‘Batı’ diyorsun, dile kolay... Boru değil, çağdaş medeniyetler seviyesinden bahsediyoruz...
Özgürlükler, insan hakları, demokrasi onlarda...
Doğa sevgisi, insan sevgisi, hayvan sevgisi onlarda...
İnsanlık da onlarda, hayvanlık da!...
Velhasıl Medenidirler.., Ve bu yüzden tüm dünyayı medeniyete davet ederler...
...
Savaşı sevmezler, çok barışçıldırlar. Herkese ‘savaşma seviş’ tavsiyesinde bulunurlar...
Ama dünyanın neresinde bir savaş, bir çatışma varsa onların silahları da oradadır!
Çağdaş gelişmiş ülkeler ya, medeniyet seviyeleri ile birlikte silahları da gelişmiştir... (Eh ticaret bu, satmasınlar mı?...)
...
Onlara göre en kutsal şey insan yaşamıdır...
Açlık ve susuzluktan bitap düşmüş Somalili annenin kucağında aç ve susuz kalmış bebekler...
Zayıflıktan kemikleri çıkmış iki bebek... O anne ki, belki de hayatının en acı tercihini yapmak durumundadır... Daha zayıf olan bebeği ölüme terk edip diğerini emzirip beslemek... Böylece en azından bebeğin birini kurtarmak...
Bu manzara onları çok üzer... Şarkı falan bestelerler... Ama protesto ve gösterilerin çoğu kaplumbağa, balina ve köstebeklerin yaşamı için yapılır!... Medeniyet böyle bir şeydir!...
...
Sanayileri çok gelişmiş olduğu için dünyadaki enerji kaynaklarının çoğunu onlar tüketirler... Atık gazlar, kimyasallar, radyoaktif atıklar..vs, onların doğaya hediyesidir... Vakti zamanında ürettikleri gazlarla ‘ozon’u bile deldiler... N’apsınlar gelişmişler.., Üretmesinler mi yani?...
Ama yine de çok çevrecidirler... Yeşillik severler... Parkları ve hayvanları çoktur!...
Ağaç, orman, çiçek böcek, doğa sevgisi fevkalade güçlüdür!...
O yüzden Gezi olaylarını desteklediler... Türkiyeyi uyardılar... ‘Ağaçseverlere sert davranmayın, gözümüz üzerinizde..’ dediler...
Hoş, ‘yeşili koruma adına’, taşla sopayla saldıran, molotof atan, yüzlerce araç yakan, kamu mallarına zarar veren, yağmalayan, başbakanlık çalışma ofisine saldıranı onlar affetmez!...
Affetmezler ama kendi ülkelerinde!...
Zira özgürlük “nerede başlar, nerede biter” ve “hangi toplum için ne kadar özgürlük” onlar bilir!... Medeniler ya!...
…
Dünyanın dört bir köşesinde demokrasinin yeşermesini sağlamak, Batı medeniyetinin başlıca görevidir!... İnsan hakları ve özgürlüklerin dibidir Batı!...
Peki askeri darbeyle seçilmiş başbakanın tutuklandığı, binlerce insanın darbeciler tarafından katledildiği Mısır?!...
Darbeye darbe bile demiyor demokrasinin beşiği Batı...
Ya insan hayatının kutsallığı?.. Özgürlük?...
Peki ya demokrasi?..., Batı medeniyetinin olmazsa olmazı değil midir?...
Doğru.., olmazsa olmazıdır...
Ama onlarda olmazsa olmaz...
Mevzubahis Müslümansa, olmasa da olur!...
İşte çağdaş Batı medeniyetlerinin seviyesi budur...
Kendine demokrat...
Oynak bir seviye!... Bir aşağı, bir yukarı..
Bazen medeni Batı, bazen de vahşi Batı...
Sen ise sabit Kızılderili!...
Ve bir Kızılderili atasözü der ki;
Çağdaş medeniyetler seviyesine yükselmek için, ‘diğer medeniyetlerin’ üstüne basacak kadar alçak olmak lazım!...
Ugh medeniyet!...