Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği'nin (TMMOB) 'harita, plan, etüt ve projelerine' belli parasal bedel karşılığında verdiği vize yetkisi sona erdi. TMMOB, her projeden yüzde 2'lik vize ücreti alırken mesleki denetim ücreti olarak da ayrıca 300 TL ücret alıyordu.
TBMM'de kabul edilen torba yasa ile Meslek Odaları mensuplarından yasal dayanağı olmayan harçlar artık alınmayacak. TMMOB, sadece Büro Tescil Belgesi ve Sicil Durum Belgesi vermekle mükellefken, mimarlarımız ve mühendislerimizden yetki alanının dışında olan proje vize ücreti ve mesleki denetim ücreti almaktaydı. Bu durum hiç bir meslek grubunda olmayan ve diğer meslek odalarında da yapılmayan bir uygulamaydı. TMMOB, kanundan ve anayasadan almadığı bir yetkiyi kullanarak yetkisi dışına çıkıyor ve ciddi miktarda gelir sağlıyordu. Ödenen harçlar adeta haraca dönmüştü.
Bu düzenleme ile sadece yasal olmayan vize ücreti alma yetkisi değil, üç ayrı denetimle kaotik bir yapının oluşmasına da son verildi. Çünkü inşaat sektöründe belediyeler ayrı, yapı denetim büroları ayrı ve TMMOB da ayrı yetkili durumdaydı. Oysa hiçbir meslek grubunda bu tarz üçlü bir denetim alanı yok.
MENSUPLARININ İSYANINI GÖRMEYEN ODALAR
Biliyorum konu yine siyasi jargonlarla ele alınacak. Ajitasyonlar yapılacak, ama gerçekler ortada. Şimdiye kadar ben hiçbir meslek mensubundan bir memnuniyet sözcüğü duymadım. Kendi meslek kuruluşlarına isyan eden çok üye biliyorum. Onlarca mühendis ve mimar vize ücretleri nedeniyle TMMOB'a dava açmış ve kazanmıştı. TMMOB da artan davalara önlem olarak müelliflerden taahhütname talep etmişti.
Gerçeği çarpıtarak yetkimiz tırpanlandı diyerek, sözde demokratik hak diye sokaklara dökülen TMMOB yönetimlerine soruyorum. Üyelerinden yasal olmayan vize ücretlerini almak için, hukuktan kaçmak adına taahhütname talep etmek demokratik midir? Neden üyelerinizin demokratik taleplerini görmezden geliyorsunuz?
MESLEK ODALARI, KÖSTEK ODALARI OLDU
Türkiye'de Meslek Odaları çok fazla dejenere oldu. Mesleki konular yerine yoğunlukla siyasi konulara angajman oldular. Mesleğin gelişimini sağlayacak, çağdaş meslek standartlarını geliştirecek, dünyaca saygınlığa sahip olacak mesleki bir eylemin ve çalışmanın içinde bulunmadılar. Yüksek vize ücretleri ve aidatları ile adeta Odalarda bir imparatorluk kuruldu. Tabi ki bu zeminin altlarından kaymasını istemeyeceklerdir. Toplanan milyarlarca liralık aidat ve dev bütçeler ile oluşturulan imparatorlukların ellerinden gitmesine tepki göstermeleri çok doğal, ama bu düzenlemeye en büyük desteği de yine TMMOB üyeleri veriyor.
Nitekim bu düzenlemeye birçok kurumda destek veriyor. Bunlardan birisi de Ankara Ticaret Odası'dır. ATO Başkanı Salih Bezci, "30 bini aşkın üyesini temsil eden beş ayrı meslek komitesinin Hükümetin Torba Yasayla düzenlediği TMMOB'nin bugüne kadar hukuksuz olarak yaptığı vize ve harçlar altında aldığı ücretlere düzenleme getirmesini onaylıyor ve destekliyoruz" diyerek haksız uygulamanın sonlanmasını üyelerinin talep ettiğini dile getiriyor.
Mimarlar Odası İzmir Şubesi Başkanı Hasan Topal ise; "Kentlerin yağmalanmasına yönelik uygulanan politikalara izin vermediğimiz için ve yanlışlara 'dur' dediğimiz için cezalandırılıyoruz" diye konuşuyor. Topal, "TMMOB olarak sağlıklı, güvenli ve nitelikli yapılaşmayı savunuyoruz" diyor.
Bugün İzmir gibi Türkiye'nin en güzel şehri, çarpık kentleşmenin ve çürük binaların en ağır bedelini ödüyorsa bunda sizlerin görevini yapmamasının da ağır sorumluluğu vardır. Siz görevinizi yapsaydınız İzmir'de ülkemizde bu kadar çarpık kentleşme ve birbirinin kopyası estetikten yoksun beton binalar olmazdı. Kim ne derse desin, artık zorunlu üyeliğe dayalı alınan aidatlarla saltanat sürme dönemi kapanıyor. Türkiye Mimar ve Mühendisler Odaları Birliği, Türk Tabipler Birliği gibi alanları olan inşaat ve tıp dışında her şeyle ilgilendiler. Mesleki konularda politik duruşları dışında hiçbir mesleki projeleri olmadı.
TEK TİP ODA VE MESLEK KURULUŞU SONA ERMELİ
Kişisel düşüncemi ifade etmem gerekirse tek tip oda ve meslek kuruluşlarına son verilmelidir. Gerekirse zorunlu üyelik şartı kaldırılmalıdır. Zorunlu aidatlar kaldırılmalıdır. Demokrasinin gereği olarak ve rekabetçi bir yapı oluşturmak için çoğulculuğu temsil eden mesleki oda ve ya derneklerin önü açılmalıdır. Demokrasiye, özgürlüğe, çoğulculuğa; halkın iradesine inanıyorlarsa buna en başta odalar evet demelidir. Meslek odalarında zorunlu üyelik, zorunlu aidatlar ile totaliter bir yapının oluşmasına ve "KOMÜN"leşmeye izin verilirse, asıl bu demokrasinin ruhuna aykırı olur.