Hafta içi bir kadın doğum uzmanı hocamızın beyanatı ve değerlendirmelerini üzülerek okudum. Üzüldüm, çünkü gereğince araştırmadan, bilgi sahibi olunmadan yapılmış yanlış bir haber.
Finlandiya’da yapılan çalışmaların (2009 ve 2017 yıllarında yayımlandı) sonuçlarına göre hamileliği süresince meyan kökü’nden elde edilen meyan özütünü yüksek miktarda tüketen annelerin çocuklarının daha çabuk gelişerek ergenleştiği, daha uzun boylu ve daha kilolu olduğu; diğer taraftan dikkat eksikliği-hiperaktivite sorununun daha sık gözlendiği, algılama performansının azaldığı gözlemlenmiş. Finlandiya’da 13 yaşlarında 378 erişkin üzerinde yürütülen bu çalışmada (epimediyolojik), bu çocuklara annelerinin hamileliği sırasında günde tükettiği glisirizin miktarı gözönüne alınarak, 13 yaşındaki gelişim, metabolik, ve psikolojik durumları değerlendirilmiş.
Glisirizin meyan kökünün içerisinde bulunan başlıca etkili madde ve bildiğimiz pancar şekerinden 50-60 misli daha tatlı. Bu nedenle köklerden hazırlanan sulu özüt yoğunlaştırılarak hazırlanan meyan balı; pastiller, şekerlemeler, dondurma ve içecekler gibi besin ürünlerinde kullanılıyor. Diğer taraftan, glisirizin’in yüksek miktarda tüketildiğinde karaciğerde bir enzimi baskıladığı bilimsel çalışmalar ile ortaya konulmuş. Buna bağlı olarak vücudumuzda böbreküstü bezlerimizden salgılanan ve stres hormunu olarak bilinen ‘kortizol’ yeterince yıkılamadığından yüksek miktarda meyan ürünü tüketilmesi durumunda, kortizol vücutta ödeme ve tansiyonun yükselmesine yol açabiliyor. Hamilelikte ise yüksek miktarda kullanımın düşüğe yol açabileceği ve cenin gelişimi üzerinde olumsuz etkileri bulunabileceği bildiriliyor. Çalışmada araştırmaya katılan çocukların annelerinin günlük tükettikleri meyan özütü miktarı değerlendirmeye alınmış. Sağlıklı yaşam için günlük önerilen glisirizin miktarı bilimsel kaynaklarda 250 miligram civarındadır. Bu öneriden hareketle, günde 500 miligramdan fazla (Yüksek miktar) ve 250 miligramdan (düşük miktar) tüketen annelerin çocuklarının durumu değerlendirilmiş. Diğer taraftan, araştırıcılar incelenen çocuklarda gözlenen durumun sadece meyan özütü/glisirizin ile bağdaştırılamayacağını belirtiyorlar. Halbuki bizim haber sitesindeki haber zihinlerde karışıklık yaratıyor; sanki meyan kökünün 100 miligram gibi çok düşük bir miktarın üzerinde kullanılmaması algısı yaratılmış. Aslında meyan kökünün sulu özütünün hamilelikteki kullanım risklerine dikkati çeken aynı grup tarafından yürütülmüş ve yayımlanmış birkaç çalışma daha var. Bunun nedeni Finlandiya’da meyan kökü özütü taşıyan şekerleme ve içecekler gibi besin ürünlerinin çok yaygın olarak kullanılması. Meyan özütünün yaygın kullanıldığı diğer ülkeler İtalya ve İsviçre. Zaten bu ülkelere de bizden gidiyor meyan kökü, çünkü bizde meyanın değeri hiç bilinmiyor. Hatta ziraatçı hocalar tarafından yazılan tarlada ‘Meyan kökü ile nasıl mücadele edilir’ diye kitaplar var. Halbuki Çin, Kore, Japonya tedavi sistemlerinde her formülün içerisine meyan kökü ilave edilerek karışım içerisindeki bileşenlerin vücutta daha iyi emilmesi sağlanır. Yani Uzakdoğu geleneksel tababetinde meyan çok değerli ve önemlidir. Bilim de meyan kökünün insan sağlığı bakımından ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor; öksürükte, boğaz ağrısında, karaciğer hastalıklarında, sindirim sorunlarında, astım krizlerinde, mide ülserinde, yüksek ateşte...
İşin ilginç yanı, dünyada en kaliteli meyan kökünün Türkiye’de yabani olarak yetişmesine karşılık ülkemizde güney illerimizde yaz aylarında serinlemek amacıyla hazırlanan meyan şerbeti haricinde pek kullanılışı yok. Yaygın bilinen kanı, kolalı içeceklerin temel bileşeninin meyan özütü olduğu ise ‘şehir efsanesi’. Keşke öyle olsaydı, zengin bir ülke olurduk. Benim çocukluğumda satılan bazı yerli kola benzerleri içerisinde meyan özütü vardı, ama tadı o kadar ‘bayıcı’ydı ki, satılamadığından piyasadan silinip gittiler. Şimdi bir hesap yapalım; Anadolu’da hazırlanan meyan şerbeti şu şekilde hazırlanıyor; 10 gram ufalanmış meyan kökü 2 litre soğuk su içerisinde oda ısısında bekletiliyor. Isıtma yok. İçerisine tarçın kabuğu ve karanfil atılarak aroma veriliyor. Meyan kökü içerisinde glisirizin oranı yüzde 2-4 civarında, ancak soğuk su ile hazırlandığından yüzde 2 değerini dikkate alalım. Bu durumda bir su bardağı meyan şerbeti içerisinde bulunan glisirizin oranı sadece 10 miligram. Yani güvenli ve sağlıklı önerilen glisirizin miktarı olarak belirtilen 250 miligram göz önüne alındığında günde 25 bardak meyan şerbeti içilebilir. Ancak her zaman olduğu gibi, abartmadan kararında bırakmanız, 2 bardağın üstüne çıkmamanız önerilir. Bazı araştırma yazılarında hamilelik süresince yüksek miktarda çemen tohumu verilen farelerden doğan bebeklerin öğrenme ve algılama kapasitesinin düştüğü, yani zekâ geriliği görüldüğü gözlemlenmişti. Çemen toplumumuzda çok tüketilir. Özellikle çok tükettiğini bildiğimiz Kayserililerin ne kadar zeki, iş bilir olduğunu göz önüne alırsak, kullanılan miktarın yarar ve zarar dengesindeki rolünün ne kadar önemli olduğu anlaşılıyor.
Dünyada en kaliteli meyan kökü Türkiye’de yabani olarak yetişmesine rağmen, güney illerinde yaz ayları dışında hiç kimse meyan şerbeti içmiyor.