Angela Merkel Ankara’ya geliyor... Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz hafta Avrupa’da “Rüzgar gibi geçti” denecek etkiyi bırakıp da Japonya yoluna koyulduğunda çıkıp “Ben Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılmasına karşıyım. Bunu Erdoğan da biliyor” diyen Merkel, Cumartesi günkü o meşum terör saldırısının ardından Ankara’ya geliyor!
Şaşırdık mı?
Almanya Başbakanı Merkel’in Ankara’ya ziyaret edeceğinin açıklandığı günün sabahında Yeni Şafak gazetesinin birinci sayfasında İsrail gizli servisine yakın internet sitesi Debka File sitesi kaynak gösterilerek şöyle bir haber yayınlanıyor: “Suudi Arabistan Kralı Abdulaziz yüksek dozda uyuşturucu verilerek zehirlendi. Yönetimi Veliaht Prens Nayif ele geçirdi. Kral’a darbe yapıldı.”
Şaşırdık mı?
21 Ekim’de Sözcü gazetesi muhabiri Veli Toprak ile yaptığı telefon konuşmasında, “Benim Güneydeki sevdiğim ülke” diyerek cümleye başlayan Süleyman abinin kehanetleri gerçek mi oluyor ne?
Ne diyordu özetle, “Türkiye kan gölüne dönecek. Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Öcalan ve Mesut Barzani tasfiye edilecek.” (Konuşmanın tamamını internetten bulabilirsiniz)
Yine gazetelerdeki haberlerden devam edelim. “Kuzey Irak’ta, başkanlık seçimleri öncesi kabinede 4 bakanlığı bulunan Goran hareketi PKK terör örgütü ile işbirliği yaptı sokaklara indi. Barzani’nin partisi KDP’nin Süleymaniye’deki binası ateşe verildi.”
Şaşırdık mı?
Cumartesi günü 97 kişinin ölümüne neden olan canlı bomba eyleminden bir gün sonra, Sıhhiye Meydanı’na toplananlara seslenen HDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş HDP’ye oy istedi!
Onca acının içinde yürüyüş kortejinde, Sırrı Süreyya Önder’inden Figen Yüksekdağ’a, Selahattin Demirtaş’tan, Ertuğrul Kürkçü’süne kadar kol kola girenlerin yüzlerindeki ifadeden anladığımız “iyi oldu bu iş bize yaradı” edası değil de ne?
Şaşırdık mı?
Bir önceki gün daha olay yerinden cenazeler ve yaralılar kalkmadan, DİSK sözcüsünün “Eylemi polis yaptı” demesi, Demirtaş’ın “Katil devlet” sözleri dahası hastane önündeki can pazarını oy pazarına devşirenlerin “Katil...” naraları!
Hepsi tesadüf!
Hepsi kaderin cilvesi!
Öyle mi?
Rusya, hava sahamızı ihlal ediyor, İran birlikleri Esad’ı korumak için kara harekatına girişiyor. İran’ın önemli bir komutanı Halep’te öldürülüyor...
PKK terör örgütü kuyruğunu bırakmış kertenkele gibi İran ve Suriye’ye sığınıyor...
Tek taraflı eylemsizlik kararı alıyor...
Öncesinde bir teröristin cesedi polis aracının arkasından sürükleniyor...
Yasin Börü davasının görüntüleri mahkemeye ulaşmıyor...
Gar Meydanı’nda canlı bombalar patlıyor...
Merkel Ankara’ya geliyor!
Şaşırdık mı?
Hepsi birer tesadüf...
Hepsi kaderin cilvesi!
Öyle mi?
Gar Meydanı eyleminden önce Türkiye lehine tüm açıklamaları en üst perdeden yapan ülkeler, kurumlar...
AB ve NATO adına konuşup Türkiye’nin ortaklığına, Türkiye’ye olan ihtiyaca vurgu yapanlar...
Gar Meydanı eyleminden sonra “Kırılgan ekonomisinden ve iç savaş uzak değil” türü metinler yayınlayan Finansal Timesler..!
Hepsi birer tesadüf...
Hepsi kaderin cilvesi...
Öyle mi?
Angela Merkel Türkiye’ye, Ankara’ya geliyor.
Geliş nedeni, “Terörizmle mücadele, mülteci sorunu ve Suriye!”
Merkel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Brüksel’de ne söyleyememiş olacak ki kalkıp apar topar Ankara’ya geliyor olabilir?
Bu soru, Gar Meydanı eyleminde ölenlerin birçoğunun orijiniyle de ilgili olabilir mi?
Yoksa, Almanya vatandaşlarına “Türkiye’ye gitmeyin çağrısı” yaparken, Alman Şansölyesi Merkel Ankara’ya niye gelsin?
Sorular sorular sorular..!
Hepsi birer tesadüf...
Hepsi kaderin cilvesi...
Öyle mi?
Türkiye’nin Batı kampı ile girdiği yeni sürecin nasıl tamamlanacağının işaretlerinden biri Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz haftadaki Avrupa seyahati ise...
Bir diğeri Gar Meydanı saldırısıdır!
Ve elbet daha da önemlisi Angela Merkel’in Ankara ziyareti.
Hiçbiri tesadüf değildir.
Hiçbiri kaderin cilvesi değil!
Sizce de öyle değil mi?