Bazen öyle olur: Ben bir şey beklerim, gelişmeler tam tersini kapıma dayar... İsrail “Küs mama şak şak, istiyor barışmak” modunda biliyorum ya, hasbelkader dışişleri bakanlığı koltuğunda oturan ve gerginliğin esas sebebi bilinen Avigdor Lieberman’ın dışlanmasını beklerken... Lieberman koalisyon ortağı Benjamin Netanyahu’nun “Gel, birleşelim” teklifini kabul etti ve ‘kıytırık’ sayılan partisi Yisrael Beiteniu’nun kaderini Likud ile birleştirdi. Ocak ayında yapılacak seçime iki parti tek listeyle girecek...
“Aman Allah’ım, olacak şey değil...”
Hayır, bu tepkiyi ben vermiyorum; ABD’de yaşayan, gönülleri İsrail’de Museviler’in genel tepkisi bu... “Acaba birliktelik nasıl karşılandı?” sorusuna cevap aramak üzere sayfalarında dolaştığım Amerikan Musevi cemaatinin çıkardığı ‘Forward’ gazetesi tepkileri iyi yansıtmış... Washington’dan yazan Nathan Guttman’ın değerlendirmesi şöyle başlıyor:
“İsrail’in ateşli dışişleri bakanı Avigdor Lieberman’ın marjinal biri olduğunu yıllarca söyleyip durmuş İsrail-yanlıları, Başbakan Benjamin Netanyahu’nun iki partiyi birleştirme ve Lieberman’ı yardımcısı yapma kararı sonrasında, bunu, Amerikalı politikacılarla başkalarına nasıl anlatacaklarını bilemez haldeler.”
Zor anlatırlar.
İki partiyi birleştirme kararıyla, Netanyahu, Türkiye’yle barışma niyeti bulunmadığını iyice açık etmiş oldu.
Forward sayfalarında iyi ki dolaşmışım; yoksa geride bıraktığımız haftada çıkan eğlenceli, “Superman Clark Kent gazetesi Daily Planet’i terk etti” haberi ile bu hafta gösterime girecek bir bölümü İstanbul’da geçen son James Bond filmi ‘Skyfall’dan hareketle yazılmış hoş yazılardan haberdar olmayacaktım.
‘Superman’ adlı çizgi roman kahramanının Musevi olabileceği hiç aklınızdan geçti mi? Daha doğrusu çoğumuzun çocukluğunda okuduğu, sinemaya da uyarlanmış çizgi romanlarda yer alan tiplerin herhangi bir dini kimlikle irtibatı olabileceğini hiç düşündünüz mü? Ben düşünmedim.
Oysa ‘Forward’ yazarı Harry Brod ‘Superman’ tipininYahudi olabileceği yolunda yayınlardan söz ediyor. Sebebi, o tipi çizen ve hikâyeleri yazanın dini kimliği... Bu arada, sadece Superman’in değil bütün dünyayı saran çizgi roman çılgınlığında birbiri ardına yayımlanan kitapların çoğunun yazar-çizerlerinin Musevi olduğunu da öğrenmiş oldum.
Her yaşta öğreneceğimiz bir şeyler var.
James Bond konusu biraz farklı. Fark şurada: ‘Superman’ dahil pek çok çizgi roman yazar-çizeri Musevi asıllı iken, bir İngiliz gizli ajanının akıllar durduran maceralarını anlatan ve bugüne kadar tam 23 filme konu teşkil eden romanların yazarı Ian Fleming, Farward’tan Seth Rogovoy’a göre, tam bir ‘Yahudi-karşıtı’ (‘anti-Semit’) imiş…
Yazar, “Filmlerde belli olmuyor, ama Fleming’in romanları bayağı ve iğrenç Yahudi tipleriyle doludur. Romanlarda eğer bir Yahudi tipi varsa, o mutlaka kötü biridir” de diyor... Nitekim ‘Goldfinger’ romanındaki ‘kötü adam’ın (soyadı: Goldfinger) esin kaynağı, Fleming’in bir Musevi komşusuymuş; çekilen filminde tipin etnik özelliği belirsizleştirilmiş…
“Kötü bir eleştiri, ‘Skyfall’ müşteri kaybeder” diye düşünecekleri uyarayım: Yazar James Bond romanlarının perdeye yansıtılması işini üstlenen kadronun neredeyse bütünüyle Musevi-asıllı olduğunu belirtiyor. “Elli yıl önce (1962) çevrilen ilk Bond filminden sonuncusu ‘Skyfall’a kadar Yahudiler hep önemli görevler üstlendiler” diyor.
Son filmin rejisörü (Sam Mendes) sözgelimi... Başrol oyuncusu (Daniel Craig) değil ama kendisi gibi artist olan eşi (Rachel Weisz) Yahudi’ymiş... Craig de ‘Defience’ ve ‘Munich’ gibi Yahudiler’in ‘kahramanlaştırıldığı’ filmlerde oynamış...
“Hollywood Fleming’in çevresinden farklıdır, Musevilere dosttur; bu sebeple Bond filmlerine en büyük katkı Museviler’den gelmiştir” diyor yazar... Yarım asır boyunca Bond filmlerine katkıda bulunanların isimlerini okuyunca tezine hak vermemek elde değil... Yazara göre, Bond’u cazip kılan bütün unsurlar, 23’ünden 20’sinin senaryolarını yazan Richard Maibaum’un eseriymiş...
İyi ki meraklanmışım, bakın neler öğrendim. Çizgi roman dönemim çoktan bitti, ama ‘Skyfall’ filmi beni bekliyor...