktidarın alacağı kararlara destek vermeye ne pahasına olursa olsun devam edeceğini açıklarken, Kılıçdaroğlu’nu da ‘Bölücülüğün yedeği ve stepnesi’ olarak ilan etti. Yine MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, CHP adına Şemdinli’ye giderek incelemelerde bulunan CHP PM üyesi ve İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel’i eleştirerek, “CHP sanki bir savaş varmış gibi ortaya koyup `barış masası kuralım’ diyor. Türkiye’nin terörle mücadelesinin sorgulayan, terör örgütünü meşru gösteren yaklaşımlarını kabul etmemiz mümkün değil diyerek CHP’yi suçlarken CHP’nin, TBMM’yi olağanüstü toplantıya çağırmasına da tepki göstermişti.
MHP Grup Başkan Vekili Oktay Vural’ın sözleri, CHP İzmir Milletvekili ve Parti Meclis Üyesi Alaattin Yüksel’den sert karşılık buldu. Vural’ın eleştirilerine cevap veren Yüksel, “MHP ile PKK aynı kafadadır. Sorunun çözümünün kanla olmasını istiyor” dedi. Karşılıklı suçlamalarının dışında CHP İzmir Milletvekili PM üyesi Alaattin Yüksel’in, “MHP ile PKK arasında bir fark yok. İkisi de aynı kafada, aynı anlayıştadır. İkisi de barışı kan ile sağlamaya çalışıyor demeci diğer yandan CHP İzmir il Başkanının, “MHP’lileri Meclise biz soktuk” söylemi fitili ateşleyen başlıca gelişmelerdi. CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, geçtiğimiz genel seçimlerde CHP seçmeninin barajın altında kalır tehlikesiyle oylarını MHP’ye verdiğini ve MHP’nin, CHP sayesinde Mecliste olduğunu söylemine MHP İl Başkanı Necat Karataş, öyle sert bir karşılık verdi ki CHP için yerelde köprüleri atan en yıkıcı açıklamalardan birisiydi.
‘Yeni CHP bölücülük gafını örtmeye çalışıyor’ diyen Karataş açıklamasında şu sözlere yer verdi: MHP’nin aldığı oylarda pay sahibi olduklarını söyleyen CHP İl Başkanı hiçbir siyasi partinin il başkanı, dava arkadaşlarının oylarını başka partiye kaçırmış olmasını itiraf edemez. CHP artık ulusalcılıktan uzaklaşmış, milli değerleri savunamaz hale gelmiştir. Bölücü söylemlerle, bölücülüğü siyasete taşıyan yeni CHP, ulusalcı seçmenine ne cevap verecek onu düşünmelidir. Genel Başkanları Kılıçdaroğlu Apo’ya ev hapsini dillendirirken, Alaattin Yüksel, Hüseyin Aygün, Hülya Güven’in söylediklerini İzmir ve Türkiye unutacak mıdır? İzmir’i çantada keklik gören bu anlayış ilk seçimlerde halkımızdan nasıl bir cevap alacağını hep birlikte göreceğiz. Geçen genel ve yerel seçimlerde işbirliği yapan bu iki parti karşılıklı bu suçlamalardan sonra nasıl bir yol izleyecekler bu işbirliği devam edecek mi göreceğiz.