Bu konuyu yaklaşık on beş senedir yazıyorum ama devletten, Maliye Bakanlığı’ndan tık yok.
Bu nasıl bir demokrasi anlayışıdır, nasıl bir şeffaflık yorumudur, uygulamasıdır, anlamak mümkün değildir.
Üstelik bu uygulama bir 28 Şubat uygulamasıdır, 28 Şubat’çı Genelkurmay Başkanı, generaller yargılanmaktadır ama darbecilerin Türkiye’ye getirdikleri bu uygulama aynen, hatta artarak devam etmektedir.
Her sene memur maaş artışları gazetelerde yayınlanmaktadır; bu sene de 2012 ve 2013 maaşları, artış oranları ile birlikte gazetelerde yayınlanmıştır.
Maliye Bakanlığı çıkışlı olduğunu düşündüğüm bu listede bu sene de müsteşarların, genel müdürlerin, şube müdürlerinin, kaymakam, polis memuru ve başkomiserlerin, hemşirelerin, doktorların, uzman doktorların, teknisyenlerin, mühendislerin, araştırma görevlileri ve profesörlerin, avukatların ve vaizlerin, vs. 2012 maaşları, artış oranları ve böylece de 2013’de ellerine geçecek maaşların dökümü yer almaktadır.
Bu maaşlar devlet memuru maaşlarıdır, düşük maaşlardır, kısmet olursa başka bir yazıda memur maaşlarının düşüklüğüne, çözüm önerilerine yönelik bir yazı da yazmak isterim.
Ancak, bu listede bazı meslek grupları bir süredir görülememektedir.
Subaylar ve astsubayları 28 Şubat günlerinden, yargıçlar ve savcıları da yanılmıyor isem 2004 senesinden beri bu listelerde göremiyoruz; maaşların açıklanması şayet birileri tarafından özel hayatın ihlali olarak değerlendiriliyor ise bu durumun müsteşarlar, profesörler, vaizler, komiserler için de geçerli olması gerekmektedir.
28 Şubat günlerinde, zamanın ruhuna uygun olarak subay ve astsubay maaşları diğer devlet memurlarına oranla nispi olarak yükseltilmiş ve mukayese imkanı olmasın diye de listeden çıkarılmışlar idi; 2004 sonrası aynı değerlendirme yargıçlar için yapıldı.
2013 senesinde ne subayların ne de yargıçların yaptıkları önemli vazifeye yakışacak maaş aldıklarını söylemek mümkün değildir, böyle bir iddia ne gerçekçi ne de hakkaniyete uygun olur.
Ama, bu yüksek olduğu söylenemeyecek maaşların listelerden çıkarılmış olmasını da anlamak, kabul etmek mümkün değildir.
Hukuk devletlerinde, demokrasilerde vergi mükelleflerinin gayretleriyle ödenen maaşların bir bölümünün yine aynı vergi mükelleflerinden saklanması, dikkatlerinden kaçırılması mümkün değildir; 28 Şubat ortamında çok şaşırmadığımız bu uygulamanın bugün hala devam ediyor olması mantıkla, izanla, açık toplum gerekleriyle, demokrasiyle, hukuk devletiyle uyumsuzdur.
Çok başarılı bulduğum Sayın Maliye Bakanı’na çağrım bu listeyi tüm memurlar için yayınlamasıdır.
Bu kadar basit bir saydamlığın eksik olduğu bir sistemde vergi reformu, üstelik beyanname verme esaslı bir reform yapmak da olanaksızdır.
ÖNEMLİ BİR NOT: Liberal Düşünce Topluluğu (LDT) yirminci senesini idrak etmiş bulunmaktadır; Türkiye gibi bir ülkede, liberale liboş denmesinin prim yapabildiği bir yerde, bu süreç çok önemli bir başarıya tekabül eder; bu sürece katkısı olan herkes, en başta da Prof. Atilla Yayla, liberal görüşlere yaklaşımınız ne olursa olsun, bir teşekkürü haketmektedirler.
twitter.com/KarakasEser