Hiç kuşkusuz Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Çin ziyareti tüm detayları ile önemli içerik taşıdı. Ekonomik ve gelecek çok kutuplu dünya inşası anlamında bakıldığında Türkiye'nin yeni süreç için doğru adımlar atma niyetinde olduğunu gösterdi. Özellikle "BRICS ile ilgili Bakan Fidan'ın beyanı" dikkatleri üzerine çekti.
"Çok kutuplu dünya kaçınılmaz" olduğu kadar, ona ne kadar hazır olup olmadığın da önem arz ediyor. Türkiye coğrafyanın dikte ettiği gerçeklerle hareket etme yeteneğini çevresinde meydana gelen tüm krizlerde gösterdi ve göstermeye de devam ediyor. Türkiye'nin bu rasyonel siyaset yapma anlayışı sadece kendisi için değil, coğrafyadaki tüm paydaşlar için de kazanma imkanı sunuyor. Tabii küresel dayatma bazen köşeye sıkıştırabiliyor. Ama caydırıcı gücü ile, diploması kabiliyeti ile Türkiye'nin milli çıkarlara ters olan çoğu konuları püskürtebiliyor.
"Bakan Fidan'ın Çin ziyaretini biraz da bu yönden değerlendirmek gerekiyor." Mesele sadece ikili ilişkiler konsepti değil, gelecek 100 yılın zorunlu kıldığı gerçekleri masaya yatırabilme kabiliyetidir. Çin artık hesaba katılmayacak noktada değil. Tam tersi "yeni paradigmaya göre değerlendirilmesi gereken bir gerçektir." Hakan Fidan bu gerçeklere dayalı Türkiye politikasını ilan etmiş oldu. Ama bunu yaparken kadim devlet aklı yansımasını da çekinmeden nümayiş etti.
Ziyaretin en duygusal ve üzerinde durmamız gereken algıya açık konusu şüphesiz "Uygur Türkleri başlıklı görüşmeler" oldu. Evvela Pekin'deki görüşmelerde "Uygur Türklerinin temel hak ve refahı" konusunun gündem olması başlı başına başarılı bir sonuç olduğunu ortaya koydu. Bakan Fidan, Uygur Türklerinin sorunlarının çözümlenmesinin esasen Çin için önem arz ettiğine işaret etmesi, Pekin'de samimi karşılandığı açıktır. Urumçi ve Kaşgar bölgesine ziyaret ve halkla samimi sohbet görüntüleri ise özellikle Türkiye üzerinden yapılmak istenen provokatif süreçleri de devre dışı bıraktı. Algıyı altüst etti.
Bakan Fidan'ın Urumçi ve Kaşgar sokaklarında mavi kravatı ile pazara çıkması, yaşlı bir Uygur Türkü teyze ile "yahşi" konuşması, Türk çocukları ile "babacan" sohbeti anlaşılan Uygur Türkleri kadar kendisini de ziyadesiyle bahtiyar etmiş. Kadim milli köklere sahip Türkiye Devleti, her yerde beklenen olduğunu hem biliyor hem de bildiğini gösteriyor. Tam da Urumçi sokaklarında bu oldu. Dünya, tekraren Başkan Erdoğan liderliğindeki Türkiye profilini bence en net görüntüsü ile Urumçi, Kaşgar sokaklarında "Hakan Fidan farkı ile" teyit etmiş oldu.