Almanya'nın eski Şansölyesi Merkel, bugünlerde vermiş olduğu bir röportajda, tahmini yapılan ama ispatlanamayan "sır" niteliğindeki bir gerçeği "itiraf" etmiş oldu.
Biliyorsunuz Merkel'i kendi ülkesinde; Rusya'ya "bağımlı" enerji politikalarından dolayı, her fırsatta "eleştiren" bir yapı vardır.
Merkel muhtemeldir ki; bu "ithamları" geri çevirmek için, geçtiğimiz günlerde "ilginç" bir röportaj verdi.
Şunları söylüyor Hanım Şansölye:
"Minsk antlaşması, Ukrayna'ya zaman kazandırma gayretiydi. Bu süreç, Ukrayna'yı güçlendirmek için fırsat oldu. Nitekim siz onun gücünü şimdi görüyorsunuz. 2014-2015'in Ukrayna'sı, şimdiki Ukrayna değildi. 2015'teki çatışmalar gösterdi ki, o tarihte Ukrayna kaybederdi. NATO ülkeleri ise, bugünkü gibi destek veremezdi..."
Merkel devam ediyor:
"Rusya soğuk savaştan sonra da yeni durumla barışmadı. Herkesin zannettiği 'soğuk savaş' bitti ama, Rusya için bitmedi... "
Peki Rusya ne ile barışmalıydı?
Şansölye Merkel'in "Yeni durum" dediği şey neydi?
2.Dünya Savaşı sonrası kurulan nizam, tam da kapatılan hesaplar üzerine olmadı. Zaten kapanmadığı için, hali hazırda da, hesaplaşma devam ediyor. Kapanmadığı için, 1990'larda üzerine "stratejik" eserler de yazıldı. Ve bunun üzerine Ukrayna, yeni savaşın "merkezi" seçildi.
Merkel'in söylediklerinin, şimdiki Alman Parlamentosundaki hükumet vekillerinin söylemleri ile; nasıl uyumlu olduğuna bakıyoruz.
Milletvekili Roderik Kizevettor, "Ukrayna ne olursa olsun kazanmalıdır. Bizim hedefimiz budur. Çünkü yalnız bu halde Rusya sahneden çekilir ve kaybetmeyi öğrenir. Tıpkı 1945'te Almanya'nın çekildiği gibi..."
Merkel'den önce ise, Ukrayna eski Başkanı Poroşenko, verdiği röportajda şunları söylemektedir; " Minsk anlaşmasını imzalamak, bana en az 4 sene hazırlık fırsatını yakalamak için gerekliydi. Bu dört buçuk sene içerisinde, Ukrayna Ordusunu yeniden yapılandırılmak ve ekonomisini savaşa hazırlamak için önemliydi. Biz ordumuzun NATO'ya uygun alt yapıya sahip olmak ve Doğu Avrupa'nın en güçlü ordusu haline getirmek için, Minsk anlaşmasının kazandırdığı zamanı savaşa hazırlık için değerlendirdik... "
Sürecin ilk aşamasına bakıldığında ise, esas "kilit faktörden" birisi Ortodoks kilisenin ayrılması oldu. Poroşenko'nun o dönemdeki ısrarlı politikasının nedenini, bu röportajdaki cümleler açıkça anlatıyor.
Bu röportaj ve beyanları alt alta koyduğumuzda, "Putin'in savaştan başka yolu yoktur!" tezi, daha net açıklık kazanmıyor mu?
Peki Moskova kulislerinde, "Şubat ayında savaş; ya Ukrayna sınırlarında, veya mart ayında Rusya sınırlarında başlayacaktı..." dedikodusu, bir anlam ifade etmiyor mu?
Sahiden savaşı Rusya mı başlattı?
Tarih, uzun süre sonra bu soruya "net" cevap verecektir.