Sevgili dostlarım, Sayın Cumhurbaşkanımızın bu yılın Mayıs ayında İzmit’te yaptığı ilk konuşmadan bir bölümü aynen alarak başlamak istiyorum;
“...Türkiye, 14 yılda hangi başarılara imza attıysa önüne çıkan engelleri aşarak yapmıştır. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu omuzladığımız ilk gün, yükümüzün ağır, işimizin çok olduğunun farkındaydık. Yıllardır, bu ülkenin kaynaklarını sömüren, millete tepeden bakan bir avuç seçkinin yolumuza taş koyacağını biliyorduk. Vesayet odaklarının boş durmayacaklarının, demokrasinin yerleşmesi, milli iradenin hakim kılınması için yapılanların sabote edileceğinin farkındaydık. Türkiye’nin büyümesinin güçlenmesinin, kendi milli politikalarını sürdürmesinin uluslararası güç odaklarını da rahatsız edeceğini iyi biliyorduk. Geçmiş tecrübeler bu ülkede en büyük zorluğun milletin tayin ettiği yolda yürümek, millete hizmet etmek olduğunu gösterdi. Eski Türkiye’nin elitlerinin, çıkarlarını korumak için girmeyecekleri işbirliği, çiğnemeyecekleri ilke, yapmayacakları ihanet yoktur”...
Sevgili dostlar, bu cümleler 15 Temmuz Darbe ve İşgal girişiminden yaklaşık 2 ay önce Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından konuşmasında paylaşılıyor... Bu cümlelerin üstünden 2 ay geçmeden Türkiye, iç-dış odakların işbirliği içinde tarihinin en büyük saldırısına uğruyor...
Bir vatandaş olarak bu cümleleri ilk defa duyunca, 2001 krizinde ve öncesinde “birkaç milyar dolar için” içeriden-dışarıdan kuşatılan Eski Türkiye ve YENİ TÜRKİYE gerçeği aklıma geldi... Eski Türkiye’yi hatırlıyor musunuz? Medya patronlarının Başbakan, Cumhurbaşkanı azarladığı, köşe yazarlarının bakan kellesi kopardığı, parası olanların dernek kurup halkın seçtiklerine posta koyduğu bir Türkiye’den bugünlere geldik... Allah’a çok şükür...
Sevgili dostlar, alıntıladığım bölümü lütfen bir daha okuyun... Bu ülkedeki “elitist zorlama-YERLEŞİK DÜZEN-ihanet çetesi” ancak ve ancak bu kadar kısa, bu kadar güzel tarif edilebilir... Bu noktada soralım; bunların bu ülkenin gördüğü en sinsi ve tehlikeli TERÖR örgütü olan FETÖ ile işbirliği tam olarak deşifre oldu mu?
Olmadı ama olacak... Bu noktada Türkiye’yi bu yapıların-örgütlerin elinden alan, 14 yıldır bu ülkede HALKIN İKTİDARI adına küresel-yerel elitist yerleşik düzen’e ve taşeronlarına bulunduğu her makamda meydan okuyan Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’a bir vatandaş olarak teşekkür ediyorum...
Son söz: Bir cümle daha alıntılayalım “...Eski Türkiye’nin elitlerinin, çıkarlarını korumak için girmeyecekleri işbirliği, çiğnemeyecekleri ilke, yapmayacakları ihanet yoktur”...
Yoktur... VE ŞU GERÇEK ASLA DEĞİŞMEZ; kimler hangi amaçla bir araya gelirse gelsin”, KAZANAN her zaman TÜRKİYE OLACAK!