Emlak veya gelir vergilerimizi, ya da benzer diğer ödeme zorunluluklarımızı; inadına hep son anda yerine getiririz. Devletimiz de, geç kalanlar için hep ek ödeme zamanı tanır.. Kulüplerimiz ise; süre uzatımı şansı tanınsa da ödemez. Üstüne yatarlar.
Miktar tavan yapıp Maliye homurdanmaya başladığında; 3 büyüklerin Ankara trafiği başlar ve (Ağlayıp sızlanma metoduyla) bir şekilde kendilerine af çıkartırlar. Profesyonel lig başladığından beri bu gelenek böyle sürüyor. Devletimiz de buna her koşulda göz yumar, rıza gösterir, hep kolaylık sağlar. Bu düzeni alışkanlık haline getirmiş olmalarını dert edinmez.
Ama “Mali Kriterler” çerçevesinde; UEFA ya da FIFA’nın Türk maliyesi kadar sabrı ve haşgörüsü yoktur. Yaptırımı zorlu, kalıcı ve hatta yıkıcıdır. Türkiye’dekiler dahil; küme düşürdüğü takım sayısı hayli kabarıktır. Bizim basın; üç büyükler dışındaki hiçbir kulüple ilgilenmediği için, ikinci ya da üçüncü liglerde FIFA tarafından verilmiş olan çokça küme düşürülme cezalarını millet bilmez. Felaket, (En yakın aday olarak) G.Saray’ın başına gelince kafaları dank edecek ama, iş işten geçmiş olacak...
Düşünün; federasyonun ligden düşürmediğini-düşüremediğini yabancılar zorla, emirle, direktifle düşürtüyor. Hiç bu yaptırımdan utandığımız ya da alındığımız da yok.
***
FIFA; “Kopenhag Kriterleri” adı altında (Bizim hiç iplemediğimiz) bir dizi mali prosedür çizelgesi hazırlamıştı. Kulüplerin bu kriterlere uyup uymadığını kontrol yetkisi, ülke federasyonlarına verilmişti. Ancak Türkiye gibi ilkesiz ve savruk ülkeler; yapmak zorunda oldukları bu denetimlerde, kulüplerini korudular ve kriterlere uymayan herkese onay verdiler. Sistem suistimal edilince, yetki ülke federasyonlarından alındı ve doğrudan merkeze bağlandı. İş çok ciddileşti.
Ama bizimkiler, hala neler olacağının farkında değil... Aynı hamam aynı tas sanıyorlar. Demokles’in kılıcı, başlarına ha düştü ha düşecek pozisyonda havada sallanıyor ama, Türk kafası gene (Hep alıştırıldığı gibi) uzatma süresini bekliyor. Maliye’ye yaptıklarını Avrupalı’ya da yapmayı deniyor ve “Son anda sıyrılma” umudunu bilinçsizce sürdürüyor.
Bizimkilere akıl fikir ver, ne olur Allahım! Gerçeği artık görsünler.