Günlerdir gözüm Sabah’tan Engin Ardıç’ın sütununda. Kıyametin 21 Aralık 2012’de kopacağına dair yaygın inanışın Türkiye taşınmasına katkıları olduğu için gelip geçen‘büyük gün’ konusunda ne yazacağını merak edip durdum. O konuya hiç girmedi.
Kitabına önsöz yazarak katkıda bulunduğu Burak Eldem ise beklentiye inananlarla kafa buluyor...
Sürekli konuyu işleyenlerden Habertürk yazarı Serdar Turgut da sessiz...
Burak Eldem kıyamete on gün kala kendisiyle yapılan bir mülâkatta sorulan “21 Aralık akşamı ne yapacaksınız?” sorusuna çok kızmış. “Merak etmeyin ‘kıyamet’ falan kopmayacak; on yıldır kopmakta olan kıyameti fark etmediyseniz, bundan sonra da bir şey fark etmezsiniz” diye çıkışmış...
Resmi sitesi olan ‘2012.burakeldem.com’a baktım, adresten ‘2012’ çıkarılmış...
Hakkını yememek için Engin Ardıç’ın böyle bir gelişmeden çekindiği için tedbir aldığını hatırlatayım. Burak Eldem’in bir ara çerez gibi satılan ‘Marduk’la Randevu’ kitabına yazdığı önsözü bitirirken “Umarım Burak Bey Engin Bey’in yüzünü kara çıkartmaz” demişti Engin Ardıç ama, kehanet tarihi yaklaşırken üzerine fazlaca gidildiğinde, “Başlayacağım Marduk’unuzdan ha!” başlıklı yazısıyla tezle arasına mesafe de koymuştu.
Okuyalım: “Kimilerine göre de, Burak Eldem, Engin Ardıç'ın takma adıymış! Serdar Turgut ile kafa kafaya verip, 'kendimiz yazamayacağımız için' adı geçen arkadaşa şu '2012' kitabını yazdırdığımızı söyleyen de var.”
Tezi işleyen kitabın önsözde ise kesin ifadeler kullanıyordu Engin Bey: “Ölmez sağ kalırsak, 2012 yılında anlayacağız. İpuçları gerçekse, 2012'de ‘bu iş bitiyor’. Biz bilemiyoruz, akıl yürütme yoluyla sezebiliyoruz ya, bazıları biliyorlar. Kimler mi? Çok üst düzeyde Amerikan yetkilileri biliyorlar ve gizli tutuyorlar. ‘Aşırı sağcı’ kabul edilen bazı gizli örgütler de, kuşaktan kuşağa, müritten mürite aktardıkları gelenekle biliyorlar. Alt derecelerde değilse bile, üst derecelerdeki masonlar da biliyorlar.”
O zaman yazdıkları Akşam gazetesinde, Engin Ardıç ile Serdar Turgut, ‘Marduk gezegeni 21 Aralık 2012’de dünyaya çarpacak, kıyamet öyle kopacak’diye özetlenebilecek tezin sahibi Burak Bey’e yazı dizisihazırlatmışlardı. Teze göre, malum tarih yaklaşırken, depremler, sel baskınları, volkan patlamaları artacak, güney yönünde iri ve kızıl renkli bir gezegen dünyamıza yaklaşacaktı.
Bereket ülkemizden kimse kıyamet hemen kopacak diye intihara kalkışmadı; birkaç ülkede bunu yapmaya kalkanlar oldu çünkü. ABD’de, 1997 yılında, ‘Cennet’in Kapısı’ adlı dini örgütün mensupları, tam 39 kişi, San Diego’da topluca intihar etti. Benzer bir olayın aynı yıllarda İsviçre’de de yaşandığını hatırlıyorum.
Çin’de, birileri “BM hengâmeden kurtulmak isteyenlere Nuh’un gemisi türü bir araç hazırlamış, internet üzerinden satışa sunuldu” haberini yaymışlar 21 Aralık öncesi...
Dünyamızın sona ereceğini, kıyametin bir gün kopacağını kutsal kitaplar yazdığı için biliyoruz. Bilmediğimiz, kıyametin ne zaman kopacağı... Kutsal kitaplar bununla ilgili ipuçları sağlıyor, ama tarih vermiyor. Nostradamus gibi kâhinler, Newton gibi simyaya meraklılar, hatta bazı rahipler, en yaygını 21 Aralık 2012 günü olmak üzere kesin tarih de verdiler.
Pat Robertson ABD’nin en gürültücü rahiplerindendir. Bir dönem başkanlık yarışına da giren Robertson, 1980 yılında, “Artık kıyamet yakın; kısa süre sonra Ortadoğu’da çıkacak büyük savaşla birlikte kopacak” kehanetinde bulunmuştu.
Onun izinden giden Elizabeth Clare de, nükleer kıyamet savaşı kopacağı beklentisiyle, yanlarına silâh, yiyecek ve giyecek alan ikibin kadar müridini inşa ettirdiği çelik barınağa götürdü.
En uzun gece geldi geçti, kıyamet kopmadı. Isaac Newton’un “Ben İncil’i inceledim, verdiği habere göre kıyamet 2060 yılında kopacak” dediği biliniyor. Bundan sonraki randevu 2060 yılına...
Umarım ‘Marduk’ kâhinlerinden daha öngörülü çıkar Newton Bey...