27 Eylül 2014 tarihinde 30.Uluslararası Mengen Aşçılık ve Turizm Festivali için TAFED kurmayları gün doğmadan hummalı bir çalışmayla dünyanın en büyük Mengen pilavını yaparak Guinness Rekorlar kitabına girebilmek için, 1.125 kilo Karacadağ pirinci, 1.125 kg su, 150kg tereyağ,150 kg ayçiçek yağı, 50 kg tuz, 180 kg mantar, 9 kg karabiber, 4.5 kg yenibahar, 36 kg bezelye, 10 kg dereotu, 45 kg ceviz ve 180 kg dana eti kullanarak hazırladıkları pilavı dev ocakta 5 saatte pişirdiler. Kosta Rica’nın 1360 kiloluk pilav rekorunu tam 1.790 kilo fazlasıyla 3.150 kilo ile TAFED kırmayı başardı.
Her daim acıda, sevinçte, kara günde ak dostluğumla yanında olduğum Zeki Açıköz, Rahmi Yılmaz ve her biri benim için Zeki Açıköz olan beyaz üniformalı aşçılarımız ve ekipleri 30.Uluslararası Mengen Aşçılık ve Turizm Festivalinde buluştu. Türkiye’nin her yerinden adeta akın akın Mengen’e çıkartma yaptılar. Mengen’den beklenen haber, Zeki Açıköz’den yağan yağmurların bereketi gibi güçlü bir ses tonuyla geldi, Guiness Rekoru kırılmıştı.
Bizim kazanımız Allah’ın bereketiyle kaynar
Beraber yürüdük biz bu yollarda…
Alper Bey, “kadirşinas meslektaşlarımızla, dostlarımızla, yol arkadaşlarımızla, güçlü adımlarla bugün Mengen’de olduğu gibi yarınlarda da kol kola yürümeye devam edeceğiz. 30.Uluslararası Mengen Aşçılık Festivali vesilesi ile bu önemli günümüzde bizleri yalnız bırakmayan Mengenli hemşerilerimize, tüm kamuoyuna çok teşekkür ediyorum, sağ olun, var olun, iyi ki varsınız diyorum, ekmeğimizi, aşımızı, Mengen’in kazanını kepçesini, bugün aramızda olmayan bizleri yetiştiren duayen ustalarımızın emaneti festivalimizi bir rekor ile taçlandırdığımız için onur duyuyoruz. Bizler Fatih’in torunlarıyız hiç kimsenin en ufak bir şüphesi olmasın ki ülkemiz mutfağı ve aşçılarımız birlik ve beraberlik içerisinde tek bilek, tek yürek, güçlü adımlarla geçmişten bugüne bize miras olan bu kutsal emaneti gelecek kuşaklara taşıyacağız. Bayrağımız ve mutfak kültürümüzü dünyanın dört bir yanına taşımaya devam edeceğiz”
Dünyaca ünlü gastronominin şahı olarak bilinen Paul Bocuse’nin işaret ettiği çok değerli Necip Ertürk ustamız baş tacımızdır, Türkiye’nin Bocuse’si de Necip Ertürk’tür diyor Zeki Açıköz.
Türk Mutfağının İmparatoru
Hislerinizdir kelimeleriniz yüreğinizden gelir kalpte pişer cana dokunur, .sessizce bir karanlıkta aydınlığı düşünürsünüz, hayalinizde belirir, bembeyaz bir rüya gördüm… Gerçeğinde en önde gidendi en arkasında durandı beyaz bembeyaz düşümdü. Alnı ak yüreği pek, sofrası oturulur aşı paylaşılır, Mengen’in evlatlarının kepçeleri dünyaya bedel, bereketi dünyayı doyurur. Atalarının emanetini nefesinin son anına kadar başı dik taşıyacak Zeki Açıköz ve canından çok sevdiği meslektaşları, Türk mutfağının prens ve prensesleri… .O liderdir yollarına yol olur, basar bağrına hepsini can olur, tek bir nefes mutfağımızın sevdası olur, yemeklerinin sırrı da lezzeti de dünyaya nam olur. Er meydanında dosta düşmana şan olur... Ülkemiz mutfağının bir adım daha ileri gidebilmesi için köle olabilecek kadar erdemli, cesur, mert, içi neyse dışı o olduğu için yalanı gizlisi saklısı mutfaktan gayrısı olmadığı için Türk Mutfağının İmparatoru benim kalemimde Zeki Açıköz yazar onun deyimiyle belki bugün varız yarın yok söz uçar yazı kalır...