Yıllık Ücretli İzin Yönetmeliği’nin 7. Maddesi'nde, işçinin izin isteğini en az bir ay önceden işverene bildirmesi gerektiği açıklanmış, 8. Madde'de ise işverenin işçinin izin kullanma tarihi ile bağlı olmadığı, işçinin talebi ve iş durumu dikkate alınarak izin döneminin belirleneceği ifade edilmiştir.
Söz konusu yönetmelikte belirtildiği üzere, işçinin yıllık izin kullanılacağı zamanı belirlemek işverenin yönetim hakkı kapsamında kalmaktadır.
İşçinin yıllık izin isteğinin onaylanmamasına rağmen, kendisini izinli sayarak işyerinden ayrılması halinde usulüne uygun izin kullanımından söz edilemez. Bu durumda işçinin iş sözleşmesini iş yerini haklı bir neden olmadan terk ederek feshettiği kabul edilir. Dolayısıyla, işçi kıdem ve ihbar tazminatını talep etme hakkını da kaybeder.
Peki, işçinin mazereti dolayısıyla acil olarak yıllık izin ihtiyacı ortaya çıkarsa, örneğin işçinin bir yakınının kaza geçirmesi üzerine yıllık izin talebinde bulunması ve izin isteğinin işverence henüz onaylanmadan izne ayrılması halinde, işveren işçinin sözleşmesini kıdem ve ihbar tazminatını ödemeksizin haklı nedenle feshedebilir mi?
Bu sorunun cevabını Yargıtay şöyle veriyor:
"Davalı işveren ise davacının devamsızlık yapması nedeniyle iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini savunmuştur. Dinlenen davacı tanıklarının fesih olayına ilişkin görgüye dayalı bir bilgisi bulunmamaktadır. Davalı tanıkları ise, davacının işverenden izin istediğini, işvereninde iki saat beklemesini istediğini, davacının ise beklemeyerek işyerinden ayrıldığını belirtmişlerdir.
Davacının bacanağının ...../........'de 03.09.2007 tarihinde trafik kazası geçirdiği ve 28.09.2007 tarihine kadar ...../...... hastanesinde tedavi gördüğü anlaşılmaktadır. Yine davacının kullanmadığı yıllık izinleri bulunmaktadır.
Davacının 3 Eylül'de işverenden izin istediği sabittir. Diğer taraftan kaza geçiren yakını sayılır. Bu nedenle izin onayı beklemeden ayrılması mazerete dayanmaktadır. Davalı tanığının “izin verecek işveren temsilcisinin iki saat beklese idi izin verilecekti”, beyanı karşısında, mazeretin işveren tarafından da bilindiği anlaşılmaktadır. Davacının bu dönemde işe gelmemesi haklı bir mazerete dayanmaktadır. Davacı izin kullanmak istediğine göre 3-28 Eylül 2007 tarihleri arasında yıllık izinli olarak kabul edilmelidir Davacının iş sözleşmesi 28 Eylül 2007 tarihinde işverence haksız olarak feshedilmiştir. Y.9.HD. 30.6.2015 gün, 2014/9951 E. 2015/23548"
Sözün özü:
-İşçinin izin kullanma tarihini belirleme yetkisi işverene ait olmakla birlikte, işverenin bu hakkını iyi niyet kuralları çerçevesinde kullanması gerektiği açıktır.
-İşçinin, haklı bir mazeretinden dolayı yıllık izne ayrılma talebininişverence onaylanmasını bekleyemeden izne ayrılmış olması, işverene işçiyi işe devamsızlıktan dolayı tazminatsız olarak işten çıkarma hakkı vermez.