Son lig maçında Mersin ile 1-1 berabere kalan ,bu sezon çıktığı ilk Şampiyonlar Ligi maçında Atletico Madrid’e 2-0 yenilen Galatasaray’da Hamza hocanın kadro tercihlerinin yanlışlığı, Sarı-Kırmızılılar’ın oyun ve mücadele gücünün yetersizliği, herkesi Prandelli’nin de gittiği haftada, “kim kalır kim gelir” dedirtti.
Hamza hoca taktiksel fantazilerine her geçen yenilerini eklemeye hızla devam ediyor. Sabri’nin yerine Denayer’le başlaması bana göre taktik anlamda yanlıştı. Denayer stoper olarak Semih’in yerinde çok daha başarılı ve etkili olur düşüncesindeyim.
İlk 45’te bu da nasıl kaçar diyeceğimiz bir pozisyon göremedim.
Marin ve N’Doye’un yakaladıkları, Galatasaray’ın girdiği pozisyonlara gore daha net diyebilirim.
Galatasaray bu maça iyi konsantre olmuş. Ancak hücumda çoğalamadılar ve rakibi baskı altına alamadılar.
Rodriguez teknik anlamda iyi ama Melo’nun agresifliğiyle uzaktan yakından alakası yok. Orta alanda Bilal-Rodriguez ikilisinden ileriye destek gelmeyince 3. bölgeye top taşımakta Sarı-Kırmızılar etkisiz kaldı. Sneijder, Burak, Yasin ve Podoslki’nin en etkisiz olduğu ilk 45 dakika dün yaşandı diyebilirim.
İkinci yarıya çok daha istekli ve arzulu başlayan taraf Trabzonspor’du. Erkan Zengin’in imkansızı başararak topu boş kale yere direğe nişanlaması şansızlık mı, beceriksizlik mi; ne diyeceğimi bilemiyorum. İkinci yarının başında iki net pozisyonu Marin ve Erkan’la gol yapamadı Bordo-Mavililer.
Sinan Gümüş’le direğe takılan Galatasaray, 75. dakikadan sonra rakip kaleye daha çok gitmeye başladı. Mbia’ya çarparak Trabzon filelerine giden gol, Cim-Bom’u rahatlattı. Galatasaray farkı daha da açabilirdi.
Mbia piyangosu Galatasaray’ı krizden çıkardı, Hamza Hoca’nın nefes almasına sebep oldu. Bu oyunla ve bu taktiksel yaptırımla bu iş ne kadar gider, o da koca bir soru işareti.