Televizyonda marka olmak zordur ama markayı yönetmek daha da zordur. Yaptığınız işlerin yarattığınız markayla örtüşmesi gerekir. Türkiye’de en çok yapılan iş dizi setlerinden fotoğraf paylaşarak haber olmaya çalışmak.
Bir adım ilerisi de yıldızlarla röportajlar için setlere randevu vermek. Global markalar biraz daha farklı davranıyorlar.
Mesela tüm dünyada gösterimde olan ABD yapımı bir dizinin yeni ya da final sezonun öncesinde yıldızlarla çeşitli ülkelerden gazeteciler mesela Londra’da buluşuyorlar.
Yıldız bir masada oturuyor, gazeteciler, sırayla, belirli süre karşılarında oturup sorularını soruyorlar.
Aklımda kalan en iyi işlerden bir tanesi History Channel’ın yıllar önce Yer Altı Şehirleri belgesel dizisi için Napoli yakınındaki antik kent ve yer altı şehri için düzenlediği geziydi.
Acun Ilıcalı da, son iki sezondur gazetecileri Survivor adasına götürerek program etkisini güçlendiriyor.
***
Türkiye’de çok iyi yönetilen bir marka daha var. Pepee markası diye okuduğumda şaka yaptığımı sananlar olabilir ama çok ciddiyim.
Geçenlerde 70 yaşında bir babaannenin torununa tırnak kesmesi için “Çıt çıt” diye şarkı söylediğine şahit oldum.
Bir yuvada, sirke giden arkadaşına, Pepee’den öğrendikleriyle “oraya biz gitmemeliyiz, bu sayede hayvanlar kötü muamele görmekten kurtulur” diye itiraz eden ufaklığın öğretmenine yaşattığı şaşkınlığı da biliyorum.
Çocuklar üzerinde şarkıların etkisini bilen, buna göre hazırlanan bir iş Pepee. Ve marka o kadar akıllı korunuyor ve geliştiriliyor ki, baktım Pepee şarkıları Ege sahil şeridinde turneye çıkıyor. Planet Çocuk medya sponsorluğunda bir sürü yere gidecekler.
Ekran başında olmadan bir televizyon markası nasıl daha yaygınlaşır kısmına güzel bir örnek bu.
***
Tekrar altını çizeyim, tutmuş bir dizinin yıldızlarının reklamlarda oynaması değildir marka yönetmek. Ona su akarken küpünü doldurmak denilir daha çok. Acun markasını iyi yönetti, Beren Saat öyle ve başka örnek yok denecek kadar az maalesef.
Pepee örneğinin tüm yapım şirketleri ve yıldızlar tarafından ciddiyetle incelenmesi gerekiyor aslında...