Fenerbahçe iki derbi oynadı üst üste Beşiktaş’la. Aradan üç gün geçti, Akhisar karşısına kendi evinde sahaya çıktı. Daha maçın başlarında Akhisar Sergingo ile golünü atıp öne geçti. Fenerbahçe savunması bu golde yerleşim hatası yaptı. Eğer sen büyük takımsan, özellikle kendi sahanda oynuyorsan böyle savunma yanlışı içine giremezsin. Eğer girersen o takım büyük takım olamaz.
Fenerbahçe kalesinde ilk golü gördükten sonra Akhisar’ı baskı altına almasına rağmen pozisyon üretiminde zorlandı. Hiç beklenmedik bir zamanda Akhisar Seleznyov ile ikinci golünü atarak avantaj yakaladı. Hasan Ali kaleci ile karşı karşıya kaçırırken, Fener’in takım olarak karaları bağlamasına neden oldu. Akhisar takım savunmasını iyi yaparken kontra ataklarla üstünlük kurdu, 2. golü de buldu. Fenerbahçe ise 2. yarı Giuliano’nun kafa golüyle ümitlenen oldu. Ama konuk takım Larsson’la 3. golü atınca, “Boşuna ümitlenme” dedi. Aatıf ile Fener bir kez daha ümitlendi.
Sarı-Lacivertliler kendi evinde bu kadar şuursuz baskı kurarsa ancak tesadüflere kalır atacağı goller. Takımın en kötü oyuncusu Giuliano bir gol attı ama arkasından da hiçbir şey oynamadı. Fernandao da gölge boksu yapmaktan golcülük hüviyetinden çok uzakta kaldı.
Fener’e bu yenilgi yakışmadı. Aykut Hoca’ya da söylenmesi gereken bir sözcük var. Mehmet Ekici gibi düzelmeye yüz tutmuş bir futbolcuyu oynatmamakla ayağına kurşun sıktı. Ekici’yi oynatsaydı yaratıcı gücünü sahaya sürebilirdi. Maçın bitim dakikalarında Mehmet Ekici’yi oyuna alması Aykut Hoca’nın kararıydı.