Madencilik uzmanlarıyla konuştuğumuzda, özellikle kömür için 3 önemli tehditle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.
1- Grizu patlaması: Metan gazı birikmesiyle ortaya çıkan, özellikle Zonguldak madenlerinde görülen en ciddi tehdit. Alınabilecek en önemli önlemler; gaz detektörleriyle anlık izleme, gaz maskesi, yaşam odası gibi koruma tedbirleri ve kaçış yollarının planlanmış olması şeklinde sıralanabilir. Getirilen yeni teknolojiler ve yeni kurallarla son yıllarda önlenmiş görünüyor.
2- Kendiliğinden yanma: Bazı kömür cinslerinde görülen, kömürün hava ile teması sonucu ısınarak yanması. Bu olay, daha önce kömürü alınmış ve kapatılmış galerilerde hava ile teması kesecek dolgu yapılmadığında ya da yanmayı izleyebilecek gaz ve ısı sensörleri konulmadığında yaşanıyor.
Soma’da olan da buydu.
3- Su baskını: Kömür ocaklarında su sızması bilinen ve tehdit oluşturmayan bir durum. Ancak eski galeriler eğer dolgu malzemesi ile doldurulmamış ise sular zamanla birikiyor ve altlarında veya yanlarında yeni galeriler açılmışsa tavanın/duvarı yıkarak faciaya neden olabiliyor. Bunu önleyecek tek şey, eski galerilerdeki su düzeyinin ‘kontrol sondajı’ ile belli periyotlarla ölçülmesi.
Karaman’daki facianın, su sızması olan eski galerinin altında çalışılmasına rağmen bu ‘kontrol sondajı’nın yapılmaması nedeniyle yaşandığı değerlendiriliyor.
***
Uzmanların verdiği bilgiler ‘en başta 4 önemli konunun halledilmiş olması gerektiğini’ gösteriyor:
1- Maden sahasının daha ilk kazma vurulmadan önce; jeolojik özelliklerinin, katmanların niteliği, sertliği veya yumuşaklığı; maden cevherinin yer altında aldığı (düz veya eğimli) şekil; yakınında veya üzerinde durgun veya akar halde büyük su kaynaklarının olup olmadığı gibi araştırmaların yapılmış olması;
2- Madenin niteliklerine göre kazı ve çıkarmak için teknik gerekliliklerin ‘ayrıntılı’ olarak belirlenmesi;
3- İşçilerin o maden için gerekli eğitimi almış olması;
4- Maden işletmesinde iş güvenliği ve işçi sağlığı şartlarının ‘ayrıntılı olarak’ belirlenmesi; Ve gerekli izinlerin bu şartlar yerine getirildikten sonra verilmesi...
Bunlar, yukarıda belirttiğim üç önemli tehdidi ortadan kaldıracak ‘standartlar’...
ABD ve Avustralya’da sadece ‘kömür’e özel yönetmelikler 500-600 sayfa tutuyor. Hiçbir ayrıntı atlanmamış; işçinin ayağına değecek taş düşünülmüş.
Çünkü her bir konu, daha önce ‘acıyla test edilmiş’ ve mevzuata geçirilmiş. En küçük bir ihmal en çok işverenin canını yakıyor...
Hatırlayın; Türkiye bugün AVM’lerde, mağazalarda sıkça gördüğümüz ‘Dikkat, ıslak zemin’ uyarı tabelasıyla McDonald’s sayesinde tanıştı. Zira küresel hamburgerci, ayağı kayarak düşen bir müşterisine milyonluk tazminat ödemek zorunda kalmıştı.
Türkiye’deki madencilik ve iş güvenliği yasaları ile mevzuat ise bütün madenler için ortak ve daha yeni güncelleniyor; madenler ise eski... Bu da uygulamada maden işletmelerinin yasayla uyumlu hale getirilmesi çalışmalarının ‘hızlandırılması’ gereğini ortaya koyuyor.
Aksi halde işveren yasanın, yönetmeliklerin ‘etrafından dolanma’ fırsatı bulabiliyor.
***
Özetle;
Karaman’daki facia işverenin ‘uyarıldığı’ bir ihmale dayanıyor gibi görünüyor. Zira Haziran’da denetimi yapan iş müfettişinin, ‘kontrol sondajlarını yapmamışsın’ dediği ortaya çıktı.
Ama mesela, mevzuatta ‘uyarı’ yerine ‘kapatma’ yazıyor olsaydı, işçi can vereceğine işverenin canı yansaydı?
Şimdi muhtemelen yeni düzenlemeler yapılacak; Soma’dan sonra olduğu gibi.
Ancak ‘henüz bir faciaya sebep olmadığı’ için mevzuatımıza girmemiş, ancak dünyada yaşanmış olası tehditlerin de mevzuata girmesi ve işvereni kendi kapısının üstüne ‘önce tedbir’ tabelası asmaya zorlayacak kurallara ihtiyaç olduğu da açık. Zira bu millet, her ‘medeni’ imkana bedelini canıyla ödemeden kavuşmalı artık.
***
Önceki akşam TBMM Soma Araştırma Komisyonu Başkanı, Aksaray Milletvekili Ali Rıza Alaboyun’la konuştuk. Yüksek mühendislik eğitimini ABD’de yaptıktan sonra 30 yılını madencilikte geçirmiş bir isim. Bugünlerde Soma’da facianın yaşandığı madende, ilk kez girilen olay yerinde inceleme yapıyor. Raporu da yakında açıklayacaklarını söyledi. Soma raporu, yeni düzenlemelerin ve birçok madenin kapatılmasına varabilecek tedbirlerin habercisi olabilir.