MHP lideri Devlet Bahçeli, "Cumhuriyet'in 100. yılında 100 Maddelik Yeni Anayasa" adıyla yaptıkları çalışmayı açıkladı.
Öncelikle vurgulamak gerekir ki onlarca yıldır birçok siyasetçinin gündeminde olan yeni anayasa konusunda MHP'nin kendi teklifini hazırlaması ve gündeme taşıması son derece yerindedir.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın yakın zamanda tekraren gündeme getirdiği bu konuda MHP'nin kendi üzerine düşeni yapması ve hazırlıklarını tartışmaya açması önemli bir katkıdır.
MHP yeni anayasa ihtiyacını iki açıdan ele almaktadır.
1. Bu, tarihi bir sorumluluk ve görevdir.
Bahçeli'nin ifadesiyle "Mazisi 145 yılı bulan anayasa tartışmaları toplum ve devlet hayatımıza ambargo koymuştur. Yamalı bohçaya dönen, tutarsızlığı aleni olan darbe anayasasından memnuniyet duyduklarını kimse öne sürememiştir."
Bu yüzden "uzlaşmak ve yeni bir anayasa hazırlamak milli vecibedir."
2. Bu, yeni hükümet sisteminin gereğidir.
MHP, yeni yönetim sistemi ile bütünleşen teşkilat sistemi kurmak maksadıyla anayasa önerisini hazırladığını belirtmektedir.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle donanım, yani yönetim sistemi değişmiştir; yeni anayasa ile ise yazılım, yani işletim sistemi değişmektedir.
Bu iki açıdan bakıldığında MHP'nin yeni anayasa önerisi kendisi açısından son derece tutarlı bir harekettir.
Bahçeli'nin yeni anayasa meselesini bir toplumsal sözleşme, toplumsal ve milli mutabakat meselesi olarak görmesi de yöntem ve tarz olarak çok olumludur.
Bahçeli, 'inanç ve güç birliği yapmak'tan, 'birlikte gerçekleştirmek'ten, 'konuşmak ve görüşmek'ten, 'uzlaşmanın erdemine varmak'tan, 'ön şartsız hazır olmak'tan bahsetmektedir.
Yeni anayasayı uzlaşma temelinde inşa etmeye çalışmak tam da olması gerekendir.
MHP yeni anayasayı 'kaliteli temel kanun' olarak kodlamakta, 'kısa, net, milli ve manevi hayatı kavrayan, bizi yansıtan, gerçekleri yansıtan' bir özlü metne vurgu yapmaktadır.
Buna göre hazırlanan taslakta 'devletin şekli ve nitelikleri'nin değiştirilemezliğinin korunması, temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırmalardan kurtarılarak en geniş güvenceye kavuşturulması gibi temel perspektifler yanında yeni bir kısım siyasi öneriler de sayılmaktadır.
TBMM Başkanı'na "milli uzlaşmanın sağlanmasında ve siyasi krizlerin çözümünde arabuluculuk işlevi" yüklenmesi yeni bir siyasi boyuttur.
Başkan ile birlikte iki Başkan Yardımcısının seçilmesinin öngörülmesi de bu bağlamda yeni siyasi önerilerdir.
MHP hazırladığı çalışmayı önce Cumhur İttifakı zemininde görüşecek, ardından ise tüm kamuoyunda tartışmaya açacaktır.
Hem Türk siyaset tarihinin en temel konulardın biri olan hem de AK Parti'nin her seçim döneminde temel hedef ve konu başlıklarından biri olan yeni anayasa meselesi hız kazanmaktadır.
Siyasi gündemin sun'i ve gündelik meseleler yerine temel ve hayati meseleler üzerine yoğunlaşması son derece hayırlı olacaktır.
Ayrıca bu konu etrafında uzlaşı ve müzakerenin güç kazanması ve siyasi partilerin görüşme kanallarının açılması da siyasi alanda rahatlamayı artıracaktır.