Şili’nin Mapuçe bölgesinde, bozulmamış bir doğal dokunun ortasındaki Lebu Uluslararası Film Festivali’ne konuk olduk. Yerel kültürü ve siyasi tarihiyle dikkat çeken Pasifik kıyısındaki Arauco’dan izlenimler...
Festivalde, Mahsun Kırmızıgül’ün New York’ta Beş Minare filmi ve Yeşim Ustaoğlu’nun Pandora’nın Kutusu filmi de gösterildi.
Orman, orman, orman... İğne yapraklıların koyu yeşilinin arasından yeni filizlenmiş okaliptüslerin mavimsi yapraklarından oluşan öbekler... Otoyol kenarlarında söğütler, patikalarda küpe çiçekleri... Polis merkezleri dışındaki binalar ahşaptan! Rengarenk evler ve dükkanlar... Yüzülmesi mümkün olmayan ama sörfçülerin gözdesi kıyılar... Okyanusun oyarak tuhaf şekiller verdiği kayalıklar...
Yolum ikinci kez Şili’ye düştü... İlk gidişimde Santiago, Vina del Mar, Valparaiso kentlerini, Pablo Neruda’nın ev müzesinin bulunduğu Isla Negra’yı ziyaret etmiştim. Bu kez ülkenin yedinci bölgesine, Arauco eyaletine; Şili’nin yerli halklarından Mapuçelerin yoğun olarak yaşadığı topraklara gittim. Adını bölgeyi dolaşan Bio Bio nehrinden alan FICIL Bio Bio’da, uzun adıyla Lebu Uluslararası Film Festivali’nde iki Şilili film eleştirmeni meslektaşımla birlikte Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda Uzman Jürisi üyeliği yaptım. Türkiye’nin konuk ülke olduğu, 15-22 Şubat günleri arasında düzenlenen bu festivalde ilgimi filmlerden çok yerel kültürün, doğanın ve siyasi tarihin çektiğini itiraf etmeliyim. Mapuçe dilinin tıpkı Türkçe misali ayrıntılı akrabalık sıfatlarına sahip olması, bu sıfatların erkek ve kadın tarafına göre çeşitlenerek Türkçenin de iki katına çıkması çok ilginç.
EN KAPSAMLI MÜZE
Tüfeği icat edip mertliği bozmuş Avrupalıların ‘keşif’ ve ‘fetih’ ettiği anayurtlarında etnik azınlık konumuna düşmüş, siyasi ve ekonomik baskı altında yaşayan, kültürleri ‘turistik’ hale getirilmiş Mapuçeleri, iktidarda değilseler bile çoğunlukta oldukları yerde görebildim. Mapuçeler orman içinde huzurla yaşayıp giden, doğayı tahrip etmeden hayatını sürdüren, taştan tapınaklar, mezarlar, piramitler dikmeyen bir halk. Bütün zanaatları gündelik ihtiyaçlara yönelik ahşap oyma, seramik, dokuma, deri işleme alanında... Kendilerine özgü gümüşten takılar yapıyorlar. Cagnete’de Şili’deki en kapsamlı Mapuçe Müzesi yer alıyor. Tarihi eserleri sergilemenin yanı sıra videolar, animasyonlar, enstalasyonlar, örnek bir kulübe ve fidanlık aracılığıyla Mapuçe hayat tarzını da yansıtıyor. İspanyolların ve kıtanın yerlisi haline gelen torunlarının ‘uygarlık’ anlayışları ve ‘gelişme’ hırslarıyla her daim ters düşmelerine şaşırmıyorsunuz böylece... Toprak ve doğa koruma taleplerini ısrarla yinelemeleri, tüketim toplumunun bitmek bilmeyen ihtiyaçlarıyla örtüşmüyor. Mapuçe liderleri hüküm giyiyor, dört yıl önce olduğu gibi açlık grevine varan eylemler yapmak zorunda kalıyorlar. Bu tür haberler dünya çapında yeterince yankı bulamıyor.
Festivale katıldığımızda hayran olduğumuz doğanın çokuluslu şirketlere verildiğine; kereste üretimi istedikleri şekilde olsun diye endemik türleri riske atarak genetik olarak değiştirilmiş fidan ekimi yapıldığına; Mapuçelerin kutsal ağaçları Araucara’ların fütursuzca kesildiğine; büyük şirketler ihracat yapsın diye iç tüketime yönelik avlanan balıkçıların kotasının çok büyük oranlarda indirildiğine tanık olduk. Festival, balıkçıların protestoları ve polisin gaz bombalı müdahalesi durulduktan hemen sonra başladı. Ortasından Bio Bio nehri geçen güzel Lebu kentinin girişindeki ağaçlar yanmıştı...
FICIL Bio Bio’da bu yıl konuk ülke Türkiye idi, festival afişinin merkezinde Türk bayrağı vardı! Şili’nin Türkiye Büyükelçisi Naciye Gökçen Kaya, görevine başlar başlamaz ülkeye kültürel açıdan damgasını vurmayı başardı! Mahmut ile Meryem filminin açılışında gösterildiği FICIL Bio Bio’ya Duka Films de destek verdi. Bu şirketten yapımcı İnci Gülen Uluslararası Kısa Film Yarışması’nda, yapımcı Sevda Kaygısız da Uluslararası Kısa Belgesel Yarışması’nda jüri üyeliği yaptı. Filmde rol alan aktris Tomris İnceer de bu vesileyle festivale konuk oldu. Onun da oynadığı Binbir Gece dizisinin bir Şili kanalında gösterimine başlanacak olması da İnceer’i söyleşiden söyleşiye koşturdu.
FICIL Bio Bio kapsamında Yeşim Ustaoğlu’nun Pandora’nın Kutusu, Mahsun Kırmızıgül’ün New York’ta Beş Minare filmleri de gösterildi. Film seçimleri, festival çok kısıtlı bir bütçeye sahip olduğu için İspanyolca altyazısı bulunma ölçütüne göre yapılmıştı... Benim ve Türkiye’nin bu festivalle ilişkisi 2012 sonbaharında başkent Santiago’da, Şili Başkanlık Sarayı La Moneda’nın hemen bitişiğinde bulunan kültür merkezinde yer alan Ulusal Sinematek’te (Cineteca Nacional) TESİYAP işbirliğiyle düzenlenen Türkiye sineması toplu gösterisiyle başladı. Açılışı Altın Ayı ödüllü Bal ile yapılan ve sinemamızın yakın geçmişteki en büyük ödüllü filmlerinin seçildiği o toplu gösterim sırasında Şilili ve Türkiyeli sinemacılar arasında bir buluşma toplantısı düzenlenmişti. FICIL Bio Bio Direktörü Claudia Pino da bir Türkiye programı yapma isteğini bildirmişti. Sonuçta ortaya iki kültürün buluşması açısından keyifli bir etkinlik çıktı.
Milli parkta film gösterimi
FICIL Bio Bio yapı olarak Türkiye’deki Gezici Festival’e çok benziyor. Cagnete’deki kültür merkezinde başladı. Geceleri milli parktaki göl üzerinde kurulan perdede film gösterimleri yapıldı. Lebu’daki kültür merkezlerinde devam etti. Aynı esnada Talcahuano’da gösterimler yapıldı. Lebu’dayken Arauco’da şehir parkındaki açıkhava gösterimine de gidildi. Şili dışında da festivalin partner kurumları var. Barselona ve Havana’da paralel programlar düzenlendi.