Türk sinemasının Lütfi Akad, Metin Erksan, Halit Refiğ, Yücel Çakmaklı, Atıf Yılmaz gibi kurucu isimlerinden olan Memduh Ün de aramızdan ayrıldı. Bu önemli yönetmenler sinema dilinin ve kendilerine has bir üslubun gelişmesine büyük katkıda bulunmuş, yönetmen sinemasının kendini fark ettiren simaları olmuşlardı. Memduh Ün, oyuncu olarak girdiği, Seyfi Havaeri’nin yönetmenlik, Lütfi Akad’ın asistanlık yaptığı 1948 yapımı damga adlı filmle sinemaya atıldı. Yönetmenlik yaptığı ilk film ise 1954’te Düşman Aşıklar olur. Senaristleri arasında Metin Erksan, Ertem Göreç, Aydın Arakon ve Atıf Yılmaz’ın da bulunduğu 1959 yapımı oldukça duygusal, seyirci nezdinde başarılı Üç Arkadaş’a kadar melodramlara imza atar ve bu filmle rüştünü ispatlayan bir yönetmen olarak, aralarında Lütfi Akad, Halit Refiğ, Metin Erksan gibi şahsiyetlerin bulunduğu Film Dostları Derneği’ne davet edilir. 1960’da Kemalettin Tuğcu’nun bir hikâyesinden çektiği Ayşecik, ilk çocuk yıldızlı film olması hasebiyle bundan sonra kısa bir diziye dönüşecek olan filmlerin de ilkidir.
1960’da yaptığı ve Toplumsal Gerçekçilik akımının önemli çalışmalarından sayılabilecek, Edmund Morris’in Tahta Çanaklar adlı eserinden uyarlanan Kırık Çanaklar filmi, halk tarafından büyük ilgi görmesinin yanı sıra İstanbul Belediyesi tarafından düzenlenen Yerli Filmler Yarışması’nda En Başarılı Film ve En Başarılı Yönetmen ödüllerini kazanır. Artık Ün, yine aynı yıl gerçekleştirdiği Ateşten Damla’yla her türde film yapabileceğini kanıtlamış bir yönetmen olarak yoluna devam edecektir.1965 İzmir Fuarı Film Şenliği’nde En İyi Film seçilen 1962’de Lütfi Akad’ın yarıda bırakıp kendisinin tamamladığı Üç Tekerlekli Bisiklet, Toplumsal Gerçekçiliğin bir başka önde gelen örneği olarak sinema literatüründeki yerini bulur. Arada yine Akasyalar Açarken, Belalı Torun, Kısmetin En Güzeli, yavaş Gel Güzelim gibi piyasa işi çalışmalar yapmaya devam ediyordur. 1964’te yaptığı ve o yılki Antalya Film Festivali’nden ödüllü Ağaçlar Ayakta Ölür, sinemada gerçekçi yaklaşımın bir yansıması olarak görülür. 1967’deki Reşat Nuri Güntekin uyarlaması Yaprak Dökümü öncesi ve sonrasında genelgeçer sinema örnekleri filmografisindeki yerlerini alır.
1976’da Antalya Film Festivali’nde Gani Turanlı’nın çalışmasıyla En İyi Görüntü ödülünü alan Ağrı Dağı Efsanesi’yle yeni bir çıkış yapar. Artık yıllara göre film yapım sayısı azalan Memduh Ün, 1980’de Devlet Kuşu’yla başlayarak, Kanlı Nigar (1981), Postacı (1984) ve Garip (1986) gibi Kemal Sunal’lı filmlere imza atar. 1990’da yaptığı ve bir 12 Eylül filmi olarak beliren Bütün Kapılar Kapalıydı, Ankara Film Festivali’nde çeşitli ödüller kazanır. 1992’deki bir Muzaffer İzgü uyarlaması olan Adana Film Festivali ödüllü Zıkkımın Kökü, bir çocuğun etrafında gelişen hikâyesiyle seyirci nezdinde de gereken alakayı görür. 2005’te son olarak çektiği Sinema Bir Mucizedir/Büyülü Fener, yine Zıkkımın Kökü’nde işlediği tema özelinde sinemanın kendisine dair bir filmdir. Ün, 2009’a kadar MSGSÜ, Sinema-Tv Merkezi’nde on altı yıl boyunca Uygulamalı Kurgu dersleri vermiş ve üniversite tarafından kendisine fahri profesörlük ünvanı sunulmuştur. Allah rahmet eylesin.