Ligin son haftasına Fenerbahçe-Adanademirspor maçının 73. dakikasında Adanademirsporlu Rodrigues'in Oosterwolde'ye müdahalesinin kırmızı kartı gerektirdiği konusunda tüm spor kamuoyu hemfikir. Bence de böylesine büyük bir kavganın ardından Rodrigues'e kırmızı kart değilse de, en azından sarı kart verilmeliydi. Ancak maçın hemen ardından Murat Sancak, "Hakem genel olarak iyiydi. Maçın gidişatını değiştirecek bir şey olmadı. Fenerbahçeli yöneticiler de aynı kararda," şeklinde bir beyanatta bulundu. Bu açıklamanın ardından Fenerbahçe'den ya da maçı yerinde izleyen yöneticilerden bir beyan gelmedi. Bir gün sonra ise Sarı-Lacivertli Kulüp, internet sitesinden, "Sokak kavgası mı, futbol maçı mı?" başlığıyla bir açıklama yayınladı. Bu açıklama sonrasında kafam karıştı. Acaba Fenerbahçe yöneticileri taraftarlarına nazaran daha mı az sağduyulu? Fenerbahçe taraftarları, daha maç oynanırken yeri göğü yıkarken, kulüp yöneticileri neden Murat Sancak'a en azından bu pozisyona ilişkin veryansın etmedi? Tabii en çok merak ettiğim husus da, Fenerbahçe taraftarları haftalardır sosyal medyadan TFF'yi de MHK'yı da istifaya davet ederken, Başkan Ali Koç şöyle dursun, neden tek bir Fenerbahçe yöneticisinin dahi maçın ardından TFF'yi, MHK'yı istifaya davet etmediği. Bu konuyu defalarca yazdım. TFF ve MHK ile mücadele mektup yazarak veya basına pansuman niteliğinde açıklama yaparak olmaz. İstifa edin diyerek masaya yumruk vurup dağıtmadan ne TFF ile ne de MHK ile mücadele olmaz, olmayacak.
Mektup yazma âdeti Ali Koç ile futbol dünyamızın tanıştığı yeni bir durum. Koç bugüne kadar pek çok kez Aziz Yıldırım, İFAP dahil pek çok kurum ve kişiye mektup yazdığını açıkladı. Hatta en son İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya'ya yazdığı mektup, resmi siteden de yayınlandı. Ali Koç'un başlattığı mektup yazma alışkanlığı görüyorum ki futbol dünyamızda yer edindi. Herkes, herkese mektup yazmaya başladı. En çok da Serdar Tatlı'nın Servet Yardımcı'ya yazdığı mektup konuşuldu. Bu konu en çok Ali Koç tarafından dile getirildi. Ali Koç, Mehmet Büyükekşi'nin bu mektubun içeriğini açıklamasını defalarca istedi. Sonunda TFF de bu konuda açıklama yaptı. TFF kayıtlarına alınmadan doğrudan Servet Yardımcı'ya iletilen mektubun içeriğinin Servet Yardımcı'ya sorulduğu ancak herhangi bir açıklama alınamadığı bilgisi kamuoyu ile paylaşıldı. Bunun ardından da Yardımcı mektubun içeriğine hiç değinmeden adeta topu çeviren içerikte bir cevapla mektup konusunda yapılan tartışmalara son noktayı koydu.
Sır mektup!
Mektup yazma tartışmaları bu kadar sıcakken kulağımıza gelen bir başka mektup konusunu da ben yazayım. Federasyondan gelen ve kulağıma çalınan bilgiler, Mehmet Büyükekşi'nin de başkan seçildiği ilk günlerde Ali Koç'a bir mektup yazdığı yönünde. Bana gelen bilgiler bu yönde. Mektubun içeriğini ben bilmiyorum, bilmem de mümkün değil. Ancak Ali Koç veya Mehmet Büyükekşi kamuoyuna bugüne kadar hiç açıklanamayan bu mektubun içeriği konusunda bilgi verirse belki de Türk Futbolu için faydalı bilgiler çıkabilir diye düşünmüyor da değilim!
Taht kavgası mı yaşanacak?
Yine kulağıma gelen bilgiler Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'in ciddi bir sağlık sorunu yaşadığı yönünde. Özbek'in sağlık durumuna ilişkin Ocak ayı içinde önemli gelişmeler olacağı ve bunun sonucunda Dursun Bey'in Galatasaray Başkanlığı ile ilgili durumunun netleşeceğine dair bilgiler var. Bilgiler doğru ise Dursun Özbek'e geçmiş olsun diliyorum. Her şeyin başı sağlık, sağlığına dikkat et başkan diyorum. Bu bilginin kulüp içinde bir taht kavgası başlatacağı, (Erden Bey ve Metin Bey arasında) hatta alttan alta başkanlık kavgasının da fitilini ateşlediği söyleniyor. Kavganın taraflarının ise Dursun Özbek'in seçimlerdeki koalisyon ortağı Galatasaray Spor Kulübü Derneği ikinci başkanı Metin Öztürk ve Dursun Özbek'in seçimlerdeki en önemli kozu olan Galatasaray Sportif A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanvekili Erden Timur oldukları da gelen bilgiler arasında. İkilinin karşılıklı soğukluğu gözlemlenen bir durum. Özellikle son dönemde sosyal medyada kadro planlaması konusunda ortaya atılan tartışmaların odağına Erden Timur'un oturtulmuş olması da çok dikkat çekici. Fenerbahçe tarafından bu sezon hedefe konan Erden Timur'un özellikle ikinci başkan Metin Öztürk'ten hiçbir destek alamaması da dikkat çekiyor. Bütün bu gözlemler sonrasında gelen bilgilerin doğruluk payı olduğunu düşünmemek elde değil. Bu gözlemler ışığında Dursun Özbek'in bir sağlık sorunu olmaması yada böyle bir sorunu varsa acil şifa bulması Galatasaray'ın bu sezonki performansı bakımından belirleyici olacak gibi.
Ne diyelim önce sağlık.