Beşiktaş’ın şampiyonluğu, doğal olarak basında büyük yer buldu. Kimi gazeteler 4-5 sayfa ayırdı. Bunda garipsenecek bir durum elbette yok ama; Fenerbahçe’nin basketboldaki Avrupa şampiyonluğu, (Dışa açık ve daha yüksek graviteli olmasına karşın) bu denli medya ilgisinin biraz dışında kalmıştı. Genelde tek sayfayla sınırlıydı. Televizyonların ilgisi de, benzer çizgideydi.
Oysa F.Bahçe’nin EuroLeague finali, bütün dünyada tam 200 televizyon tarafından naklen verilmişti... Özellikle Avrupa basını, F.Bahçe’nin başarısından çok söz etmişti. Dünya, Beşiktaş’ın domestik başarısını kısıtlı hacimlerde kullanırken; F.Bahçe basket takımı büyük övgüler aldı.
Bugün İspanya’da, İtalya’da, ne bileyim Fransa’da; “Türkiye liginde hangi takım şampiyon oldu?” diye sorarsanız, alacağınız cevabın Beşiktaş olması şüpheli... Ama EuroLeague Şampiyonu’nun Fenerbahçe olduğunu büyük ölçüde bilirler.
***
Konunun bu noktasında, Beşiktaş’ın şampiyonluğunun değerini hafifletmek gibi bir niyetimiz ve çabamız yok. Sadece; uluslararası anlamda gerçek bir sansasyon olan basket başarımızın, Beşiktaş’a oranla daha silik bırakılmasının doğru olmadığına vurgu yapmak istiyorum. Netice itibariyle; biri domestik başarı, diğeri uluslararası bir başarı... Bu fark gözetilmedi.
Üstelik F.Bahçe; Avrupa basketbolunun (Real Madrid, Olympiakos, Panathinaikos, Barcelona gibi) neredeyse tüm süper ve efsanevi takımlarını yerle-bir ederek ve 40 maçlık serüven boyunca defalarca yenerek şampiyonluğa ulaştı. Gazetelerde 5 sayfayı onlar da hakediyordu, ama olmadı.
***
Tekrar ediyorum... Beşiktaş’a yapılan doğrudur, abartılı değildir. Hatta daha fazlası da olabilirdi. Ama domestik başarı ile uluslararası başarının arasındaki açık farkı hissetmeliyiz. Bu bir algı meselesi değil, medya için bir görevdir de!
Bir kez daha tartın... Türk olanlar dışında, yurt dışında kimseyi pek ilgilendirmeyen yerli bir başarı mı? Yoksa sansasyon noktasında; dünyada etki bırakmış, uluslararası yüksek değerde bir kupa mı?
Aradaki farkı tartışmak bile gereksiz!