Portakal, yabani greyfurt cinsi olan pomelo ve mandalinanın doğal melezi. C vitamini deposu, kabuğundan suyuna her bir kısmı kullanılıyor. Şu an tam mevsimi olduğuna göre gelin bu lezzetli ve bereketli meyveyi yakından tanıyalım.
Tatlı portakal, 15’inci yüzyılda Avrupa’ya ilk geldiğinde ve insanlar onunla ilk kez tanıştığında süksesi yüksek bir meyveydi. Hastalara özel bir hediye olarak götürülür, nezaketin ve lüksün sembolü olarak ikram edilirdi. Kokusu herkesin başını döndürdü. Tatlı ve şekerlemeler onunla sarmalandı. Sonra güçlü ve dayanıklı gövdesiyle Akdeniz kıyılarını pek sevdi. Yayıldıkça yayıldı, alanı genişledi. Hey gibi günler hey... Şimdi ise elmadan sonra en çok üretilen ikinci meyve. O kadar bol ki kimsenin aklına “Ya bir gün biterse” diye bir şey gelmiyor. Oysa onun da kaybolmaya yüz tütmüş yerel cinsleri var. Her şey bir yana portakal, günümüzde yemek sektöründe aroması ve tadıyla perde arkasındaki en güçlü oyuncularından.
NavelIna
Nam-ı diğer ‘göbekli portakal’. Kaliforniya menşeili, ağaçları erken yaşta ve bol ürün veriyor. Hasadı Washington’tan birkaç hafta önce başlıyor, meyveleri biraz daha küçük ve oval, kalitesi daha düşük. Kabuğu koyu portakal renginde, çekirdeksiz. Göbekli portakalların en erkencilerinden. İç olgunluğa kabuk renginden önce ulaşır, İspanya’da yaygın olarak üretiliyor. Akdeniz bölgesinde yetiştiriliyor. Hasadı ekim sonu. Satışı kasıma kadar sürüyor.
WashIngton ve WashIngton navel
AKDENİZ bölgesinde bilinen en eski sofralık portakal çeşidi. Washington navel, doğal mutasyon sonucu Brezilya’da ortaya çıkmış. 1945’te Kaliforniya’dan Antalya Narenciye İstasyonu’na getirilmiş. Meyveleri büyük, hafif oval, ucunda belirgin bir ‘göbek’ mevcut. Kabuğu kalın, hafif pürüzlü ve koyu renkli. Çekirdeksiz. Tatlı, hafif ekşilik içeren, sulu ve aromalı bir tür. Antalya’dan Hatay’a kadar olan şeritte yetiştiriliyor. Özellikle Finike’de. Hasat, kasımda başlıyor. Depolamaya uygun olduğundan satışı ilkbahara kadar devam ediyor.
Alanya dilimli (yerli)
KÖKENİ hakkında kesin bilgi bulunmuyor. Sadece Alanya ve yakın çevresinde yetişiyor. En belirgin özelliği kabuğunda dilim şeklindeki derin oyuklar. Ben henüz kendisini görmedim. Araştırma yaparken karşıma çıktı. Gören, bilen, yetiştiren varsa benimle irtibata geçerse sevinirim. Az çekirdekli hatta bazen çekirdeksiz oluyor. İki yılda bir hasada meyilli, ebadı küçük ve bölgesel yetiştiğinden kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya olan cinslerden.
Portakal jaffa
İSRAİL Yafa’da ilk kez ortaya çıkmış, menşe-i Yafa ama İsrail’de bu portakala Yafa değil baladi diyorlar. Dünya genelinde hasadın yüzde 75’i Suriye ve Lübnan tarafından yapılıyor. Taze tüketim için ideal ve yetiştirildiği bölgeye göre farklılık arz etse de doğru yerde yetiştiğinde müthiş bir aroma ve tada sahip. Sulu ve çekirdeksiz. Bir yıl ürün verip diğer yıl vermediğinden önemini diğer türler karşısında kaybeder. Yetiştirildiği il Mersin. Hasadı ocak ayı. Depolama ve taşımaya elverişli olduğundan mart ayına kadar tezgahta.
ValencIa
DOĞAL mutasyon sonucu oluşmuş, İspanya kökenli bir portakal çeşidi. Türkiye’ye ilk defa 1936’da İtalya’dan getirilmiş. Farklı ekolojik koşullara iyi uyum sağlayabilen fakat geç meyve veren bir çeşit. Kabuğu ince, yağlı, düzgün, açık portakal renginde. Meyve zarı sert, kalın ve az çekirdekli. Hem sofralık hem de sanayiye elverişli bir portakal türü. Benny, campbell, cutter, delicia, olinda gibi birçok alt çeşidi var ve farklı isimlerle tanınıyor. Akdeniz bölgesinde yetişiyor ve şubat ortasında hasadı başlıyor. Depolamaya uygun olduğundan mayıs sonuna kadar satışı sürüyor.
Kan portakalı
YANİ moro! Sicilya kökenli bu portakal Türkiye’ye 1936’da gelmiş. Bu portakalın ortam şartlarına uyum sağlarken doğal olarak türediği düşünülüyor. İçi kırmızı, sulu ve çekirdekli. Renk değişim sebebinin güneşli geçen gündüz, ani soğuyan gecelerle aktif hale geldiği belirlenmiş. Bilim insanları bu rengi veren gene ruby (yakut) adını verilmiş. Bu renk değişimi, araştırmacıları meşgul eden onların ilgisini çeken bir mesele haline gelmiş. Yapılan çalışmalar kan portakalının diğer portakal cinslerine göre daha faydalı olduğunu kanıtlamış. Adana’da yetişiyor. Kasım ile ocak ayları arasında hasat ediliyor. Uzun süre ağaç üzerinde duramıyor ve depolamaya uygun değil.
Şeker portakal (yerli)
TADI ismiyle müsemma hafif mayhoş olmasına karşın şeker gibi tatlı. Kivi büyüklüğünde, sulu ve lezzetli, kalitesi yüksek bir meyve. Kökeni bilinmeyen bir cins. Aslında aromalı, sulu olmasına karşın mat ve soluk rengiyle ilgi çekmiyor. Onun kıymetini sadece tadan biliyor. Kimyasal kullanılmayan bir cins. İskenderun’da yetişiyor, hasadı ekim ayında başlayıp satışı şubata kadar sürüyor.
- Portakal, ‘Portekiz’den gelen’ anlamında bir kelime olarak Türkçeye girmiş.
- Anavatanı Doğu Asya olduğu söylense de Akdeniz iklimini çok sever ve en iyi bu şeritte yetişir. ABD en büyük yetiştiricilerinden.
- Türkiye’ye 19’uncu yüzyıl sonlarında geldiği sanılmakta.
- Türkiye’de kıyı Ege, Rize çevresi ve Antalya Finike civarında yetiştiriliyor. Ekolojik olarak Mersin ve çevresinde dünyada eşine az rastlanabilecek kalitede Yafa portakal elde ediliyor.
- Dikkat dikkat! Finike portakalı diye bir cins yok. Bölgeye dikilen ağaçlar orijin olarak Washington portakalı. Ancak bölgeye çok güzel adapte olmuş, kalitesini korumuş. Havası, suyu bu portakalla son derece uyumlu Finike’nin. Yani eko sistem ürüne destek verince zamanla yörenin adıyla anılmaya başlanmış.
- Haiti’ye ilk portakal ağacını 1493’te Kristof Kolomb dikmiş.
- Kabuğundaki uçucu yağla dolu küçük kesecikler patlatılarak portakal esansı elde edilir.
- C vitamini deposudur.