Başlamadan birkaç tespit yapalım;
1- Son dönemde özellikle FED’in tavrının beklendiği gibi sert olmayacağının anlaşılması (Amerikan Merkez Bankası’nın İŞSİZLİK AZALANA kadar parasal genleşmeye devam etme tavrı) ile dünya genelinde Merkez Bankaları faiz indirimlerine gitmeye başladılar. Son örnek; Hindistan Merkez Bankası bir süredir kendisinden beklenen politika faiz indiriminde ilk adımı attı ve çeyrek puanlık indirime gitti. İndirimin, yerel ve küresel piyasalara pozitif etkisi oldu.
2- Dünya yeni bir döneme girdi ve dünya genelinde Merkez Bankaları “tabuları yıkabileceklerini” gösterebiliyorlar! İsviçre Merkez Bankası euro/frank kurunda taban fiyat uygulamasına son verdi. 3 yıllık uygulamanın ardından alınan karar piyasalarda BEKLENMİYORDU! Cesur bir karardı, Merkez Bankalarının KALIPLARINDAN çıkabileceğini göstermiş oldu!
3- Amerika gibi Avrupa da PARASAL GENLEŞME ve AZALAN İŞSİZLİK-ARTAN BÜYÜME trendinden yana tavır koydu! Bu gelişme aslında Avrupa Merkez Bankası adına bir sinyal, AMB artık 22 Ocak’ta “tahvil alımına” başlamaya hazır gibi. Avrupa’da başlayacak tahvil alımı AB-Türkiye ekonomi denklemi açısından önemli. İlk etapta Türkiye’de “para ve sermaye” piyasalarında etkisi olumlu (GENLEŞME-BOLLAŞMA-RAHATLAMA) olarak görülecektir.
4- Avrupa’daki genleşme Türkiye’de post-etki olarak ticari faaliyetin hızlanmasını da etkileyebilir. Canlanan bir AB pazarı, AB’nin olumsuz olabileceğini varsayarak geçmişte pazarı çeşitlendirerek “riskini azaltan” Türkiye için beklenmeyen şekilde OLUMLU ETKİ yapacaktır. AB’den gelecek “marjinal fayda” Türk piyasalarına “hesaba katılmayan” bir fazladan olumlu “dalga” olabilir.
5- Dünya genelinden gelen GENLEŞME sinyalleri Türk para ve sermaye piyasalarına AKIŞI hızlandıracaktır.
6- BU VERİLER IŞIĞINDA KARAR ÖNCESİNDE DE SONRASINDA DA GÖRÜNEN MB’NİN PİYASANIN GERİSİNDE KALDIĞI VE KALMAYA DEVAM ETTİĞİDİR!
Sonuçlar;
1- KARAR ÖNCESİ, TCMB’nin politika faiz oranı yüzde 8.25’te bulunuyordu. Yurtiçinde gösterge 10 yıllık tahvilin faizi 2013 ortasından beri ilk kez yüzde 7’nin altını gördü.
2- Bu VERİLER ŞUNU GÖSTERİYOR; PİYASA MERKEZ BANKASI ADIM ATAMADAN HAREKETE GEÇTİ VE İNDİRİMİ YAPTI! Geçmişte MB, “politika faizi piyasa altında kaldı” tezini savunarak faiz arttırmak istemişti şimdi soru çok açık; “politika faizi piyasanın çok üstünde kaldı, indirmek için ne bekliyorsunuz, hani piyasaydı esas olan”!
Aynı tespiti AKTİF TAHVİL için de yapabiliriz. 12 Ocak tarihinde görülen 7,36’nın ilk defa altı görüldü ve 7,21 test edildi.
3- Petrol ve emtia fiyatlarının hızla düşmesi içeride OLUMLU etki yapıyor. Küresel anlamda iş yapan Türkiye’ye sıcak bakmayan finans şirketlerinin yorumcuları dahil şunu söylüyorlar; Bu DÜŞÜŞ TÜRKİYE’ye OLUMLU yansıyacak ve enflasyon beklentisini 5’li rakamlara kadar çekebilir.
4- MB’nın daha önce açıkladığı senaryolar içinde emtia düşüşleri dikkate alınmamıştı. Daha açık söylemek gerekirse; MB, olumsuz senaryolara odaklanıp, özellikle petroldeki sert düşüş ile oluşabilecek önemli OLUMLU KATKIYI tahmin edemeyerek, bunu aniden fiyatlayan piyasanın çok gerisinde kaldı ! Bu ani ve sert düşüş hesaba katılarak YENİ SENARYO üretilmeli. Aslında piyasa MB’den çok hızlı davrandı ve PİYASA FAİZİ, MB’den hızlı geri çekti.
5- TCMB’nin faiz indiriminde elini rahatlatacak bir başka gelişme ise mali veriler!
Bildiğiniz gibi 2014 yılı bütçe gerçekleşmeleri açıklandı. Bütçe giderleri hedeflenenin yüzde 2.7 üzerinde, bütçe gelirleri de hedeflenenin yüzde 5.6 üzerinde gerçekleşti. Bunun sonucu olarak bütçe açığı 33.3 milyar lira yerine 22.7 milyar lira oldu.
6- Dolar kuru en zor zamanda bile içeride 2,39-2,4075 bandını yukarı KIRAMADI!
Son söz: Rahatlayan Avrupa ve özellikle Nisan-Eylül arasında artan sermaye hareketleri ve turizm gelirleri ile Türkiye’ye net giriş beklenebilir. Kısa vadede “FAİZ DÜŞERSE, KUR ARTAR” söylemi ile indirimin önünü kesmeye çalışanların KUR baskısına oynamalarını dikkate almamak gerekir. Ekonomi, genel anlamda 2,20-2,50 arasında bir bandı rahatlıkla kaldırabileceği gibi, 0,25-1,25 arasındaki faiz indirimlerinde kur, genel denklem itibariyle daha önce test ettiği 2,39-2,4075 bandını, test etse bile, aşmayacak ve mutlaka buradan geri dönecektir. 2013 Mayıs sonrası GEZİ OLAYLARI ile başlayan bozulmaya rağmen 7-7,50 faiz bandında gördüğümüz kur, o dönemde bile ilk dalgada 2,0825 TEPE NOKTASINI aşamadan dönmüştür. DÜNYA GENELİNDE RAHATLAMA VARKEN, MB’NİN “YÜKSEK FAİZ VERECEĞİM PİYASADA DA FAİZİN DÜŞMESİNE İZİN VERMEYECEĞİM” TAVRI ANLAŞILAMAZ!