MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, dün medyanın Ankara temsilcileriyle yaptığı sohbet toplantısında 3 Kasım 2019’daki Cumhurbaşkanlığı seçiminde partisinin tercihini açıkladı.
Bahçeli, "Benim aklım hep Türkiye’dir arkadaşlar. MHP’nin Cumhurbaşkanı adayı yoktur. Genel Başkan aday olmayacaktır. MHP, Yenikapı ruhuyla hareket ederek, Recep Tayyip Erdoğan’ı destekleme kararı alır. Bu kadar nettir" dedi.
MHP lideri, bu tercihlerinin gerekçesinin, altını çizerek “Yenikapı ruhu” olduğunu belirtti.
MHP’ye düşmanlık edenlerin, belli merkezlerden yönlendirildiği besbelli bir algı operasyonuyla, ısrarla; “MHP dağılıyor, MHP’den istifa edenler İYİ Parti’ye geçiyor. MHP barajın altında, Akşener’in partisi şimdiden baraj problemi yaşamıyor” tezviratları, bizim gördüğümüz hakikati perdeleyemez.
15 Temmuz darbe girişiminden itibaren MHP, milli ve manevi bir şuurla Türkiye’nin istiklali ve istikbali için AK Parti ile kader beraberliği yapıyor. Sayın Bahçeli’nin şahıs ve parti mülahazalarını aşan duruşunun, MHP kararlılığının tek bir izahı var: Yenikapı Ruhu...
Sayın Bahçeli dün şunu söyledi: “Yenikapı diye başlayan bir ruhla hareketle, uygulamaya önderlik yapan AK Parti ile beraber sonuç almak, Türkiye’nin hayrına olacağı inancındayız. Yenikapı’da başlatılan bu ruha MHP sadıktır. Bu yeni ruhu, Yenikapı meselesini de iyi anlamak lazımdır..."
Bu ruha olan sadakatiyle MHP, 15 Temmuz 2016’daki FETÖ darbe girişiminin önünde bir kale oldu.
20 Ocak 2017’de TBMM’de 339 oyla kabul edilen ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini içeren 18 maddelik anayasa değişikliğinin mimarlarından biri yine MHP’dir.
Yine MHP, bu değişikliğin oylandığı 16 Nisan 2017 referandumunda, ‘Evet’ sonucu çıkmasının en önemli pay sahiplerinden biridir.
Sayın Bahçeli dün Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin önemini vurgularken şu tespiti yaptı:
“1. Cumhuriyetin kuruluş dönemi, 2. 1946 çok partili hayata geçiş, şimdi de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak, cumhuriyet tarihinin 3. evresi oluşmuştur.”
Bugün CHP’nin, HDP’nin bakışını hatırlayın, “tek adam yönetimi, Saray idaresi, diktatörlük geliyor” saldırısına bakın, bir de Sayın Bahçeli’nin “Cumhuriyet tarihinin 3. Evresi” değerlendirmesine bakın...
CHP ve HDP, Yenikapı ruhunu da rencide ederek, hatta yok sayarak, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ağzıyla 15 Temmuz’a, “kontrollü darbe” diyor.
Sayın Bahçeli ise 7 Ağustos 2016’da Yenikapı’da, yeni ruhu da izah eden konuşmasında şunu söylüyordu:
“Türkiye tüm güzellik ve görkemiyle yeni bir sefere, Yenikapı’dan başlamaktadır.
“15 Mayıs 1919’da İzmir, 16 Mart 1920’de İstanbul işgale uğramıştı.
“Biliniz ki, 15 Temmuz yeni bir istila denemesi, yeni bir kıyım ve yıkım hamlesiydi. Mondros’ta çerçevesi çizilip Sevr’de dayatılan imha planları 15 Temmuz’da yeniden gün yüzüne çıkarıldı.
“Zalimler, hainler, emperyalizmin maşaları bu defa Türk askeri kılığına girdiler. Milletin silahını yine millete çevirdiler.
“Âlim ve hoca görünümlü bir terörist, sığındığı Pensilvanya’dan estirdiği beddua seanslarıyla, nefret söylemleriyle, öfke nöbetleriyle çetesine, cinayet örgütüne Türkiye’ye vurun emri verdi.
“Haçlı emellerinin taşıyıcılığını yapan FETÖ, Türkiye’nin kalbine nişan aldı. Tarihi Şark Planı’nın hissedarları, FETÖ’yü Türk milletine saldırttı.
“15 Temmuz’da TBMM’yi, emniyet ve istihbarat kuruluşlarını bombalayıp, sivil ve masum vatandaşlarımızı katledenlerle; 101 yıl önce Çanakkale kıyılarına gelip üzerimize ateş saçanlar aynı karanlık yolun yolcusudur.
“Ama unuttukları, ihmal ettikleri Türk milletinin asaleti ve gücüdür.
“Türk milleti küresel mahfillerde yazılan senaryoların farkındadır.
“Kökünüz, kökeniniz, mezhebiniz ne olursa olsun, ‘vatanım, bayrağım, milletim, demokrasim, şehitlerim, kardeşliğim ve mukaddesatım’ demek için Yenikapı’yı doldurdunuz.
“Bu ruh devam ettiği müddetçe hiçbir hain bize yanaşamayacaktır.”
MHP’nin Erdoğan’ı desteklemesinin sebebini merak edenler, Yenikapı Ruhu’nu iyi anlamalıdır…