Mali meselesi Mali meselesinden ibaret değildir.
2. Mali ile komşuları Çad, Nijer, Burkina Faso ve Fildişi Sahili eski Fransız sömürgeleridir. Fransa, neo kolonyalizmin gereği olarak, değerli yeraltı kaynakları bakımından fevkalade zengin olan bu ülkeler üzerindeki kontrolünü muhafaza etmeye çalışmakta, kontrolden çıkan hükümetlere ve kendisine sadık hükümetlerin muarızlarına türlü çeşit saldırılar düzenlemektedir.
3. Mücahitlerin kontrolündeki Kuzey Mali’ye müdahale için istasyon olarak kullanılan Çad’da öteden beri Fransız askerleri bulunuyor. Bu askerlerin görevleri şimdiye kadar “Çad’daki Fransız vatandaşlarını ve Devlet Başkanı İdris Debi’yi korumak” şeklinde tanımlanıyordu. 1990’dan beri işbaşında olan Debi, ülkesinin petrolünü Fransa’ya peşkeş çeken bir diktatör. Geçtiğimiz yıllarda Debi’yi devirmenin eşiğine gelen gerillalar başkent N’camena’da Fransız ordusunun yardımıyla geri püskürtülmüşlerdi.
4. Nijer’in uranyum zengini Agadez bölgesinde bağımsızlık için savaşan Tuareg grupları var. Bu grupların Fransız uranyum şirketi Areva tarafından finanse edildiği ileri sürülüyor. Ülkeye gazeteci gibi kılıklarla giren Fransız ajanlarının Tuareg isyanına katkıları ise kesin. Bu yüzden Nijer devleti Fransa’ya tavır koymuş, ülkede yayın yapan Fransız radyosunu susturmuş ve Paris merkezli “Sınır Tanımayan Doktorlar”ın başkent Niyamey’deki bürosunu da yolsuzluk gerekçesiyle kapatmıştı. Derken Nijer’de askerî darbe oldu, yönetim değişti!
5. Mali’de de uranyum var. Ve dünya kadar Katolik misyoneri. Bunlar, bir tek Hıristiyan’ın bulunmadığı köylerde -harabe halindeki camilerin karşısında- muhkem kiliseler inşa ediyorlar. Sık sık uğrayıp ayin yapıyor, köylülere hediyeler dağıtıyor, çocuklara dondurma yediriyor ve mütemadiyen gülümsüyorlar. Hıristiyansız köyle kilisenin mantığı: Yeni nesiller kiliseye ve Hıristiyanlara aşina olarak yetişsinler ki ileride kendilerine Hıristiyanlık tebliğ edildiğinde yadırgamasınlar... “Bu ne saçmalık? Hıristiyan’ın yaşamadığı köyde kilisenin ne işi var? Buna niye karşı çıkmıyorsunuz?” diye sorulduğunda, Müslüman köylüler şöyle cevap veriyorlar: “Biz onlara bir şey dersek Mali’de din hürriyeti yok diye dünyayı ayağa kaldırırlar. Devletimiz bizi uyarıyor, ‘Karşı çıkarsanız bize yardımı keserler, kredi vermezler, üstümüze gelirler’ diyor.” Yani; 1. Katolik misyonerliği ile Fransız sömürgeciliği arasında sıkı bir irtibat var, 2. Mali’de Frenklerin en saçma ricalarını bile geri çevirmeyen basiretsiz, dirayetsiz bir yönetim var.
6. Mali’nin kuzeyindeki Azavat bölgesinde hakimiyet kuran İslamcı gruplar devleti ve cemiyeti İslamileştirmeyi hedeflerken, sömürgeciliğin / misyonerliğin ipini çekmeye de hazırlanıyorlar. Üstelik bunu sadece Mali’de değil, diğer komşu ülkelerde de yapmaya niyetli oldukları aşikâr.
7. Bundan üç-dört sene evvel Burkina Faso’nun başkenti Vagadugu’da görüştüğümüz feraset sahibi bir zat, “Burkina Faso, Nijer ve Mali’nin birleştiği havzada o kadar büyük bir yeraltı zenginliği var ki, birkaç sene içinde bu havzada korkunç savaşlar çıkabilir” demişti.
8. Fransa, büyük ölçüde kontrol ettiği ECOWAS’I (Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu) “bütün bölgeyi tehdit eden İslamcı teröristlere” karşı seferber etti. ECOWAS, Kuzey Mali’ye askerî müdahale için Fransa’ya resmen çağrıda bulundu ve Fransa saldırıya geçti. Saldırının sadece ilk gününde ölen Müslümanların sayısı 100’ü buldu. Hava bombardımanından kurtulmak için nehre atlayan üç çocuk da boğularak öldü. Fransa Cumhurbaşkanı Hollande, “İslamcı grupların tehdidi altındaki Mali yönetimine yardım maksadıyla” hareket ettiklerini söylüyor, fakat maksatları elbette Afrika’daki sömürge çarklarını korumaktan başka bir şey değil.
8. Kendi aralarında acımasız menfaat kavgalarına girebilen Batılı devletlerin önde gelenleri bu işte beraberler. ABD ve İngiltere, Fransa’ya destek oluyor. Anglo-Amerikan uşağı Kanada da sahnede. Şu günlerde askerî harekâta katılmaları beklenen Batı Afrika devletleri askerlerinin bir kısmını eğitmekle meşgul. Eğittiği askerler Nijerli. Düne kadar Fransa’yla papaz olan Nijer devleti, Kuzey Mali harekâtında Fransa’ya en hararetli desteği veren -ve en çok asker taahhüt eden- ülkeler arasında bulunuyor.
9. İslamcıların bundan 10 ay kadar evvel Kuzey Mali’de kontrolü ele geçirmelerinin hemen ardından, içlerindeki bazı gruplar bölge halkıyla lüzumsuz didişmelere girmişlerdi. O krizin aşılmış olduğunu, bölge halkının gönlünün kazanıldığını ümit ediyoruz. Öyle olursa direniş daha kavî olur. Mücahitler bu muharebede yenilseler bile harp devam eder ve er veya geç mücahitlerin zaferiyle sonuçlanır.
10. Allah büyük.